Türkiye her gün daha kötüye gidiyor, dediğimizde bize kızıyorlar hatta hakaret ediyorlar. Ama maalesef bu senin, benim ve ülkenin gerçeği.
Ekonominin ne halde olduğumuz malum. Koskoca Cumhurbaşkanı, tanzim noktalarında marul satılacağı müjdesi veriyor. Başka yoruma gerek var mı?
Dış politikada ortada. Aynı delikte ısırılarak delik deşik olanlar her gün karşımızda.
Ama bugün ülkemiz insan gerçeğine bakalım. Her yıl resmi ve sosyal araştırma kuruluşları tarafından anketler, analizler, değerlendirme raporları yapılır ve yayınlanır.
Peki, Türk Milleti ne halde?
En iyi 500 üniversite içerisinde Türkiye'den bir tek üniversite bile yok. Neden yok?
Eğitim kalitesinde Türkiye, 137 ülke arasında 99. sırada yer alıyor.
Türk milletinin yarısı mutlu olmadığını beyan etmiş. Tablonun ayrıntıları ise asıl gerçeği ortaya koyuyor.
İstanbul'da mutsuzum diyenler % 56, Ankara'da % 65, İzmir'de % 60.
İlginçtir! Kitap okuyanlar, okumayanlardan daha mutsuz olduklarını ifade ediyor.
Bilim, teknoloji ve sanayide dünyaya yön veren batı dünyası, bizi kıskanıyor, diyorlar. Öyle mi?
Dünyada ilk 500'e giren üniversiten yok. Eğitimde kümede kalma mücade4lesi veriyorsun. Halkın mutsuz. Devlet marula garantör olmuş. Batı, bizi kıskanıyor.
Öyle mi?
Öyle mi?
Ya aile!
2018 yılında bir önceki yıla göre yüzde 2,9 azalırken, boşanan çiftlerin sayısı yüzde 10,9 artmış.
Ya İslam!
Düne kadar hepimiz bu ülkenin % 99'zu Müslüman diye cümleye başlardık. Şimdi bu milletin % 95'i Allah (c.c) inanıyor, % 70'i ahrete inanıyor diye cümle kurmak zorunda kalıyoruz.
Deizmi, Kuran kıssalarının gerçekliği, Kuran'ın güncellenmesi vs. gibi konular en üst ağızlardan duyuluyor.
Hele milletin suç tablosu içler acısı. İstatistikler Türkiye'de saatte 11 ev ve 6 iş yerinin soyulduğu açıklıyor.
Fuhuş 2004'te suç olmaktan çıkarıldığı için bu bataklığa ait rakamlar net değil. Ama fuhuşun her tarafı sardığı çok net.
Cinsel taciz, çocuk istismarı, cinayet, gasp, hırsızlık, yolsuzluk vs. gibi ne kadar adi suç varsa her gün akranlardan duyuyoruz.
Hapishanelerin tam dolu olması, yükümlülerin vardiyalı şekilde uyku uyumaları ne halde olduğumuzun acı göstergesidir.
* * *
Neden bu hale geldik, hiç düşünsünüz mü?
İpucu vereyim; Cumhurbaşkanından, anne ve babaya kadar hiç kimse 'önce insan demediği' için bu hale geldik, diyorum.
Prof. Dr. Haydar Baş gazetemizde 06.07.2017 tarihli ve 'Önce insan demedikçe' başlıklı yazısında bu gerçeği şöyle anlatıyordu;
"Etrafımızda hayatından memnun kimse kalmadı. Kimi yaşantısından, kimi hanımından ve evladından; kimi işinden, siyasetten. Kısaca her şeyden şikâyetçiyiz.
Öyle ki başa geçenler, kurumları düzeltmek istese de, hak ve hukuk dağıtmak gayesinde olsa da asıl problemi halledemedikleri için başarılı olamıyorlar.
Her zaman ifade ediyoruz. Önce insan meselesi çözülmelidir. İnsan, 'Hak adına ve kendi yararına' kazanılmadıktan sonra hangi kanunu, nizamı getirseniz, hangi düzenlemeyi yapsanız da işe yaramayacaktır.
Bugün gasp, hırsızlık, tecavüz, cinayet, yaralama, cinnet, uyuşturucu vesaire hayatımızın olağanı haline geldi.
Cezalar caydırıcı olamıyor, tedbirler de yetersiz kalıyor.
Öyleyse önce bu kanunlardaki cezaya muhatap olacak insanı yetiştirmeliyiz.
Kanaat, iffet, sabır, şükür, cömertlik, hayâ gibi insanı insan yapan güzel ahlak vasıflarını unuttuk.
"Onda var da, ben de niye yok" noktasından başka bir bakış açımız kalmadı…
Müslüman bir toplumuz ama İslam adına yaşanacak güzellikleri yitirdik…" diyen Sayın Baş yazısının devamında bu güzelliklerin tekrar nasıl kazanılacağını anlatıyordu.
Bizler, kendimize değer vermediğimiz için midir bilmem ama peşinden gittiğimiz lider ve anlayışlarda insana değer vermiyorlar.
Artık kendimizin değerini bilelim ve bize değer verenlerle beraber olalım. Yoksa yarın daha da kötü olacak.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Aydın / diğer yazıları
- Sayın Erdoğan’ın nefretten doğan AB aşkı -2- / 06.04.2025
- Sayın Erdoğan’ın nefretten doğan AB aşkı -1- / 05.04.2025
- Boykotun babasını yaptılar, yapıyorlar / 04.04.2025
- Erdoğan’ın ‘Filistin’ nöbeti / 03.04.2025
- İktidar sanki hiç sandık gelmeyecekmiş gibi hareket ediyor / 01.04.2025
- İslam dünyasında bayram! / 31.03.2025
- ‘Cebrail dua etti, bende amin dedim’ / 30.03.2025
- Boykot, tehdit ve umut / 29.03.2025
- Atatürk’ün annesi gibi Erdoğan’ın annesi de annemizdir / 28.03.2025
- 3 Mayıs Türkçülük 4 Mayıs PKK ile kucaklaşma günü! / 27.03.2025
- Sayın Erdoğan’ın nefretten doğan AB aşkı -1- / 05.04.2025
- Boykotun babasını yaptılar, yapıyorlar / 04.04.2025
- Erdoğan’ın ‘Filistin’ nöbeti / 03.04.2025
- İktidar sanki hiç sandık gelmeyecekmiş gibi hareket ediyor / 01.04.2025
- İslam dünyasında bayram! / 31.03.2025
- ‘Cebrail dua etti, bende amin dedim’ / 30.03.2025
- Boykot, tehdit ve umut / 29.03.2025
- Atatürk’ün annesi gibi Erdoğan’ın annesi de annemizdir / 28.03.2025
- 3 Mayıs Türkçülük 4 Mayıs PKK ile kucaklaşma günü! / 27.03.2025