Dünyanın birçok yerindeki gösterilerde bayrak yakılır. En çok yakılan bayrak ise Türk Bayrağı'dır.
Her 24 Nisan'da Erivan'da, ABD'de, Brüksel'de, Hollanda'da, Paris'te; İsveç, Norveç, Finlandiya gibi birçok yer ve ülkede Ermeniler, Rumlar, Yunanlar ve PKK'lılar, Türk Bayrağı'nı yakar.
Neden? Çünkü Türk Bayrağı emperyalizme karşı başkaldırının sembolüdür. Ezilen halkların umududur. Bez parçası değil şerefin, haysiyetin, adaletin ve de İslam'ın sembolüdür.
Haliyle şeref ve haysiyetten uzak olanlar, İslam'a düşman olanlar, bayrağımızı yakar.
2002'den önce ülkemizde de özellikle Beyazıt Meydanı'nda İsrail ve ABD bayrakları yakılırdı. Şimdi neden yakılmıyor, sorusu akla gelebilir.
Şahsen cevabı bende merak ediyorum. 'Zalim İsrail, katil ABD' diyerek Cuma namazı çıkışı bayrak yakan, slogan atanlar, AKP'nin iktidara gelmesiyle inlerine çekildi. Oysa son 20 yılda ABD ve İsrail katliamları zirve yaptı.
Bayrak yakmak bizim inanç temelli kültürümüze terstir, yoktur.
Atatürk, İzmir'e geldiğinde konaklaması için Karşıyaka'daki İplikçizade Köşkü ayrılmıştı. Atatürk, Karşıyaka'ya gidip, köşke girer.
Bir de ne görsün! Mermer merdivenlerde yere serilmiş kocaman bir Yunan bayrağı.
Gazi sorar: Nedir bu?
Halk: "Yunan generali bu eve girerken bu basamaklarda Türk bayrağını çiğnemişti, Paşam!"
Gazi kaşlarını çatarak: "Hata etmiş! Ben bu hatayı tekrar edemem. Bayrak bir milletin şerefidir, ne olursa olsun yerlere serilmez ve çiğnenmez, kaldırınız!" der.
Biz bu duruşu Merhum Prof. Dr. Haydar Baş Hocamızdan gördük. Merhum Haydar Baş Hocamız, bizlere, 'düşmanın namusuna bile saygı gösterecekseniz' diyerek inancımızın ölçüsünü anlatırdı.
Suriye'de, Türk bayrağının yakılması üzerine hem babasının hem de Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün duruşunu BTP Lideri Hüseyin Baş ortaya koydu.
Meltem Tv ekranlarında gündemi değerlendiren Sayın Baş, bayrak hassasiyetini ortaya koyduktan sonra Türk Bayrağının mahiyetini şöyle dile getirdi:
"Benim bayrağım kırmızı üzerine ay ve yıldızdır. O ay Allah'ı, yıldız peygamberi temsil ediyor. Bunu da bütün dünya biliyor. Bir Müslüman bu bayrağa bunu yapmaz. O zaman bunu yapan kişinin ben, Müslümanlığını sorgularım."
Kim veya kimler Türk Bayrağını yakar?
Sayın Baş'ın bu soruya verdiği cevaplar hem tarihi hem de itikadı gerçekleri içeriyordu.
Sayın Baş, "Biz bugüne kadar Esad rejimi yanlılarının, Türk bayrağına zarar verdiğini görmedik. Bu bizim için bir referans… İkincisi bu bir Müslüman yaklaşımı değil. Buradan çıkardığım sonuç şudur; Şimdi 1915'te tehcir yasasını çıkardık. 900 bin küsur Ermeni'nin Osmanlı topraklarından uzaklaştırdığı yönünde bilgiler var. Şimdi bu Ermeniler nereye gitti? (500 bini) Şam'a, Halep'e, Lübnan'a gitti.
Hatta Asala terör örgütünün merkezi Beyrut'taydı. Bu örgütün Beyrut'ta ne işi var? Şam'da, Halep'te Türk bayrağını yakanların Ermeni olup olmadıklarının sorgulanması lazım.
Bunun üzerinden bir Müslüman karalama politikasına girmek de ayrı bir tehlike. Müslüman bunu yapmaz. Türk bayrağı bütün Müslümanlar için bağımsızlığın sembolü olmuştur.
Bu bayrağın dalgalandığı sınırı çizen Atatürk, bütün dünya Müslümanları için bir sembol olmuştur. Ben bunları söylerken Türkiye'deki Ermeni vatandaşlarımızı kastetmiyorum.
Ben, 'Türküm' diyen herkese ne mutlu, Atatürk bunu söylemiş zaten. Ancak belli idealleri yaşayan insanlar var.
Biz geçmişte bunların örneklerini gördük. Cumhuriyetten önceki dönemi bir açın okuyun neler yaşandı?
Büyük Ermenistan kurulacak, Rum Pontus kurulacak... Bunlar fiilen yaşandı, düşüncede kalmadı. Dolaysıyla buna karşı önlem almak zorundayız.
Benim bayrağımı yakan Müslüman olamaz. O bölgede Büyük Ortadoğu Projesi için, büyük İsrail projesi için taşkınlık çıkaranın da ben, Müslüman olduğuna inanmıyorum.
Bu işin arkasında başkaca unsurlar var. Başından beri bizim bu muhalif grupları desteklememiz yanlıştı, bu bizi bir bataklığın içine itmiş oldu" dedi.
Tehcir yıllarında ne kadar Ermeni'nin hangi Osmanlı topraklarına gönderildiği kayıtlarda mevcuttur.
Bir başka gerçek ise içimizdeki 'kripto Ermenilerdir'. Yıllar önce Türk Tarih Kurumu eski başkanı Yusuf Halaçoğlu'nun 'Sürgünden Soykırıma Ermeni İddiaları' ve 'Tarih Gelecektir' adlı eserlerinde ve yazdığı yazılarda tehcir yıllarında kendilerini bu milletin bir unsuru gibi gizleyen 500 bin Ermeni'nin varlığından bahsetmiş ve o dönemde çok büyük tepkiler almıştı.
Yusuf Halaçoğlu 2015'te 'İşte Kürt bilinen ünlü Ermeniler' adlı yazısında da gerek PKK'nın yönetim kadrosunda ve gerekse ülkemiz siyasetinde herkesin tanıdığı o meşhur isimlerin aile silsilesini ortaya koymuştu.
Önemli mi? Eğer bu ülkede Sünni, Alevi, Şii, Kürt, Türk, Laz, Gürcü vs. alt kimlik ve mezhep adı altında kendini tanımlayan kişiler, partiler, yapılar, devletimizi hedef alıyor ve kardeş olan bu milleti ırkçılık ve mezhepçilik üzerinden ayrıştırma gayretine giriyor bunlar ya misyonerdir, ya da kendini kamufle etmiş kripto Ermeni'dir, Rum'dur.
- Erdoğan’ın ‘fakir fukara garip gureba’ çıkışı / 16.04.2025
- O zaman nedir bu Milli Ekonomi Modeli? / 15.04.2025
- O, benim bitmeyen rüyamdı -2- / 14.04.2025
- O, benim bitmeyen rüyamdı -1- / 13.04.2025
- İktidarın kutsal (!) haç ve Konstantinapol sessizliği / 11.04.2025
- İktidara karşı değilse istediğiniz kadar yürüyebilirsiniz / 10.04.2025
- Papazı nasıl aldık hatırlıyor musun? / 09.04.2025
- Siyasette üçüncü yol şart mı? / 08.04.2025
- Alparslan Türkeş’in vefat yıl dönümünden önce / 07.04.2025