ABD dış politikasına yön veren ABD Güvenlik Danışmanı Brezezinski Global Balkanları örgütlemede ABD'ye yardımcı olabilecek ülkelere aday olarak üç ülkeden bahsediyor.
Ancak aralarına Rusya'nın da dahil olacağı bu ülkelerin hepsinin ABD çıkarları ile çatışabilecek bölge ile ilgili kendi bağımsız amaçlarının olmasını engel olarak görüyor.
Bu durum, adı geçen bu ülkeleri hem kalkan, hem hedef durumuna düşürüyor.
Yani ABD için İsrail'i hariç tutarsak Türkiye, Hindistan ve Rusya hem işbirliği yapmaya muhtaç olduğu hem de bağımsız politikalar izlemesinin önüne geçmek için de kontrol altına alınması gereken hedef ülkeler.
Gerisini Brezezinski'den dinleyelim. Türkiye'nin adaylığını önerenlerin haklılığına işaret eden Brezezinski, bu ülkenin 50 yıldır ABD'nin sağlam bir müttefiki olduğunun ve bunu özellikle Kore Savaşı sırasında ispatladığının altını çiziyor.
Türkiye ayrıca NATO'nun güney kanadının güvenilir bir kalesi olduğunu da kanıtlamış, Türk Cumhuriyetleri için modern bir örnekmiş.
Ne var ki Türkiye'nin bu bölgesel kalkan rolünü oynayabilmesinin önünde iki engel görünüyor. Bu sorunlardan birincisi Atatürk'ün mirası.
Brezezinski sorusunu şu şekilde dile getiriyor: Halkı Müslüman olan Türkiye kendisini laik bir Avrupa devletine dönüştürebilecekmiş.
Brezezinski'ye göre Türkiye bu konumda 1920'lerden beri önemli gelişmeler katetmiş ancak AB'ne üyeliği konumu hala şüphe götürüyormuş. Brezezinski'nin kaygısı şu: AB Türkiye'ye kapılarını kapadığı takdirde İslam'ın ülkeye egemen olması ve kendisine dünyada yeni bir yer araması ihtimali. Brezezinski bu ihtimali gözardı edilmeyecek ihtimal olarak görünüyor.
AB'nin geciktirme taktiklerinin Türkiye'yi ne kadar kızdırdığının altını çizebilmek için MGK Genel Sekreteri General Tuncer Kılıç'ın yaptığı konuşmaya atıfta bulunuyor.
Brezezinski Türkiye'nin Avrasya'da ABD'ye yardımcı olmasının önünde üçüncü ciddi engel olarak Kürt sorununu görüyor. Yazar Türkiye'nin bu konuda nasıl bir çözüme gideceğinin bilinmediğini ifade etmekle yetiniyor.
Ancak ABD'nin beyni, İsrail ve Hindistan'ı Türkiye'den daha çetin ceviz olarak görüyor. Onların dış politikada kendi çıkarlarını öne çıkarmaktan vazgeçmesinin zorluğuna dikkat çekiyor. ABD'nin Türkiye'yi kıskaca alarak AB ve Japonya ile işbirliğini zorlayarak Avrasya'yı kontrol edebileceğini söylüyor.
Ancak aralarına Rusya'nın da dahil olacağı bu ülkelerin hepsinin ABD çıkarları ile çatışabilecek bölge ile ilgili kendi bağımsız amaçlarının olmasını engel olarak görüyor.
Bu durum, adı geçen bu ülkeleri hem kalkan, hem hedef durumuna düşürüyor.
Yani ABD için İsrail'i hariç tutarsak Türkiye, Hindistan ve Rusya hem işbirliği yapmaya muhtaç olduğu hem de bağımsız politikalar izlemesinin önüne geçmek için de kontrol altına alınması gereken hedef ülkeler.
Gerisini Brezezinski'den dinleyelim. Türkiye'nin adaylığını önerenlerin haklılığına işaret eden Brezezinski, bu ülkenin 50 yıldır ABD'nin sağlam bir müttefiki olduğunun ve bunu özellikle Kore Savaşı sırasında ispatladığının altını çiziyor.
Türkiye ayrıca NATO'nun güney kanadının güvenilir bir kalesi olduğunu da kanıtlamış, Türk Cumhuriyetleri için modern bir örnekmiş.
Ne var ki Türkiye'nin bu bölgesel kalkan rolünü oynayabilmesinin önünde iki engel görünüyor. Bu sorunlardan birincisi Atatürk'ün mirası.
Brezezinski sorusunu şu şekilde dile getiriyor: Halkı Müslüman olan Türkiye kendisini laik bir Avrupa devletine dönüştürebilecekmiş.
Brezezinski'ye göre Türkiye bu konumda 1920'lerden beri önemli gelişmeler katetmiş ancak AB'ne üyeliği konumu hala şüphe götürüyormuş. Brezezinski'nin kaygısı şu: AB Türkiye'ye kapılarını kapadığı takdirde İslam'ın ülkeye egemen olması ve kendisine dünyada yeni bir yer araması ihtimali. Brezezinski bu ihtimali gözardı edilmeyecek ihtimal olarak görünüyor.
AB'nin geciktirme taktiklerinin Türkiye'yi ne kadar kızdırdığının altını çizebilmek için MGK Genel Sekreteri General Tuncer Kılıç'ın yaptığı konuşmaya atıfta bulunuyor.
Brezezinski Türkiye'nin Avrasya'da ABD'ye yardımcı olmasının önünde üçüncü ciddi engel olarak Kürt sorununu görüyor. Yazar Türkiye'nin bu konuda nasıl bir çözüme gideceğinin bilinmediğini ifade etmekle yetiniyor.
Ancak ABD'nin beyni, İsrail ve Hindistan'ı Türkiye'den daha çetin ceviz olarak görüyor. Onların dış politikada kendi çıkarlarını öne çıkarmaktan vazgeçmesinin zorluğuna dikkat çekiyor. ABD'nin Türkiye'yi kıskaca alarak AB ve Japonya ile işbirliğini zorlayarak Avrasya'yı kontrol edebileceğini söylüyor.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
İbrahim Berk / diğer yazıları
- Cübbe düştü haç göründü / 07.01.2020
- Darbe fragmanı / 22.07.2016
- Suriye bumerangı / 24.02.2016
- AKP'nin hali pürmelali / 17.02.2016
- Atlantik'in iki yakasından Türkiye'nin görünümü / 22.10.2015
- Stratejik derinlikte çırpınan Türkiye / 18.09.2015
- Ya felakete, ya felaha / 05.09.2015
- Teröristleri takviye Mehmetçiği tasfiye operasyonu / 25.02.2015
- AKP IŞİD'i niçin vuramaz? / 15.10.2014
- Kuklalar düşünemez / 09.10.2014
- Darbe fragmanı / 22.07.2016
- Suriye bumerangı / 24.02.2016
- AKP'nin hali pürmelali / 17.02.2016
- Atlantik'in iki yakasından Türkiye'nin görünümü / 22.10.2015
- Stratejik derinlikte çırpınan Türkiye / 18.09.2015
- Ya felakete, ya felaha / 05.09.2015
- Teröristleri takviye Mehmetçiği tasfiye operasyonu / 25.02.2015
- AKP IŞİD'i niçin vuramaz? / 15.10.2014
- Kuklalar düşünemez / 09.10.2014