Toprak ev kanser yapıyor
Diyarbakır, Elazığ, Kapadokya bölgelerinde toprak yapılı evlerde oturan vatandaşların, akciğer zarı kanserine yakalanma oranlarının, normal evlerde yaşayan vatandaşlara oranla 6 ila 8 kat daha fazla risk taşıdığı bildirildi
16.07.2013 00:00:00
İç Hastalıklar Uzmanı Doç. Dr. Semir Paşa, akciğer zarı kanserine neden olan etkenin aspestozis denilen bir maddeden kaynaklandığını belirterek, bu maddenin daha çok beyaz toprakta yer aldığını söyledi. Bu toprağın özellikle Diyarbakır, Elazığ ve Kapadokya bölgesinde çok yaygın olduğunu kaydeden Doç. Dr. Paşa, bunun tarımsal ve özellikle de yapı malzemesi olarak kullanımının diğer bölgelere oranla 6 ila 8 kat daha fazla akciğer zarı kanserine yakalanma riski taşıdığını ifade etti. Akciğer zarı kanseri hakkında bilgi veren Doç. Dr. Paşa, "Akciğer kanseri olarak bilinen ve bölgemizde özellikle Diyarbakır ile Elazığ arasındaki bölgelerde sık olarak karşılaştığımız, akciğer zarının duvarında kalınlaşma ile karakterize olan bir hastalıktır. Bu hastalık bölgemiz için yaygın bir hastalıktır. Bazı liflerin ve bezlerin akciğerde birikimi ve akciğerden temizlenememesi sonucu oluşmaktadır. Aspest, metalik olmayan lifli yapıdaki bazı minerallerin bir araya getirilerek sanayide özellikle aşınmaya karşı ürünlerin imalatında kullanılan bir ürün. Bu sanayi ürünlerinin imalatında çalışanlarda sık olarak karşımıza çıkan bir meslek hastalığı olsa da bölgemizde beyaz toprağın yoğun olduğu ve yoğun olarak kullanıldığı alanlarda çevresel bir faktör olarak da yine bu kanser karşımıza çıkmaktadır. Bazı kaynaklarda bunun bir virüs ile ilişkisi tanımlanmış olsa da, bildiğimiz kadarıyla aspestozis ya da eritoit isimli bir mineraldir. Bunlar akciğer zarında birikip temizlenemedikleri için, birikimden yıllar sonra akciğer zarında iltihaplanma, kalınlaşma ve sonrasında akciğer zarından akciğerin içine doğru ilerleyen ve kanserleşebilen kitlelere dönüşür" dedi. Hastaların genel anlamda nefes darlığı, göğüs ağrısı, hırıltı ve yan ağrıları gibi nedenler ile kendilerine başvurduğunu kaydeden Doç. Dr. Paşa, bu hastalığın tedavisinin de olmadığını, yapılan kemoterapi ve radyoterapinin sadece ağrıları dindirmeye yaradığını söyledi. İHA
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.