Fenerbahçe Atina'da Georgios Karaiskakis stadyumunda pek de iyi bir akşam geçirmedi ve karşılaşmayı 3-2 kaybetti.
Her şeyden önce İsmail Kartal'ın ciddi hatası var. Öncelikle oluşturduğu orta saha yanlıştı.
Geldiğinden beri hiçbir şey vermeyen Krunic ve sahada varlığı belli olmayan Zajc ile oluşturduğu orta saha değil Avrupa Kupası maçında Türkiye Süper Ligi'nde dahi ilk 11 oynayamaz.
Fred ve İsmail Yüksek sakatlıktan döndü ve bu yüzden ilk 11 başlamadılar.
Ne var ki sonradan oyuna girdiklerinde gördük ki ikisi de oynamaya hazırlar.
Ben her zaman teknik direktörün temel görevinin doğru 11'i kurmak olduğunu düşünürüm.
İsmail Kartal neyi göz önünde bulundurarak Zajc ve Krunic'i tercih etti anlamak gerçekten zor.
Örneğin 45+4'te Zajc altı pasın sağ tarafından öyle vurdu ki top dağlara taşlara gitti.
Halbuki kontrollü bir vuruş yapsa gol işten değil.
Zajc orta sahada hiç etkili olamadı ve birkaç kez pas atmak isterken topu taca attı.
Şimdi gelelim ikinci noktaya Fenerbahçe savunması çok kötüydü.
İlk golde Çağlar'ın yanlış bir tercihle baskı altındaki Kruniç'e attığı pası Kruniç kontrol edemeyince gelişen pozisyon golle sonuçlandı.
İkinci golde Krunic, Becao ve Zajc önlerindeki rakiplerinin pas atmasını seyrettiler. Pozisyon ise golle sonuçlandı.
Fakat bir oyuncu var ki ayrı bir parantez açmak gerekiyor. O da Becao.
Kardeşim vallahi adam rakip takım forması ile maça çıksa bu kadar katkısı olmaz.
Topla buluştuğu her an yüreğimiz ağzımıza geldi.
Ya yanlış pas attı ya ayakta kalamadı ya da pasın şiddetini ayarlayamadığı için topu rakibe kaptırdı.
Fakat yine de günahını almayalım. 84'te nedensiz yere kendini zemine bırakınca sakat sakat oynadığı anlaşıldı.
Ya bu takımın sağlık ekibi ne yapar. Adam sakat oynatıyorsunuz. Adamı da yakıyorsunuz.
Şunu söylemek lazım Fenerbahçe çok kötü bir savunma performansı ortaya koydu.
Bu savunma ile finale yükselemezsiniz. Bu kadar açık. Savunma adeta takımı sabote etti.
Şimdi şunu da söylemek lazım. Olympiacos denen takımın Süper Ligimizde orta sıralara oynayabilecek bir takım.
Öyle güçlü bir Avrupa takımı görüntüsü vermiyorlar. Düşünün bir kere santraforları Hatayspor'dan gitme El-Kaabi. O da sahada yok.
Yani öylesine etkisiz bir takım ama yine de maçı kazandılar çünkü maçın her anında Fenerbahçe'ye nazaran daha doğru bir strateji izlediler.
Savunmada kalabalıktılar ve genel olarak sahanın her yerinde Fenerbahçe'ye karşı iyi bir baskı kurdular.
Maçı kısaca değerlendirirsek şunları söyleyebiliriz.
Fenerbahçe düşük tempoda topa sahip olarak oyuna başladı. Ne var ki Olympiacos daha iyi baskı yapıyordu.
Her şeye rağmen ilk 7 dakikada Dzeko'nun 3 tane denemesi vardı.
Fakat basit hatalar ile Fenerbahçe ilk golü kalesinde görünce inisiyatif Olympiacos'a geçti.
Olympiacos az biraz tempoyu yükseltti ve bu da Fenerbahçe'yi zorlamaya yetti.
İlk yarı boyunca Fenerbahçe'de ancak Jayden Oosterwolde biraz ayakta kalabilen oyuncu idi.
İlk yarının ilk 10 dakikası hariç Fenerbahçe sahada yoktu.
İkinci yarıda 60. dakikaya kadar Fenerbahçe için değişen bir şey yoktu.
Dakikalar 57'yi gösterdiğinde maç çoktan 3-0 olmuştu.
Ne zaman Fred ve İsmail Yüksek oyuna girdiler oyun da Fenerbahçe lehine değişmeye başladı.
63'te Szymanski'nin kafa vuruşu kornere gitti. Bu pozisyondan sonra karşılaşma daha çok Olympiacos yarı sahasında oynandı.
Bunun sonucunda ise biri penaltıdan olmak üzere Fenerbahçe iki gol buldu.
Bu süreçte Olympiacos, Fenerbahçe'nin savunmasında bıraktığı boşluklar iyi değerlendiremeyince maçta 3-2'lik skor ile bitti.
Fenerbahçe'nin turu geçeceğine inanıyorum. Kendi sahasında çok büyük bir avantajı korumayı başaramayan Olympiacos, Kadıköy'de coşkulu Fenerbahçe taraftarı önünde iki farklı yenilmekten kurtulamaz.
Her şeyden önce İsmail Kartal'ın ciddi hatası var. Öncelikle oluşturduğu orta saha yanlıştı.
Geldiğinden beri hiçbir şey vermeyen Krunic ve sahada varlığı belli olmayan Zajc ile oluşturduğu orta saha değil Avrupa Kupası maçında Türkiye Süper Ligi'nde dahi ilk 11 oynayamaz.
Fred ve İsmail Yüksek sakatlıktan döndü ve bu yüzden ilk 11 başlamadılar.
Ne var ki sonradan oyuna girdiklerinde gördük ki ikisi de oynamaya hazırlar.
Ben her zaman teknik direktörün temel görevinin doğru 11'i kurmak olduğunu düşünürüm.
İsmail Kartal neyi göz önünde bulundurarak Zajc ve Krunic'i tercih etti anlamak gerçekten zor.
Örneğin 45+4'te Zajc altı pasın sağ tarafından öyle vurdu ki top dağlara taşlara gitti.
Halbuki kontrollü bir vuruş yapsa gol işten değil.
Zajc orta sahada hiç etkili olamadı ve birkaç kez pas atmak isterken topu taca attı.
Şimdi gelelim ikinci noktaya Fenerbahçe savunması çok kötüydü.
İlk golde Çağlar'ın yanlış bir tercihle baskı altındaki Kruniç'e attığı pası Kruniç kontrol edemeyince gelişen pozisyon golle sonuçlandı.
İkinci golde Krunic, Becao ve Zajc önlerindeki rakiplerinin pas atmasını seyrettiler. Pozisyon ise golle sonuçlandı.
Fakat bir oyuncu var ki ayrı bir parantez açmak gerekiyor. O da Becao.
Kardeşim vallahi adam rakip takım forması ile maça çıksa bu kadar katkısı olmaz.
Topla buluştuğu her an yüreğimiz ağzımıza geldi.
Ya yanlış pas attı ya ayakta kalamadı ya da pasın şiddetini ayarlayamadığı için topu rakibe kaptırdı.
Fakat yine de günahını almayalım. 84'te nedensiz yere kendini zemine bırakınca sakat sakat oynadığı anlaşıldı.
Ya bu takımın sağlık ekibi ne yapar. Adam sakat oynatıyorsunuz. Adamı da yakıyorsunuz.
Şunu söylemek lazım Fenerbahçe çok kötü bir savunma performansı ortaya koydu.
Bu savunma ile finale yükselemezsiniz. Bu kadar açık. Savunma adeta takımı sabote etti.
Şimdi şunu da söylemek lazım. Olympiacos denen takımın Süper Ligimizde orta sıralara oynayabilecek bir takım.
Öyle güçlü bir Avrupa takımı görüntüsü vermiyorlar. Düşünün bir kere santraforları Hatayspor'dan gitme El-Kaabi. O da sahada yok.
Yani öylesine etkisiz bir takım ama yine de maçı kazandılar çünkü maçın her anında Fenerbahçe'ye nazaran daha doğru bir strateji izlediler.
Savunmada kalabalıktılar ve genel olarak sahanın her yerinde Fenerbahçe'ye karşı iyi bir baskı kurdular.
Maçı kısaca değerlendirirsek şunları söyleyebiliriz.
Fenerbahçe düşük tempoda topa sahip olarak oyuna başladı. Ne var ki Olympiacos daha iyi baskı yapıyordu.
Her şeye rağmen ilk 7 dakikada Dzeko'nun 3 tane denemesi vardı.
Fakat basit hatalar ile Fenerbahçe ilk golü kalesinde görünce inisiyatif Olympiacos'a geçti.
Olympiacos az biraz tempoyu yükseltti ve bu da Fenerbahçe'yi zorlamaya yetti.
İlk yarı boyunca Fenerbahçe'de ancak Jayden Oosterwolde biraz ayakta kalabilen oyuncu idi.
İlk yarının ilk 10 dakikası hariç Fenerbahçe sahada yoktu.
İkinci yarıda 60. dakikaya kadar Fenerbahçe için değişen bir şey yoktu.
Dakikalar 57'yi gösterdiğinde maç çoktan 3-0 olmuştu.
Ne zaman Fred ve İsmail Yüksek oyuna girdiler oyun da Fenerbahçe lehine değişmeye başladı.
63'te Szymanski'nin kafa vuruşu kornere gitti. Bu pozisyondan sonra karşılaşma daha çok Olympiacos yarı sahasında oynandı.
Bunun sonucunda ise biri penaltıdan olmak üzere Fenerbahçe iki gol buldu.
Bu süreçte Olympiacos, Fenerbahçe'nin savunmasında bıraktığı boşluklar iyi değerlendiremeyince maçta 3-2'lik skor ile bitti.
Fenerbahçe'nin turu geçeceğine inanıyorum. Kendi sahasında çok büyük bir avantajı korumayı başaramayan Olympiacos, Kadıköy'de coşkulu Fenerbahçe taraftarı önünde iki farklı yenilmekten kurtulamaz.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Göksu / diğer yazıları
- Hepsi iki kişilik oynadı / 28.04.2025
- Bir ihtimal daha var / 27.04.2025
- Bir varmış bir yokmuş / 21.04.2025
- Galatasaray Muslera'sız oynayabilirdi / 19.04.2025
- Günün adamı Livakoviç / 14.04.2025
- Bu nasıl üçüncü, bu nasıl lider? / 12.04.2025
- Mustafa'dan Fener'e hayat öpücüğü / 07.04.2025
- Fenerbahçe için hazin son / 03.04.2025
- Artık namağlup değil / 30.03.2025
- Bodrumspor beklendiği gibi çıkmadı / 29.03.2025
- Bir ihtimal daha var / 27.04.2025
- Bir varmış bir yokmuş / 21.04.2025
- Galatasaray Muslera'sız oynayabilirdi / 19.04.2025
- Günün adamı Livakoviç / 14.04.2025
- Bu nasıl üçüncü, bu nasıl lider? / 12.04.2025
- Mustafa'dan Fener'e hayat öpücüğü / 07.04.2025
- Fenerbahçe için hazin son / 03.04.2025
- Artık namağlup değil / 30.03.2025
- Bodrumspor beklendiği gibi çıkmadı / 29.03.2025