Türkiye'nin Suriye sınırı, "NATO'nun en istikrarsız sınırı" olarak ifade ediliyor.Bu ifade CNN International kanalında yayınlanan bir haberde Nick Paton Walsh tarafından kullanıldı. Walsh'ın bu ifadeyi kullanmasının nedeni El Kaide teröristlerinin Hatay'a uçakla gelip buradan Suriye'ye geçmesi? Hatta ifadeye göre bu geçiş son zamanlar sel gibi yaşanıyor.CNN muhabiri, Hatay Havaalanından başlayarak, teröristlerin Suriye sınırından geçene kadarki süreci kamerayla görüntüleyip, röportajlar yaptı. Geçtiğimiz günlerde bunun haberi birçok Türk basın yayın kuruluşlarında da yayınlandı. Hatırlarsanız, daha önce de İngiliz Daily Telegraph gazetesinde çıkan bir haberde, teröristlerin Türkiye'de toplanıp Suriye'ye geçtiği ifade edilmişti. Hatta gazeteye göre, Türkiye adeta teröristlerin bir üssü olarak kullanılıyor.Tabii, yabancı basına göre Türkiye üzerinden Suriye'ye sadece teröristler geçmiyor, silahların sevkıyatı da Türkiye üzerinden yapılıyor.Bu noktada Fransız Le Figaro gazetesi, teröristlerle röportaj yapmış ve bu teröristler, silahların kendilerine CIA'nın gözetiminde Türkiye'de teslim edildiğini ifade etmişti. Gazete, teröristlerin beyanatlarına dayandırdığı haberde, silahların uçakla Adana'ya geldiğini ve buradan Suriye'ye aktarıldığını belirtmişti. Dahası, teröristler Suriye'deki saldırılacak noktaları Türkiye ile istişare ederek karar verdikleri iddiasında bulunmuşlardı.Vurulacak noktalara Türkiye ile istişare etme hadisesi oldukça büyük bir iddiaydı. Çünkü bu iddia, Türkiye'nin direkt olarak teröristlerle işbirliği yaptığını ifade ediyordu.Aradan kısa bir zaman geçti ve Suriye'ye hava saldırısı düzenleyen İsrail'in bu saldırıyı Türkiye'nin desteği ile yaptığı haberi yayınlandı. Adeta önceki haberi doğrular mahiyette?Birileri bir taraftan iddiaları ortaya atarken, diğerleri de o iddiaların doğruluğunu ispatlarcasına haberler servis ediyordu.Benzer bir hadise Suriye'deki El Kaideli teröristlere Türkiye'den, Adana üzerinden silahlar ulaştırıldığı haberiydi. Le Figaro gazetesi yukarıda bahsettiğimiz gibi, teröristlerle yaptığı röportajlara dayandırarak bu ifadeleri kullanıyordu. Böyleydi de, değildi de tartışmaları devam ederken, geçtiğimiz gün Adana'da bir TIR yakalandı. Uyuşturucu ihbarıyla yakalanan TIR'ın içinde yok yok?1200 adet roket başlığı, çok sayıda roketatar, füze, bomba ve çeşitli silahlar?Yine adeta Le Figaro'nun haberini doğrular mahiyette bir haber?Tabi, bu tarz haberleri sadece Le Figaro yapmadı, Daily Telegraph, New York Times, Washington Post ve daha birçok batı basın yayın organı Suriye'de çatışmaların başladığı günden bu yana hep bu tür haberleri yapıyorlar.Siyasi irade de bunları yalanlamak bir yana, adeta teyit edercesine tavırlar sergiliyordu. Hatta Dışişleri Bakanı Davutoğlu yaptığı açıklamalarda Esad'ın karşısında olan her grubu desteklediğini ifade ediyordu, ÖSO ya da El kaide ayrımı yapmıyordu.En son CNN İnternational'in ve Adana'da TIR'ın yakalanmasından sonra siyasi iradenin söyleminde değişiklikler başladı. Sayın Erdoğan ilk defa El Kaideli teröristlere değil, Özgür Suriye Ordusuna destek verdiklerini söyledi.Ama 2,5 yıldan beri Suriye'de yaşanan gelişmelerden herkes biliyordu ki, El Kaide teröristleri özgür Suriye Ordusunun içinde Esad'la mücadele ediyor. Yani El Kaide, Suriye özelinde Özgür Suriye Ordusu demek.Sayın Başbakan ve AKP'li yetkililerin son zamanlarda yaşanan gelişmelerden tedirginlik duyduğu kesin.Çünkü Türk siyasileri bu bataklığın içine sokanlar da, sonra da kalkıp onların yaptıklarını servis edenler de, ardından da adeta suçüstü yakalatanlar da aynı iradeler.Hedef, Prof. Dr. Haydar Baş Bey'in sürekli ikaz ettiği gibi, siyasi iradeyi Şerif Hüseyin benzeri deliğe süpürmek, Türkiye'yi de istikrarsızlaştı bahanesiyle savaş suçlusu gösterip NATO'nun askeri müdahalesine maruz bıraktırmak.Daha büyük sıkıntılara maruz kalmadan artık millet olarak uyanmalıyız.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Murat Çabas / diğer yazıları
- Ege politikamız da, Kıbrıs politikamız da fiyasko! / 19.04.2025
- Don felaketi tarımı vurdu, peki şimdi ne olacak? / 17.04.2025
- Prof. Dr. Haydar Baş’ı tanımak sorumluluk gerektirir / 16.04.2025
- 'O'nun yetiştirdikleri bu vatanın garantörleri, bu milletin yılmaz savunucularıdır' / 14.04.2025
- Birlik ve beraberliğe adanmış bir ömür / 12.04.2025
- Öcalan açılımı, terörsüz Türkiye’ye götürür mü? / 10.04.2025
- Siyasette 3. yol tek seçenek / 09.04.2025
- Milli Ekonomi Modeli’ne artık duyarsız kalabilir miyiz? / 08.04.2025
- Trump yeni gümrük tarifeleriyle neyi amaçlıyor? / 05.04.2025
- Kıbrıs sürecinde düşmanlık ve müzakere aynı anda! / 04.04.2025
- Don felaketi tarımı vurdu, peki şimdi ne olacak? / 17.04.2025
- Prof. Dr. Haydar Baş’ı tanımak sorumluluk gerektirir / 16.04.2025
- 'O'nun yetiştirdikleri bu vatanın garantörleri, bu milletin yılmaz savunucularıdır' / 14.04.2025
- Birlik ve beraberliğe adanmış bir ömür / 12.04.2025
- Öcalan açılımı, terörsüz Türkiye’ye götürür mü? / 10.04.2025
- Siyasette 3. yol tek seçenek / 09.04.2025
- Milli Ekonomi Modeli’ne artık duyarsız kalabilir miyiz? / 08.04.2025
- Trump yeni gümrük tarifeleriyle neyi amaçlıyor? / 05.04.2025
- Kıbrıs sürecinde düşmanlık ve müzakere aynı anda! / 04.04.2025