Türkiye'nin AB serüveninde kritik gelişme
Almanya ile Türkiye arasında yaşanan gerilim, Almanya'da 24 Eylül'de yapılacak genel seçimler sonrasında yatışmadığı takdirde AB'nin 18-20 Ekim'de yapılacak zirvesine taşınacak. Eğer 16 ülke Türkiye ile ilişkilerin askıya alınmasını onaylarsa, Türkiye'nin AB macerası önemli ölçüde sekteye uğrayacak.
11.09.2017 00:00:00
RECEP BAHAR/İSTANBUL
Türkiye ile Almanya, dolayısıyla Türkiye ile Avrupa Birliği (AB) arasındaki ilişkiler son dönemde iyice gerildi.
Almanya Başbakanı Merkel'in Türkiye ile AB arasında fiiliyatta donmuş olan müzakerelerin 'askıya alınması'nı 18-20 Ekim'de yapılacak AB Liderler Zirvesi'nde gündeme getireceğini dile getirmesi, iki coğrafya arasındaki gerginliği daha da tırmandırdı.
Bu durum AB içinde de derin çatlağa yol açtı. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Türkiye'ye ile ilişkilerin donmasına karşı çıktı. İspanya, İtalya, Portekiz, İrlanda Macron'a katıldı. Doğu Avrupa ülkeleri de 'ilişkiler kesilmesin' dedi.
Yunanistan, Güney Kıbrıs bile bu konuda Merkel'e 'evet' demedi. Ancak Merkel'e yakın duran ülkeler de var: Danimarka, Hollanda, Belçika ve Avusturya.
Almanya'da ana gündem Türkiye
Türkiye Avrupa Eğitim ve Bilimsel Araştırmalar Vakfı (TUVAK) Başkanı, uzun yıllar Almanya'da akademisyenlik yapan Prof. Dr. Faruk Şen, Almanya'nın saygın televizyon, gazete ve dergilerdeki 10 haberden 7-8'i Türkiye ile ilgili olduğunu ifade etti.
Almanya'da 2015'ten itibaren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye ve Türklerin 'hasım' olarak bellendiğini seslendiren Şen, şunları söyledi: "Türkiye'deki algı 24 Eylül'deki seçimler bittikten sonra düşman resmi gider diye düşünülüyor. Maalesef köklü bir düşmanlık oluşmuş durumda. Bu düşman resminin ortadan kalkması 3-4 yıl sürebilir. Almanya'da algı şu şekilde: Cumhurbaşkanı diktatör, Türkiye'de demokrasi ve insan hakları yok, Almanların Türkiye'ye gitmeleri çok tehlikeli, herkes her an tehdit edilebilir. Son üç ayda Alman Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel Türkiye'ye çok çattı, eski Avrupa Parlamentosu ve SPD Başkanı Martin Schulz tartışmaya dâhil oldu. Son olarak Alman Cumhurbaşkanı Frank Walter Steinmeier de bu düşman resmi içinde yer aldı. Başbakan Merkel, son döneme kadar çok fazla sert açıklamalarda bulunmuyordu. Bunun nedeni Türkiye'nin Geri Kabul Anlaşması'nı kaldırması halinde 1.5 milyon mültecinin Avrupa'ya gelme korkusu. Son araştırmalar, Suriyeli mültecilerin yüzde 74'ünün Türkiye'de memnun olduğunu ve ülkelerine geri dönmeyi düşünmediği ortaya çıktı. NATO gemileri, Yunan karasularını Türkiye'ye karşı koruyor ve mülteci gitme olasılığı çok azaldı. Merkel bunu gördükten sonra Türkiye'ye karşı sert açıklamalarda bulunmaya başladı ve Türkiye'nin Avrupa Birliği ile müzakerelerinin dondurulmasını talep etti. Şu anda en önemli olan olay 18-20 Ekim'de Brüksel'de yapılacak AB Liderler Zirvesi. Eğer 16 ülke onaylarsa ilişkiler askıya alınabilir. İlişkilerin askıya alınması halinde bunun tekrar açılması için tüm ülkelerin 'evet' demesi lazım. Bu da çok güç? 17 Ekim'e kadar ciddi ikili görüşmeler olacak. Merkel, her an gerekli sayıda ülkeyi yanına alabilir."
Türkiye ile Almanya, dolayısıyla Türkiye ile Avrupa Birliği (AB) arasındaki ilişkiler son dönemde iyice gerildi.
Almanya Başbakanı Merkel'in Türkiye ile AB arasında fiiliyatta donmuş olan müzakerelerin 'askıya alınması'nı 18-20 Ekim'de yapılacak AB Liderler Zirvesi'nde gündeme getireceğini dile getirmesi, iki coğrafya arasındaki gerginliği daha da tırmandırdı.
Bu durum AB içinde de derin çatlağa yol açtı. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Türkiye'ye ile ilişkilerin donmasına karşı çıktı. İspanya, İtalya, Portekiz, İrlanda Macron'a katıldı. Doğu Avrupa ülkeleri de 'ilişkiler kesilmesin' dedi.
Yunanistan, Güney Kıbrıs bile bu konuda Merkel'e 'evet' demedi. Ancak Merkel'e yakın duran ülkeler de var: Danimarka, Hollanda, Belçika ve Avusturya.
Almanya'da ana gündem Türkiye
Türkiye Avrupa Eğitim ve Bilimsel Araştırmalar Vakfı (TUVAK) Başkanı, uzun yıllar Almanya'da akademisyenlik yapan Prof. Dr. Faruk Şen, Almanya'nın saygın televizyon, gazete ve dergilerdeki 10 haberden 7-8'i Türkiye ile ilgili olduğunu ifade etti.
Almanya'da 2015'ten itibaren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye ve Türklerin 'hasım' olarak bellendiğini seslendiren Şen, şunları söyledi: "Türkiye'deki algı 24 Eylül'deki seçimler bittikten sonra düşman resmi gider diye düşünülüyor. Maalesef köklü bir düşmanlık oluşmuş durumda. Bu düşman resminin ortadan kalkması 3-4 yıl sürebilir. Almanya'da algı şu şekilde: Cumhurbaşkanı diktatör, Türkiye'de demokrasi ve insan hakları yok, Almanların Türkiye'ye gitmeleri çok tehlikeli, herkes her an tehdit edilebilir. Son üç ayda Alman Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel Türkiye'ye çok çattı, eski Avrupa Parlamentosu ve SPD Başkanı Martin Schulz tartışmaya dâhil oldu. Son olarak Alman Cumhurbaşkanı Frank Walter Steinmeier de bu düşman resmi içinde yer aldı. Başbakan Merkel, son döneme kadar çok fazla sert açıklamalarda bulunmuyordu. Bunun nedeni Türkiye'nin Geri Kabul Anlaşması'nı kaldırması halinde 1.5 milyon mültecinin Avrupa'ya gelme korkusu. Son araştırmalar, Suriyeli mültecilerin yüzde 74'ünün Türkiye'de memnun olduğunu ve ülkelerine geri dönmeyi düşünmediği ortaya çıktı. NATO gemileri, Yunan karasularını Türkiye'ye karşı koruyor ve mülteci gitme olasılığı çok azaldı. Merkel bunu gördükten sonra Türkiye'ye karşı sert açıklamalarda bulunmaya başladı ve Türkiye'nin Avrupa Birliği ile müzakerelerinin dondurulmasını talep etti. Şu anda en önemli olan olay 18-20 Ekim'de Brüksel'de yapılacak AB Liderler Zirvesi. Eğer 16 ülke onaylarsa ilişkiler askıya alınabilir. İlişkilerin askıya alınması halinde bunun tekrar açılması için tüm ülkelerin 'evet' demesi lazım. Bu da çok güç? 17 Ekim'e kadar ciddi ikili görüşmeler olacak. Merkel, her an gerekli sayıda ülkeyi yanına alabilir."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.