TL ile birlikte itibarımız da eriyor
Türk Lirası’nın döviz kurları karşısındaki değer kaybı her geçen gün artıyor. Halbuki bir ülkenin itibarı, parasının değeri ve diğer ülkelerdeki geçerliliğiyle ölçülür. Önceki gün dolar kuru 23.56 lira gibi rekor bir seviyeyi test ederken, TL’nin 14 Mayıs seçimlerinden bugüne değer kaybı yüzde 16.8 oldu. 5 yıllık kayıp ise yüzde 80’i buldu
10.06.2023 17:02:00
Haber Merkezi
Haber Merkezi





AHMET HAYDAR TARHANLI / ANALİZ HABER
14 ve 28 Mayıs seçimlerinden önce suni bir takım yöntemlerle baskılanmaya çalışılan döviz kurları, seçimlerin sonrası, özellikle de Mehmet Şimşek'in Hazine ve Maliye Bakanı olmasından sonra tarihi rekorlar kırarak artmaya başladı. Kurlar mukayese edildiğinde TL'nin sadece dolar kuru karşısından değil, hemen hemen tüm para birimleri karşısından rekor düzeyde değer kaybettiği görülüyor. Her ne kadar ekonomistler, kontrollü olarak TL değer kaybettiriliyor, bu bir normalleşmedir deseler de, her ne sebeple olursa olsun, TL'nin değer kaybı, Türkiye'nin uluslararası arenada itibar kaybından başka bir şey değildir. TL'nin değer kaybı, aynı zamanda Türkiye'nin sahip olduğu milli servetin eriyip gitmesidir, Türk milletinin alın terinin heba olmasıdır.
14 ve 28 Mayıs seçimlerinden önce suni bir takım yöntemlerle baskılanmaya çalışılan döviz kurları, seçimlerin sonrası, özellikle de Mehmet Şimşek'in Hazine ve Maliye Bakanı olmasından sonra tarihi rekorlar kırarak artmaya başladı. Kurlar mukayese edildiğinde TL'nin sadece dolar kuru karşısından değil, hemen hemen tüm para birimleri karşısından rekor düzeyde değer kaybettiği görülüyor. Her ne kadar ekonomistler, kontrollü olarak TL değer kaybettiriliyor, bu bir normalleşmedir deseler de, her ne sebeple olursa olsun, TL'nin değer kaybı, Türkiye'nin uluslararası arenada itibar kaybından başka bir şey değildir. TL'nin değer kaybı, aynı zamanda Türkiye'nin sahip olduğu milli servetin eriyip gitmesidir, Türk milletinin alın terinin heba olmasıdır.
Tüm para birimleri karşısında değer kaybetti
Uygulanan yanlış finansal politikaların bir sonucu olarak TL, sadece dolar ve Euro karşısında değil, haritada yerini bulmakta zorlanabileceğimiz para birimleri karşısında da büyük bir değer kaybı yaşadı. Cayman Adaları Doları 28.07 liraya, Azerbaycan Manatı 13.75 liraya, Bulgar Levası 12.87 liraya, Bosna Hersek Markı 12.87 liraya, Fiji Doları 10.51 liraya, Gürcistan Larisi 8.96 liraya, Tunus Dinarı 7.53 liraya Türkmenistan Manatı 6.68 liraya, İsrail Yeni Şikeli 6.49 liraya, Makao Patakası 2.90 liraya yükseldi. Örneğin, Bulgar Levası 1 Ocak 2023 tarihinde 10.22 liraydı, 12.87 liraya yükselince Bulgarlar Edirne'ye akın ettiler. TL'deki değer kaybı Türk vatandaşlarının alım gücünü eriterek her şeyi "pahalı" hale getirirken, ülkemiz Bulgar'a, Gürcü'ye, Alman'a, İngiliz'e, Rus'a, Katarlıya "ucuz" geliyor. Türk milletinin alın teri ve emeği ucuza gidiyor.TL, 5 yılda yüzde 80 eridi
Geçtiğimiz Çarşamba günü dolar TL karşısında günlük yüzde 7 oranında artarak piyasalara büyük bir şok yaşattı. 23.56 lira gibi tüm zamanların rekorunu test eden dolar, Merkez Bankası rezervlerinden milyarlarca dolar harcanarak 23.40 lira seviyesinde tutulabildi. Ama şu bir gerçek ki, dolar kuru neyi test ettiyse, bir sonraki aşamada orada konumlanıyor. TL'nin değer kaybı, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ilk tur olan 14 Mayıs'tan bu yana yüzde 16.8 olurken, yılbaşından bu yana yüzde 20.5'i buldu. TL'nin 5 yıllık kaybı ise oldukça ürkütücü bir düzeyde, yüzde 80'inin üzerinde bir kayıp yaşadı, paramız adeta değersiz bir pula dönüştü.MB'nin müdahaleleri sonuç verir mi?
Hazine ve Maliye Bakanı olarak Mehmet Şimşek'in, Merkez Bankası Başkanı olarak da Hafize Gaye Erkan'ın göreve getirilmesinin temel nedeni şüphesiz küresel fonların Türkiye'ye yatırım yapmasını sağlamak. Küresel fonların dolar kurunun ve faizlerin yükseltilmesi talepleri dikkate alındığında, dolar kuruna ve faizlere talep edilen miktara kadar yükselmesinde herhangi bir müdahalenin olmayacağı anlaşılıyor. Örneğin ABD'nin önemli bankalarından olan Bank of Amerika, Türkiye'ye sıcak para girişi için 4 şart açıkladı. Bu şartların içinde dolar/TL paritesinin 25 liranın üstüne çıkartılması ve de politika faizinin yüzde 40'ın üzerine yükseltilmesi var. Dolayısıyla yeni ekonomi yönetimi yabancı fon çekmek için getirildiği için döviz kurlarının baskılanması konusunda hiç de istekli olmayacaktır. Diğer bir konu ise yeni MB Başkanı Hafize Gaye Erkan, istese bile döviz kurlarına müdahale edemeyecek durumda; çünkü MB'nin kasası bomboş. Şöyle ki; MB'nin swap (takas/ödünç alınan para) dahil net rezervleri eksi 5.7 milyar dolar, swap hariç net rezervleri eksi 61.2 milyar dolar, swap ve Hazine yükümlülükleri hariç net rezervleri ise eksi 75.4 milyar dolar… Erkan'dan önce görevde olan Şahap Kavcıoğlu'nun döviz kurlarını tutmak için piyasaya yaptığı müdahalenin 177 milyar dolar olduğu tahmin ediliyor. Seçim öncesi doları tutmanın maliyetinin ise 30 milyar dolar olduğu ifade ediliyor.Yorumlar
Yorum bulunmuyor.