Türkiye'de iş yapmak kolay değil
Uluslararası ticaret, rekabet ve şirket birleşme ve devralmaları hukuku alanında uzman Avukat Faruk Aktay, Türkiye'nin iş yapma kolaylığında dünyada 30’lu sıralarda yer aldığına işaret ederek, "Türkiye’de iflas süreci berbat… İflas süreci ortalama 5 yılda bitiyor, alacaklılar alacaklarının ancak yüzde 10’uunu tahsil edebiliyor. Örneğin Norveç’te süreç 6 ayda bitiyor ve yüzde 90 oranında tahsilât yapılıyor" şeklinde konuştu.
23.10.2022 15:58:00
![Türkiye'de iş yapmak kolay değil](resimler/haberler/27/turkiyede-is-yapmak-kolay-degil-H1456506-11.jpg)
![](temalar/resimler/bos.gif)
![Türkiye'de iş yapmak kolay değil](resimler/haberler/27/turkiyede-is-yapmak-kolay-degil-H1456506-12.jpg)
![](temalar/resimler/bos.gif)
![](temalar/resimler/bos.gif)
RECEP BAHAR / DETAY HABER
Yaklaşık 3 yıldır devam eden koronavirüs süreci ve son olarak Rusya-Ukrayna arasında yaşanan savaş hali dünyada dengeleri değiştirdi. Enerji maliyetleri yükselirken, dünyada tedarik noktasında sıkıntılar yaşanmaya başladı. Oluşan enerji krizi nedeniyle özellikle Batı ülkelerinde birçok sektörde üretimde aksamalar yaşandı. Ekonomi alanındaki gelişmeleri de yakından takip eden, ekonomi alanında da lisans düzeyinde eğitim alan Av. Faruk Aktay, "Uzmanlık alanımız uluslararası ticaret ve doğrudan yabancı yatırımlar. Yabancı yatırımlar içerisinde hali hazırda danışmanlık verdiğimiz şirketler bulunuyor. Dünyanın içinden geçtiği ekonomik kriz ortamında Türkiye'ye olan ilgi arttı. Son birkaç ayda Türkiye'den 10 milyon doların üzerinde 5 tane satın almaya danışmanlık yaptık. Dünya çapında çok büyük yabancı yatırımcıların ilgisinin yüksek olduğunu söyleyemeyiz ancak küçük ve orta ölçekli sanayicilere, üreticilere çok büyük ilgi var. Türkiye'den satın alma yapan yabancı firmalar, Türkiye'de üretilen ürünleri yurt dışına e-ticaret şirketleri aracılığıyla pazarlıyor. Bu alanda da satın alma sonrasındaki süreçte de şirketlere danışmanlık veriyoruz" diye konuştu. Yabancı yatırımcıların Türkiye'den markayı veya şirketi alarak, ürün veya tedarik zincirine dahil etmeyi veya ayrı bir marka olarak büyütmeyi amaçladığına dikkat çeken Aktay, "Kozmetikten, evcil hayvan ürünleri üreten firmalara kadar çok çeşitli Türk üreticilere ilginin olduğunu söyleyebiliriz" dedi.
Üretim Türkiye'ye yöneliyor
Türkiye'nin kendi içinde avantajları ve dezavantajları olduğunu vurgulayan Aktay, "Geçtiğimiz hafta İspanya, Fransa ve Almanya'da yatırımcılar ve danışmanlarla toplantılar yaptım. Yabancı yatırımcı Türkiye'yi şu anda cazip görüyor. Ancak Türkiye'nin çeşitli riskler taşıdığını da biliyorlar. Burada risk değerlendirmesi yapan yabancı yatırımcı, özellikle Avrupa pazarındaki durgunluğu daha riskli buluyor. Örneğin; Ortadoğu'da yatırım yapan Batılı bir yatırımcı Türkiye ve Ortadoğu'nun yaşanan krizden daha az etkilendiğini düşünüyor. Türkiye'deki yüksek kurlar da Türkiye'yi cazip kılıyor. Türkiye'ye son zamanlarda artan ilgi var. Türkiye yaşanan çalkantılardan daha izole görülüyor. Avrupa'da yükselen enerji fiyatları nedeniyle bazı restoranlar dahi çalışamaz hale geldi. Avrupalı yatırımcı da bunu görüyor. Avrupa'da birçok üretici 'Türkiye'ye üretim altyapısını nasıl kaydırabilirim?' diye çalışma yapıyor. Uzak Doğu'da yatırımları olan Avrupalı yatırımcılar dahi orayı sonlandırıp, Türkiye'de yatırım yapmayı planlıyor. Bizim de bu alanda hizmet verdiğimiz yeni firmalar var" ifadelerini kullandı. Türkiye'de olağanüstü liberalleşme yaşandığına işaret eden Aktay, "Buna rağmen, ne kadar yatırım çektik tartışılır" şeklinde konuştu.
Batı, Türkiye'ye yaptırım uygulayabilir mi?
Rusya-Ukrayna arasındaki gerginliğin Türkiye'nin ticaretini nasıl etkilediğine yönelik de değerlendirmeler yapan Aktay, "Batı ülkeler Rusya'ya yaptırımları devreye aldı. Avrupa'da, ABD'de ya da diğer Batı ülkelerinde yatırımları olan Rus iş insanları yatırım yapacak yeni yerler arıyor. Burada da ön plana çıkan ülke Türkiye oluyor. Ancak bu çeşitli riskleri de beraberinde getiriyor. Çünkü ABD ve Avrupa Birliği ülkeleri Rusya'ya yaptırım uygularken, Türkiye'nin Rus iş insanlarına yatırım yaptırması çeşitli sıkıntılar yaratabilir. Bu noktada akla gelen soru ise ABD'nin ya da AB'nin Türkiye'ye hukuki olarak bir yaptırım uygulayıp uygulamayacağı. Burada hem Londra, hem de New York barolarına kayıtlı Türk bir avukat olarak çalışmalar yaptım. Avrupa Birliği'nin böyle bir durumda Türkiye'ye yönelik hukuken geçerli bir yaptırım uygulayabileceği söylenemez. Çünkü Avrupalı, Avrupa Birliği dışındaki bir aktöre ortak siyasi bir karar olmadan yaptırım uygulamıyor. ABD'de ise durum biraz farklı, ABD tarafında 'ikincil yaptırım' diye bir durum var. İran'a yönelik yaptırımlarında olduğu gibi yaptırımlara uymayan üçüncü taraf ülke ve kurumlara fiilen çeşitli yaptırımlar uygulayabiliyor. ABD bu durumda 'Ruslarla iş yaparsanız, ABD'ye mal satamazsın', 'Amerikan finans sisteminden istifade edemezsin, 'piyasalarımızdan yararlanamazsın', 'bizden yatırım alamazsın' diyebiliyor, kısaca bu gibi fiili yaptırımlara ikincil yaptırımlar diyoruz. Ancak bu yaptırımlar hukuken oldukça tartışmalı. 1976 tarihli Yabancı Egemenlerin Dokunulmazlığı Kanunu esasen yabancı devletler ve kurumlarına hukuken yargı bağışıklığı sağlıyor. Öte yandan Halkbank davası devam ediyor ABD'de. Anayasa Mahkemesine götürüldü. ABD'nin yargılama yetkisi var mı yok mu, o tartışılacak" diye konuştu. Öte yandan Aktay, Rusya'dan Türkiye'ye para transferinde bir haftadır aksaklık ve tıkanıklık yaşandığına işaret etti.
e-ticaretin hızlı büyümesi AVM'ler için risk
Faruk Aktay, Türkiye'de e-ticaretin hızlı büyümesinin AVM'leri olumsuz etkilediğine işaret ederek, "AVM'ler krediyle inşa edildiğinden, perakende de yaşanan gelişmelerin bankaları olumsuz etkileme durumu söz konusu. Dahası e-ticaretin hızla artması esnafı da olumsuz etkiliyor. Bu durum işsizliği artırabilir. Devletin ortaya çıkan bu işsizliği yönetmesi lazım" dedi.
Türkiye'de iş yapmak zor
Türkiye'nin iş yapma kolaylığında dünyada 30'lu sıralarda yer aldığına işaret eden Aktay, "Türkiye'de iflas süreci berbat… İflas süreci ortalama 5 yılda bitiyor, alacaklılar alacaklarının ancak yüzde 10'uunu tahsil edebiliyor. Örneğin Norveç'te süreç 6 ayda bitiyor ve yüzde 90 oranında tahsilât yapılıyor" şeklinde konuştu.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.