Van'dan Hakkari istikametinde yol aldığınızda rotanız "Dağların Kenti" Hakkari güzergahıdır. Tarihi İpek Yoluna bırakmışsınız kendinizi. Bu yoldan ilerlerken "Türkiye'nin Türkiye'ye en uzak noktası"na doğru yol almaktasınız. Şansa; kazasız, belasız ve iyi yolculuklar dileği ile yol alıyorsunuz.
Yükseliyorsunuz farkına varmadan, her taraf ve önünüz dağ, bir demir ve metal içinde. Göğün maviliği ve renga-renk çiçekler tüm çıplaklığıyla karşınızda. Ne yana baksanız kar görürsünüz, mevsim ne olursa olsun fark etmez. Vangölü, Çavuştepe, Zernek Barajı, Hoşap Kalesi ve önünüzde heybetli İspiriz Dağları... Bu noktalar dikkatinizi çeker ister istemez. Başkale'yi geçtikten sonra birden sizi Zap Vadisi ve coşkulu suyu ile Zap Suyu karşılar güler yüzle. Birde uzaklardan görülen, her mevsim zirvesi kar bitmeyen Cilo Dağı?
Hikayelere, türkülere konu olan akarsuZap suyu sevdiğini alır.. Güçlüdür, samimidir ve dürüsttür. Zap Suyu; hırçın akar, derin akar ve nice canları alıp götürmüştür. Hakkâri yöresinde türkülere, hikâye ve destanlara konu olmuştur. Aldığı canı vermediği için binlerce ağıt yakılmıştır. Zap Suyu, ilkbaharda coşar sığmaz yatağına. Yıllar geçtikçe yatağını derinleştirir. Bulanık akar; çünkü milyonlarca metreküp toprak taşır. Oturup dinlediğinizde yöre halkının acısını, sevdasını, aşkını, direncini ve yaşadığı sıkıntıları anlatır size! Vaktiniz varsa bir düğüne uğrarsınız. Sevdasını, acısını ve sevincini anlatıyordur muhtemelen türküsünde. Bir de onunla bir Şeğani halayı ile oynarsanız. Coğrafyanın onlara verdiği kıvraklığı ve hareketliliği anlarsınız. Zap Suyu, kıvrıla kıvrıla yol bulmuş, önüne çıkan engelleri aşarak düze çıkmış olmakta direncin sembolüdür. Hakkâri ve yöresi Zap Suyu ile anılır olmuştur. Tüm bölgede Zap Suyu ile ilgili anılar anlatılmaktadır.
Zap Vadisi Türkiye'nin en hızlı akan nehri olan Zap Suyu'nun 100 km'lik aşağı kesimlerini içine alır. Zap suyu'nun aktığı bu alan Zap Vadisi'dir. Zap Vadisi, aynı zamanda hırçın ve yüksek dağlarla örülmüştür. Zap Vadisi ve Hakkari bölgesi; yükseltinin 1500 ile 2000 metre arasında yoğunluk kazanmaktadır. Bu bölümde 30'un üzerinde doruk 3000 metreyi aşar. Bunların en önemlileri Cilo (4168), Kandil (3818), Mordağ(3810), Karadağ (3630), Geverok (3680), Sümbül (3250)dür. Bu dağlar heybetli duruşları ile Hakkari coğrafyasına farklı bir anlam ve renk katmıştır. Biz, bu dağların heybetini hatırlattık insanlara hep. Dağları seversiniz, bizi de seversiniz çünkü biz bu dağlarla ve bu coğrafya ile varız. Dağları sevmeyen, bizi de sevmez? Kültürümüz, fiziki yapımız, bu dağlarla şekillenmiş tarih boyunca. Kazancımız ve kaybımıza hep bu dağlar karar vermiştir. Zamanı gelmiş dağlar bizi tehlikelerden korumuş, zamanı gelmiş dağlar ölümümüze sebep olmuştur... ABD ve taşeron Türk firmaları işbirliğiyle Zap Suyu üzerine kurulacak barajlar nedeniyle, Hakkari merkez ile ilçeleri Yüksekova ve Çukurca alanlarında, birçok tarihi değerin yanında, köyler, madenler ve doğa güzelliği sulara gömülecek. Aslında Zap Suyu ve Zap Vadisi çok önemli bir kültür kavşağının merkezinde bulunmaktadır. Bu bölge tarihsel aşamalarda yüzlerce kültürün ev sahipliğini yapmıştır. Zap Vadisi'nde uygulanacak barajlar projesi, çevreciler ve meslek örgütleri tarafından tepki gösterilen "Hakkari Enerji Vadisi Projesi" oldu. Projenin yaşama geçmesi durumunda, Başkale sınırından başlayan ve Çukurca'ya kadar uzanan Zap Vadisi doğal güzellikleriyle birlikte sular altında kalacak. Zap Suyu ve Zap Vadisi; önümüzdeki süreçte yine gündemde, bu defa da "Barajlar Vadisi" olarak uzun süre gündemi meşgul edecek. 25 yıldır gündemde olan bu barajlara bir türlü de başlanmıyor. Bizler, bu zorlu yaşam koşullarında yaşam kavgası veriyoruz. Yıllardır doğallığımız, kültürümüz ve yaşam tarzlarımızla? Toplumsal dokumuz ve coğrafik bölgemiz üzerinde bazı çalışmalar var. Bu çalışmaların olumlu ve olumsuz yönleri üzerine detaylı araştırma yapan tarafsız gözlemcilere ve duyarlı aydınlara ihtiyacımız var.Necip Çapraz / Yüksekova Gazetesi - Hakkari
Yükseliyorsunuz farkına varmadan, her taraf ve önünüz dağ, bir demir ve metal içinde. Göğün maviliği ve renga-renk çiçekler tüm çıplaklığıyla karşınızda. Ne yana baksanız kar görürsünüz, mevsim ne olursa olsun fark etmez. Vangölü, Çavuştepe, Zernek Barajı, Hoşap Kalesi ve önünüzde heybetli İspiriz Dağları... Bu noktalar dikkatinizi çeker ister istemez. Başkale'yi geçtikten sonra birden sizi Zap Vadisi ve coşkulu suyu ile Zap Suyu karşılar güler yüzle. Birde uzaklardan görülen, her mevsim zirvesi kar bitmeyen Cilo Dağı?
Hikayelere, türkülere konu olan akarsuZap suyu sevdiğini alır.. Güçlüdür, samimidir ve dürüsttür. Zap Suyu; hırçın akar, derin akar ve nice canları alıp götürmüştür. Hakkâri yöresinde türkülere, hikâye ve destanlara konu olmuştur. Aldığı canı vermediği için binlerce ağıt yakılmıştır. Zap Suyu, ilkbaharda coşar sığmaz yatağına. Yıllar geçtikçe yatağını derinleştirir. Bulanık akar; çünkü milyonlarca metreküp toprak taşır. Oturup dinlediğinizde yöre halkının acısını, sevdasını, aşkını, direncini ve yaşadığı sıkıntıları anlatır size! Vaktiniz varsa bir düğüne uğrarsınız. Sevdasını, acısını ve sevincini anlatıyordur muhtemelen türküsünde. Bir de onunla bir Şeğani halayı ile oynarsanız. Coğrafyanın onlara verdiği kıvraklığı ve hareketliliği anlarsınız. Zap Suyu, kıvrıla kıvrıla yol bulmuş, önüne çıkan engelleri aşarak düze çıkmış olmakta direncin sembolüdür. Hakkâri ve yöresi Zap Suyu ile anılır olmuştur. Tüm bölgede Zap Suyu ile ilgili anılar anlatılmaktadır.
Zap Vadisi Türkiye'nin en hızlı akan nehri olan Zap Suyu'nun 100 km'lik aşağı kesimlerini içine alır. Zap suyu'nun aktığı bu alan Zap Vadisi'dir. Zap Vadisi, aynı zamanda hırçın ve yüksek dağlarla örülmüştür. Zap Vadisi ve Hakkari bölgesi; yükseltinin 1500 ile 2000 metre arasında yoğunluk kazanmaktadır. Bu bölümde 30'un üzerinde doruk 3000 metreyi aşar. Bunların en önemlileri Cilo (4168), Kandil (3818), Mordağ(3810), Karadağ (3630), Geverok (3680), Sümbül (3250)dür. Bu dağlar heybetli duruşları ile Hakkari coğrafyasına farklı bir anlam ve renk katmıştır. Biz, bu dağların heybetini hatırlattık insanlara hep. Dağları seversiniz, bizi de seversiniz çünkü biz bu dağlarla ve bu coğrafya ile varız. Dağları sevmeyen, bizi de sevmez? Kültürümüz, fiziki yapımız, bu dağlarla şekillenmiş tarih boyunca. Kazancımız ve kaybımıza hep bu dağlar karar vermiştir. Zamanı gelmiş dağlar bizi tehlikelerden korumuş, zamanı gelmiş dağlar ölümümüze sebep olmuştur... ABD ve taşeron Türk firmaları işbirliğiyle Zap Suyu üzerine kurulacak barajlar nedeniyle, Hakkari merkez ile ilçeleri Yüksekova ve Çukurca alanlarında, birçok tarihi değerin yanında, köyler, madenler ve doğa güzelliği sulara gömülecek. Aslında Zap Suyu ve Zap Vadisi çok önemli bir kültür kavşağının merkezinde bulunmaktadır. Bu bölge tarihsel aşamalarda yüzlerce kültürün ev sahipliğini yapmıştır. Zap Vadisi'nde uygulanacak barajlar projesi, çevreciler ve meslek örgütleri tarafından tepki gösterilen "Hakkari Enerji Vadisi Projesi" oldu. Projenin yaşama geçmesi durumunda, Başkale sınırından başlayan ve Çukurca'ya kadar uzanan Zap Vadisi doğal güzellikleriyle birlikte sular altında kalacak. Zap Suyu ve Zap Vadisi; önümüzdeki süreçte yine gündemde, bu defa da "Barajlar Vadisi" olarak uzun süre gündemi meşgul edecek. 25 yıldır gündemde olan bu barajlara bir türlü de başlanmıyor. Bizler, bu zorlu yaşam koşullarında yaşam kavgası veriyoruz. Yıllardır doğallığımız, kültürümüz ve yaşam tarzlarımızla? Toplumsal dokumuz ve coğrafik bölgemiz üzerinde bazı çalışmalar var. Bu çalışmaların olumlu ve olumsuz yönleri üzerine detaylı araştırma yapan tarafsız gözlemcilere ve duyarlı aydınlara ihtiyacımız var.Necip Çapraz / Yüksekova Gazetesi - Hakkari
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.