Standart and Poor's, piyasaya güven verilmesi ve faizin inmesiyle B- olan notun 'durağan'a çıkartılabileceğini açıkladı. Türkiye'nin kredi notuna etkide bulunan unsurları incelediği analizinde, programın uygulanmasındaki bazı gecikmelerin, piyasalarda güven sorunu oluşturarak faizlerin yükselmesine neden olduğu kaydedildi. Kamudaki toplam borç yükünün, yıl sonunda Gayri Safi Milli Hasıla'nın (GSMH) yüzde 110'una çıkabileceği belirtilen analizde, bankacılık sektörünün, hükümetin aldığı sektörü güçlendirici önlemlere ve zayıf bankaları kapatma yönündeki kararlara rağmen, kırılganlığını koruduğu görüşü savunuldu. Kamu bankalarının, karşılıksız kredilerini bilançolardan temizleyerek, yeniden yapılandırma maliyetleri için daha fazla sermaye artışı yapmalarının gerekebileceği ifade edildi. Analizde, IMF'den gelen kredilerin, Merkez Bankası'nın piyasaya döviz satış yoluyla, Türk Lirası'nın yüksek oranda değer kaybetmesinin önlenmesine ve reel faiz oranlarının daha da yükselmesini durdurarak piyasada güven sağlanmasına katkıda bulunduğu vurgulandı. S and P analizinde, Türkiye'nin Arjantin ve Rusya gibi ülkelere göre daha az dış finansman zaafiyetinde olduğu, uluslararası rezervlerin de dalgalı kur rejimi sayesinde rahat bir düzeyde kalmasının beklendiği kaydedildi. Standard and Poor's, Türkiye'nin kredi notunu B(-) düzeyinde, izlenimini ise "olumsuz" olarak tutuyor.
Faizlerin frenlenmesi şart
Hazine Müsteşarlığı, sosyal güvenlik reformu ile kamunun borçlanma gereği ve mali piyasalardaki ağırlığının azalacağını, faizlerin gerileyeceğini, üretime yönelik finansman olanaklarının artacağını ve ekonomik büyümenin hızlanacağını bildirdi. "Reformun temel amaçlarından olan kaçak istihdamın azaltılması ile ucuz iş gücünden kaynaklanan haksız rekabet azaltılacak, rekabetin zaman içinde kalite ve verimlilik üzerinde yoğunlaşması sağlanacaktır" ifadesinin kullanıldığı bilgi notunda
"Bu ise ücret seviyesini ve GSMH içinde iş gücünün payını artıracak, gelir dağılımı ve toplumsal barış olumlu etkilenecektir.
Sigorta kuruluşlarının açıkları azaldıkça emekli maaşlarında yer alan kamu payı azalacak, gerçekten ihtiyacı olan sosyal yardıma muhtaç yaşlılara aktarılabilecek kaynak artacaktır.
Faizlerin frenlenmesi şart
Hazine Müsteşarlığı, sosyal güvenlik reformu ile kamunun borçlanma gereği ve mali piyasalardaki ağırlığının azalacağını, faizlerin gerileyeceğini, üretime yönelik finansman olanaklarının artacağını ve ekonomik büyümenin hızlanacağını bildirdi. "Reformun temel amaçlarından olan kaçak istihdamın azaltılması ile ucuz iş gücünden kaynaklanan haksız rekabet azaltılacak, rekabetin zaman içinde kalite ve verimlilik üzerinde yoğunlaşması sağlanacaktır" ifadesinin kullanıldığı bilgi notunda
"Bu ise ücret seviyesini ve GSMH içinde iş gücünün payını artıracak, gelir dağılımı ve toplumsal barış olumlu etkilenecektir.
Sigorta kuruluşlarının açıkları azaldıkça emekli maaşlarında yer alan kamu payı azalacak, gerçekten ihtiyacı olan sosyal yardıma muhtaç yaşlılara aktarılabilecek kaynak artacaktır.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.