Türkiye, obezitede Avrupa birincisi
GİMDES Başkanı Dr. Hüseyin Kami Büyüközer, sağlık örgütlerinin verilerine göre Türkiye'nin aşırı şişmanlıkta Avrupa birincisi olduğunu dünyada da sekizinci sırada yer aldığını belirtti. Büyüközer, "Ülkemizin nüfusunun hızla yaşlandığı düşünüldüğünde bu durum daha fazla hastalıklara sebep olacaktır" dedi
20.11.2017 00:00:00
Gıda ve İhtiyaç Maddeleri Denetleme ve Sertifikalama Araştırmaları Derneği (GİMDES) Başkanı Dr. Hüseyin Kami Büyüközer, sağlık örgütlerinin verilerine göre Türkiye'nin aşırı şişmanlıkta Avrupa birincisi olduğunu belirtti.
Büyüközer aynı listede Türkiye'nin dünyada ise sekizinci sırada yer aldığını söyledi. Büyüközer, "Ülkemizin nüfusunun hızla yaşlandığı düşünüldüğünde bu durum daha fazla hastalıklara sebep olacaktır.
Ayrıca ekonomiye getireceği yük de cabası. Çare doğru beslenme bilincinin yaygınlaştırılması. Dengeli ve düzenli beslenmeyi devamlı bir şekilde sağlayabilmektir.
Torunlarımızla sağlıklı bir şekilde uzun ve mutlu bir ömür geçirmek istiyorsak yapmamız gereken temel iş beslenmemize dikkat etmektir" diye konuştu.
'Nüfusumuzun yüzde 35'i obezite tehdidi altında'
Akdeniz tipi beslenmenin, pek çok bilim adamına göre en sağlıklı beslenme tarzlarından biri olduğunu dile getiren Büyüközer, "Akdeniz tipi diyetin en önemli özelliği ise sebze ve meyve yönünden zengin olmasıdır.
Kanserden korunmak için Akdeniz tipi beslenmenin ana ögesi olan sebze ve başta Elma olmak üzere meyvenin bol miktarda ve yağ olarak da sızma zeytinyağı tüketilmesi konusunda toplum teşvik edilmeli, bilinçlendirilmelidir.
Ayrıca okullarda başta Elma olmak üzere meyve, salata ve süt gibi gıdaların öğrenciler tarafından bol miktarda tüketilmesini sağlayacak çalışmalar yapılmasına ihtiyaç duyulduğunu da önemle vurgulamalıyız. Nüfusumuzun yüzde 35'i obezite tehdidi altında yaşıyor. Bu hastalıkların oluşmasında yüzde 70 modernitenin sunduğu başta margarinli, trans yağlı, katkı maddeli gıdalar oluşturmaktadır" ifadelerini kullandı.
'İslam'ın mesajına kulak vermeliyiz'
Büyüközer, günlük yaşantıda önemli yer tutan gıdalara dikkat edilmesinin dinin bir emri olarak öne çıktığını belirterek, "İslam, dünya hayatımızın her noktası için mesajı olan bir dindir.
Dolayısıyla müntesiplerini çizgileri, sınırları belli bir yaşam tarzına uymayı istemektedir. Böyle bir istek söz konusu olunca, günlük yaşantımızda önemli yer tutan gıdalarımıza dikkat etmemiz de dinin bir emri olarak karşımıza çıkmaktadır. Öncelikle boş ve aldatıcı reklamlara aldanmadan, Müslüman olarak biz demeliyiz ki arkadaş, yiyen yesin, satan satsın, ama ben yemek istemiyorum.
İrademin dışında, bilgimin dışında, beni aldatarak kimse bana dinimde haram kılınan gıda maddesini yedirme hakkına sahip değildir" diye konuştu.
İHA
Büyüközer aynı listede Türkiye'nin dünyada ise sekizinci sırada yer aldığını söyledi. Büyüközer, "Ülkemizin nüfusunun hızla yaşlandığı düşünüldüğünde bu durum daha fazla hastalıklara sebep olacaktır.
Ayrıca ekonomiye getireceği yük de cabası. Çare doğru beslenme bilincinin yaygınlaştırılması. Dengeli ve düzenli beslenmeyi devamlı bir şekilde sağlayabilmektir.
Torunlarımızla sağlıklı bir şekilde uzun ve mutlu bir ömür geçirmek istiyorsak yapmamız gereken temel iş beslenmemize dikkat etmektir" diye konuştu.
'Nüfusumuzun yüzde 35'i obezite tehdidi altında'
Akdeniz tipi beslenmenin, pek çok bilim adamına göre en sağlıklı beslenme tarzlarından biri olduğunu dile getiren Büyüközer, "Akdeniz tipi diyetin en önemli özelliği ise sebze ve meyve yönünden zengin olmasıdır.
Kanserden korunmak için Akdeniz tipi beslenmenin ana ögesi olan sebze ve başta Elma olmak üzere meyvenin bol miktarda ve yağ olarak da sızma zeytinyağı tüketilmesi konusunda toplum teşvik edilmeli, bilinçlendirilmelidir.
Ayrıca okullarda başta Elma olmak üzere meyve, salata ve süt gibi gıdaların öğrenciler tarafından bol miktarda tüketilmesini sağlayacak çalışmalar yapılmasına ihtiyaç duyulduğunu da önemle vurgulamalıyız. Nüfusumuzun yüzde 35'i obezite tehdidi altında yaşıyor. Bu hastalıkların oluşmasında yüzde 70 modernitenin sunduğu başta margarinli, trans yağlı, katkı maddeli gıdalar oluşturmaktadır" ifadelerini kullandı.
'İslam'ın mesajına kulak vermeliyiz'
Büyüközer, günlük yaşantıda önemli yer tutan gıdalara dikkat edilmesinin dinin bir emri olarak öne çıktığını belirterek, "İslam, dünya hayatımızın her noktası için mesajı olan bir dindir.
Dolayısıyla müntesiplerini çizgileri, sınırları belli bir yaşam tarzına uymayı istemektedir. Böyle bir istek söz konusu olunca, günlük yaşantımızda önemli yer tutan gıdalarımıza dikkat etmemiz de dinin bir emri olarak karşımıza çıkmaktadır. Öncelikle boş ve aldatıcı reklamlara aldanmadan, Müslüman olarak biz demeliyiz ki arkadaş, yiyen yesin, satan satsın, ama ben yemek istemiyorum.
İrademin dışında, bilgimin dışında, beni aldatarak kimse bana dinimde haram kılınan gıda maddesini yedirme hakkına sahip değildir" diye konuştu.
İHA
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.