Başbakan Kerkük'e seyirci kalmayacaklarını söylüyor. Ayrıca Meclis özel oturumunda Kerkük konusunun ele alınması hususu meseleyi çözmüş havası ile lanse ediliyor. Bu kadar katliamların yapıldığı böyle hassas bir dönemde, tiyatro gereği iş olsun diye konuşmak artık tahammül edilebilir bir şey olmaktan çıkmış durumdadır. Bütün bu katliam ve tecavüzleri yapan, Kürdistan'ı kuran, bürokratları ve askerleri yetiştiren ABD değil midir? AKP hükümeti ABD'nin stratejik ortağı müttefiki ve dünyada en güçlü destekçilerinden biri değil midir?O halde hiç role gerek yok AKP hükümeti Kerkük'e seyirci değil bir fiil Türkmen katliamında ABD'nin yanındadır, destekçisidir. Bu tiyatro AKP tarafından sürekli oynanmaktadır. Ülke ekonomisi batarken, millet madden ve manen bitmişken, yer altı kaynaklarımız bitirilmişken, Kıbrıs gitmişken, ABD Afganistan'da Irak'ta yüz binlerce insanın can ve namusuna kastederken, ülke bölünme ve iç savaş eşiğine gelmişken, Türkmenler Kuzey Irakta boğazlanırken, misyonerler ülkenin her tarafında Hıristiyanlaştırma çalışması yaparken, İstanbul sur içi adeta Vatikan modeli bir devlet için boşaltılırken. hem bunlara destek çıkan hem de hiçbir şey olmuyormuş gibi rolleri hep izledik ve izliyoruz. Türkiye'nin üzerinde hesabı olanlar hedeflerine göre gösteriyor ve konuşturuyor. Milletimizde sadece bu pencereden olaylara bakabiliyor. Madden ve manen perişan edilen halk, hafıza olarak ta adeta bir gün öncesini ve bir gün sonrasını mukayese edemez konuma getirilmiş durumdadır. Medyanın çoğunluğunun soyunduğu misyon milletimizin ayakta durmasını sağlayan tüm özelliklerini yok etmeye yöneliktir. Ülke ve milleti yok etmek isteyenler; bunalımı, açlığı, doyumsuzluğu, sabırsızlığı, hırsızlığı, soysuzluğu, arsızlığı, itaatsızlığı, samimiyetsizliği, edepsizliği, güvensizliği vb. bir çok hastalığı yazılı ve görüntülü medya vasıtasıyla adeta yarışırcasına millete bir virüs gibi yaymaktadırlar. Direnci bitme noktasına gelen millet alternatif arayışına girince yeni senaryo ile yeni bir çıkmaza sokulmaktadır. Millet isyana kadar götürülmek istenmektedir. Büyük bir tehlike ile karşı karşıya gelinecek bir süreç yaşanmaktadır. Milletimize kurtuluş simidi gibi gösterilen alternatif medya ve siyasi eğilimler aynı merkezden yönlendirildi, tiyatro gereği muhafazakarlık veya milliyetçilik rolü oynandı. Aynı merkezlerden organize edilen bu çevreler halkın sorunlarına çözüm bulma yerine ısrarla milletin iradesine muhalif işler yaptılar. Perdenin arkasında ki güçlerin amacı milletin dayanma iradesini yok etmek ve iç savaşa zemin hazırlamaktır. Dış güçlerin iradesi ile iktidara gelenlerin dış güçler adına iş yapacakları bir gerçektir. Asıl sorun milletimizin bunu fark edememesidir. Sevindirici husus artık milletimizin, oynanan oyunun farkına varmasıdır. Millet artık bağımsız iradelerden yana, bağımsız Türkiye sevdalıları ile birlikte.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Zeki Garaçoğlu / diğer yazıları
- Gelin hep beraber bağımsız Türkiye’yi inşa edelim / 23.02.2021
- Büyük oyunu görmek / 07.08.2019
- Nasipsiz siyaset ve milletin sorumluluğu / 10.01.2016
- Çare aramayan siyasiler / 16.11.2013
- Mısır'daki olaylar ABD ve İsrail projesidir / 24.08.2013
- Çözüm istemeyen iradeler / 29.05.2012
- Bağımsız Türkiye düşüncesi, devlet ve milletin kurtuluş reçetesidir / 19.12.2011
- Ülke ve millet bütünlüğümüz tehlike altındadır / 29.11.2011
- Sözün bittiği yere doğru / 26.11.2011
- Ey büyük millet, artık uyan! / 30.10.2007
- Büyük oyunu görmek / 07.08.2019
- Nasipsiz siyaset ve milletin sorumluluğu / 10.01.2016
- Çare aramayan siyasiler / 16.11.2013
- Mısır'daki olaylar ABD ve İsrail projesidir / 24.08.2013
- Çözüm istemeyen iradeler / 29.05.2012
- Bağımsız Türkiye düşüncesi, devlet ve milletin kurtuluş reçetesidir / 19.12.2011
- Ülke ve millet bütünlüğümüz tehlike altındadır / 29.11.2011
- Sözün bittiği yere doğru / 26.11.2011
- Ey büyük millet, artık uyan! / 30.10.2007