Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Erdoğan Teziç, devlet iktidarı ile parti iktidarı arasındakiayrıma dikkati çekerek, "Üniversiteler de bir devlet organı olarak anayasada yer aldığına göre, iktidar ile YÖK arasındaki ilişkilerin debarışmacı, uzlaşmacı bir ortamda çözülmesi gerekiyor" diye konuştu.
Teziç, "Türkiye ve Almanya'da Eğitim Politikası, Bilim Özerkliği, Üniversite Reformu" konulu kongrede yaptığı konuşmada, Yükseköğretim Yasası'nda yapılacak değişikliğe ilişkin çalışmaları da değerlendirdi.
Bir de devlet iktidarı var
Siyasi iktidar ile devlet iktidarı arasındaki ayrımın önemine dikkati çeken Teziç, üniversite, yargı organları gibi siyaset dışı kurumların devlet iktidarını oluşturduğunu, siyasi iktidarın da halkıniradesini yansıttığını anlattı. Anayasanın 130 ve 131. maddelerinin YÖK'ün işlevini tanımladığını kaydeden Teziç, "Bugün, 77 üniversitenin bulunduğu bir ortamda böyle bir kurum, anayasal planda zorunluluk olarak ortaya çıkıyor" dedi. Teziç, şöyle devam etti: "Tüm anayasal düzenlerde, devlet iktidarı ile parti iktidarları farklı tutulur. Amaç, parti iktidarlarının, halktan aldıkları desteği devlet iktidarının değerlerini sarsmadan kullanabilmelerini sağlamaktır. Bu çerçevede, Yükseköğretim Kurulu, siyasi iktidarın bakanı ile aralarında bir çalışma olduğu zaman; huzur, ahenk içinde yapabilmeleri gerekir. Üniversiteler de bir devlet organı olarak anayasada yer aldığına göre, iktidar ile YÖK arasındaki ilişkilerin de barışmacı, uzlaşmacı bir ortamda çözülmesi gerekiyor."
Meslek lisesiler avantajlıymış
Çalışmalar çerçevesinde meslek liselilerin "mağduriyetinin" gündeme getirildiğini anlatan Teziç, "Mağdur değiller, avantajlı durumdalar" iddiasında bulundu. Teziç, başörtüsü konusunda bir kez daha 'olumsuz' konuştu.
Teziç, "Türkiye ve Almanya'da Eğitim Politikası, Bilim Özerkliği, Üniversite Reformu" konulu kongrede yaptığı konuşmada, Yükseköğretim Yasası'nda yapılacak değişikliğe ilişkin çalışmaları da değerlendirdi.
Bir de devlet iktidarı var
Siyasi iktidar ile devlet iktidarı arasındaki ayrımın önemine dikkati çeken Teziç, üniversite, yargı organları gibi siyaset dışı kurumların devlet iktidarını oluşturduğunu, siyasi iktidarın da halkıniradesini yansıttığını anlattı. Anayasanın 130 ve 131. maddelerinin YÖK'ün işlevini tanımladığını kaydeden Teziç, "Bugün, 77 üniversitenin bulunduğu bir ortamda böyle bir kurum, anayasal planda zorunluluk olarak ortaya çıkıyor" dedi. Teziç, şöyle devam etti: "Tüm anayasal düzenlerde, devlet iktidarı ile parti iktidarları farklı tutulur. Amaç, parti iktidarlarının, halktan aldıkları desteği devlet iktidarının değerlerini sarsmadan kullanabilmelerini sağlamaktır. Bu çerçevede, Yükseköğretim Kurulu, siyasi iktidarın bakanı ile aralarında bir çalışma olduğu zaman; huzur, ahenk içinde yapabilmeleri gerekir. Üniversiteler de bir devlet organı olarak anayasada yer aldığına göre, iktidar ile YÖK arasındaki ilişkilerin de barışmacı, uzlaşmacı bir ortamda çözülmesi gerekiyor."
Meslek lisesiler avantajlıymış
Çalışmalar çerçevesinde meslek liselilerin "mağduriyetinin" gündeme getirildiğini anlatan Teziç, "Mağdur değiller, avantajlı durumdalar" iddiasında bulundu. Teziç, başörtüsü konusunda bir kez daha 'olumsuz' konuştu.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.