Bu adamların elinin değdiği yerde iyiye doğru bir gidişin gerçekleşmesini beklemek onca yaşanan felaketten sonra saflıktan öte, ahmaklık olacaktır. Irak'tan bahsediyorum.Aynı zamanda Filistin, Pakistan ve Afganistan'dan da bahsetmiş oluyoruz dolaylı da olsa.Çünkü bütün bu Müslüman memleketlere hep aynı yaban eller değdi. ABD başta olmak üzere tüm batı ülkeleri bu konuda doğal olarak müttefikler.Demokrasi dediler, masum insanların üzerine bombalar yağmur gibi yağdı.İnsan hakları dediler, binlerce kadının ırzına geçildi.Terörle mücadele dediler, kendilerine teslim edilen teröristleri serbest bırakıp suçsuz insanları Guantanamo'da tutup işkence yaptılar.İşte gözümüzde büyüttüğümüz batı bu.Akif'in ifadesiyle 'canavar'.Hem de tek dişi kalmış.Ama bu canavar boyun eğenler bunun farkında değiller.Yıllardan bu yana önünde secdeye kapandıkları batıya kafalarını kaldırıp bir bakabilseler bunu görecekler belki ama buna cesaretleri yok.Dokundukları ülkelere kan, gözyaşı ve her türlü melaneti getiren işte bu ülkelerin eserlerinden biri olan Irak'ta bir parlamento üyesi batılı efendilerinin hayallerini yıllardan bu yana süsleyen bir şeyi ifade etmiş.Irak Parlamentosu'nun üyesi Muzhir El-Hakim bakın ne demiş:"Türkiye'nin Dicle ve Fırat üzerine barajlar yapması Irak halkını öldürmek demektir. Bu davranışlar resmen Türkiye'nin Irak ile savaş yapmak istediğini gözler önüne seriyor, su savaşı olmasa bile Irak-Türkiye arası bir savaş çıkacak gelecekte." Irak parlamentosunda El-Hakim'le aynı kafada çok kişi var. Geçtiğimiz günlerde Irak Parlamentosu Türkiye, İran ve Suriye'yi bu konularda müzakereye çağrılması kararı alınmıştı. Bu açıklamalar birçok kişiye belki komplo teorisi gibi gelebilir. Ama böyle düşünürsek yanılgıya düşeriz.Herkese komplo teorisi gibi gelen, 1. Körfez Savaşı sırasında Kuzey Irak'ı uçuşa kapatan ve güvenli bölge ilan eden ABD'nin burada bir Kürt devleti kuracağını o yıllarda öngören Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'ın haklı olduğunu anladığımızda aradan 15 yıl geçmesi gerekmişti.Demek ki, komple teorisi diye yaklaşan bir tehlikeyi görmezden gelmek komplo teorisini gerçek olmasına yardımcı oluyor. Türkiye hükümetleri Prof. Dr. Baş'ın uyarılarından o günlerde ders alıp gereğini yapsalardı eğer, ABD'nin Kürt devleti projesi hep komplo teorisi olarak kalacaktı.Ders alınmadı ve ABD planları hızla ilerledi ve Barzani bu noktalara geldi.Şimdi de Irak'ta Türkiye-Irak savaşından söz edilmektedir. Bu planlarda Kürt devleti projesinin devamı niteliğinde olduğundan tedbir alınmazsa gerçek olacaktır. Sözde dost ve müttefikimiz ABD'nin en çok istediği şey de emin olun budur.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Orhan Dede / diğer yazıları
- Çağdaş Nemrutların ateşinden hiç korkmadı! / 13.04.2025
- Ya Öcalan cumhurbaşkanı olursa... / 10.04.2025
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024
- Ya Öcalan cumhurbaşkanı olursa... / 10.04.2025
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024