Seçim vaadi değil, dünyaya malolmuş bir iktisat modelinin kuralları

Vaadlerle dolu bir seçim süreci yaşıyoruz. Bu zamana kadar meydanlarda sadece birbirini eleştiren siyasiler durmadan Türk milletine vaadlerde bulunuyor. Enteresandır ki, vaadler hep aynı ? Aynı kaynaktan alındığı belli. Üniversite sınavının kaldırılması, mazotun fiyatının düşürülmesi, geçim sıkıntısı olan vatandaşlara maaş bağlanması, istihdamın sağlanmasıBir merkezden kopya  bu sloganları ilk defa 2003 seçimleri döneminde Prof. Dr. Haydar Baş dan dinlediğimizi hepimiz biliyoruz. Bağımsız Türkiye Partisi bunları halka arz ederken ,  siyasette millete hizmeti ilk defa görenler gerçekleşmez bunlar demişti. Bugün hepsi Ondan kopya çekiyor. Ama ortada çok ciddi bir fark var. Prof. Dr. Haydar Başın ifade ettiği  bu projeler aslında birer seçim vaadi değiller. Sayın Baş, bir genel başkan olmasının yanı sıra, Nobel ödülüne aday gösterilen dünyaca ünlü bir ekonomi modelinin sahibidir. Bugün kapitalizm ve liberalizmden   bunalan  halklar için tek çözüm olarak  bahsedilen tez    uluslar arası iktisat ansiklopedilerinde sayılı  ekonomi modellerinden biri olarak  kendine yer bulmuştur.Milli ekonomi modeli olarak literatürde yer alan bu tezin özelliği şimdiye kadar  ülke ekonomilerinde uygulana gelmiş tezlerin tam tersine TÜKETİME DAYALI  bir sistem olmasıdır. Bu şu demektir. Modelin hayata geçebilmesi için tüketici kesim desteklenmelidir. Yani, çiftçinin, köylünün, emeklinin, ev hanımının , dul ve yetimin, doğum yapanın, esnafın , nakliyecinin vs. toplumda tüketici vasfına sahip her kesin, tüm Türk milletinin cebine para koymak bu modelin bir zorunluluğudur.   Prof. Dr. Haydar Baş, tezinin gereği olarak ev kadınlarına 500 YTL maaş verecektir. Yine tezin gereği olarak  yeni doğan çocuk için ikramiye vardır, çocuk maaşı vardır,  modelin hayata geçmesi için asgari ücret  2000 ytl olacaktır, kolluk güçlerine 3000 ytl verilecektir, emeklilerin maaşı 3 katına çıkacaktır. Çiftçilere % 50 avans  imkanı tanınmıştır. Mazot 80 kuruşa  verilecektir.Teze göre üniversite sınavı kaldırılacak, dershane paraları milletin cebine kalacaktır.  Yani bunlar Bağımsız Türkiye Partisinden duyduğunuzda , Prof. Dr. Haydar Baş dan dinlediğinizde birer SEÇİM VAADİ  olmaktan çıkmakta,dünyaya mal olmuş  ve şu anda sayın Baş' ın izni ile Rusya da, Venezuela da , Brezilya da  uygulandığı gibi bir ekonomi modelinin hayata geçme kuralı olmaktadır. Sayın Baş, bu gerekçe ile , tezine olan güvenini arkasına alarak tüm  projelerini NOTER TASDİKLİ  TAAHHÜTNAME  haline getirmiştir. Bakınız, bugün İMF ile bağı olan 26 ülkeden 24 ü ilişiğini kesmiştir. Sadece Peru ve Türkiye kalmıştır. İMF ye en fazla borcu olan ülke ise Türkiyedir . İlişiğini kesen ülkelerde biri olan Rusya Sayın Başın tezini devreye koymuş ve milli  ekonomi modelini uygulamaktadır. Türkiye ise, halen İMF ye borç faizi ödeme telaşındadır.Sayın Başın tezi, İMF kıskacında , kapitalizm altında ezilen halkların tek kurtuluşu olarak takdim edilirken , Türk Milleti bundan mahrum olmamalıdır. Diğer partilerin Prof. Dr. Haydar Baş dan kopya ettiği  bazı vaadler,  milli ekonomi modeli  tamamen uygulanmadan tek başına hayata geçirilemez.   Eğer İMF den kurtulmak istiyorsak, milli bir ekonomi modelini ekonomi politikamız olarak seçmek zorundayız.