Sınır ötemizdeki Kürtleri bir devlet kurmaya kadar götüren ABD'den sonra, şimdi de AB potansiyel bir bela oldu başımıza. Öyle ki, AB kurmaylarının Güneydoğu'muzu ilgilendiren herhangi bir konuda masabaşında dikta ettikleri şeyler doğrultusunda, bir bakıyorsunuz Tunceli'de, bir bakıyorsunuz Diyarbakır'da ya da herhangi bir şehirde hemen bir yürüyüş ya da bir eylem tertipleniveriyor. Son olarak AB büyükelçilerinden, hafta içi Başbakanlık'ta verilen yemekten sonra alınan direktifler ve Adana'da yapılan terör yanlılarının yasadışı gösterisinde atılan sloganlar ne kadar da birbirine benziyor. Hatta hakkını vermek lazım, birebir aynı. "Operasyonlar durdurulsun.""Apo yeniden yargılansın ve serbest bırakılsın."Bir taraftan bu iki çarpıcı slogan PKK yandaşları tarafından Adana sokaklarında atılırken, diğer taraftan da aynı istekler eş zamanlı olarak AB büyükelçileri tarafından nazik bir dille tevdi ediliyordu sayın Başbakanımıza.İlginçtir ki, sayın Başbakan sağır sultanın bile duyup üzerinde yorum yaptığı bu istekleri duymadığını, bu ve buna benzer konuşmaların yemekte hiç geçmediğini söyledi. Nedeni ise büyükelçilerin bu istekleri yazılı olarak vermesiymiş. Acaba sayın Başbakan AB büyükelçilerinin kendilerinden hangi taleplerde bulunduklarını hiç mi merak etmemişlerdi ya da büyükelçiler bu isteklerini gizlice mi iletmişlerdi ikinci kişilere? Muamma!Şunu da eklemeden geçmeyelim ki, büyükelçilerin Güneydoğu'muzdaki hareketlenmeden -operasyonlardan- rahatsızlık duydukları kati bir olay. Kati olmakla birlikte isteklerini çeşitli ayak oyunlarıyla, fitne çıkartarak ve bölücülük yaparak kabul ettirmek istemeleri de işin cabası.Öyle ki, büyükelçiler bu rahatsızlıklarını "Ne oldu, Güneydoğu politikasını askere mi terk ettiniz?" diyerek artık rahatlıkla dile getirmekteler. Buram buram fitne ve bölücülük kokan bu kinayenin ne kadar etkili olacağı bilinmez ama bir gerçek var ki adamlar emellerine ulaşmak için her türlü yolu mubah sayıyorlar. Askerle devletin, devletle milletin, milletle askerin karşı karşıya gelmesi hiç farketmiyor onlar için.Adana'daki eyleme gelirsek, sloganlar malum "özgürlük(!) savaşçısının" serbest bırakılması ve kardeşlerine karşı yürütülen operasyonların durdurulması yönünde.Sloganlar eşliğinde yapılan eylem devam ederken aydınlar(!) tarafından günden güne daha gerici ve şövanist ilan edilen vatandaşlarımız, yine üzerine düşen görevi yerine getiriyor ve ilk müdahaleyi yapıyor bu yasadışı olaya. Çünkü müdahale etmek zorunda hissediyor kendini. AB'ye uyum adı altında eli kolu bağlanan kolluk kuvvetleri, gayr-ı ihtiyari de olsa vatandaşı olaya müdahale etmek zorunda bırakıyor.Sonuçta güvenlik güçleri atılan "Biji Apo" sloganlarını dinlerken, vatandaş dayanamayıp grupla birbirine giriveriyor.Neticede ilk müdahaleyi yapan vatandaş, bu konudaki milli hassasiyetini bir kez daha gözler önüne seriyor. Her ne kadar daha önceki hükümetler Apo'ya idam fermanı çıkaramasa da, her ne kadar şu anda yönetimde bulunan hükümet Apo'ya özgürlüğün kapısını aralasa da, vatandaşın hiç de öyle düşünmediği sergilediği davranıştan ayan beyan ortaya çıkıyor. Sonuç olarak masa başında hükümetin aldığı direktifler, fiiliyatta dönüp dolaşıp vatandaşa takılıveriyor.ABD ve AB'nin kendilerine tavır alan Türk vatandaşlarını bu denli önemsemeleri ve vatandaşın kendilerine bakış açılarına atıfla, "bu düşmanlıkları durdurun" demeleri herhalde bundan olsagerektir.Anlaşılan o ki, mevcut hükümetin AB kurmaylarından aldıkları direktifleri yerine getirmesi için de önlerindeki tek engel "vatandaş".Ne diyelim, sayın iktidarbaşının eli boş döndüğü Avrupa ve ABD gezilerinden sonra "istediklerimizi alamadık ama çok memnunuz" deyip de birilerine olan teslimiyetlerini tescillemesi, herhalde vatandaşı bir nebze de olsa uyandırdı.
Ender Karabulut / diğer yazıları
- Sistem yanlış / 08.12.2020
- "Ben PKK'yı bitireyim, sen Kürdistan'ı tanı" / 19.12.2007
- PKK'ya af devlet politikası mı? / 06.12.2007
- Kürt' sorunu mu, 'Terör' sorunu mu / 24.11.2007
- Erdoğan ABD'ye neden gitti? / 22.12.2006
- Tebrikler Paşam! / 09.12.2006
- 50 milyon "Ortaçağ" kafalı! / 07.12.2006
- Papa'ya tepkimiz(!) çok komik oldu / 01.12.2006
- Deniz bitti! / 30.11.2006
- Papa ne yaptı, biz ne yapıyoruz! / 29.11.2006
- "Ben PKK'yı bitireyim, sen Kürdistan'ı tanı" / 19.12.2007
- PKK'ya af devlet politikası mı? / 06.12.2007
- Kürt' sorunu mu, 'Terör' sorunu mu / 24.11.2007
- Erdoğan ABD'ye neden gitti? / 22.12.2006
- Tebrikler Paşam! / 09.12.2006
- 50 milyon "Ortaçağ" kafalı! / 07.12.2006
- Papa'ya tepkimiz(!) çok komik oldu / 01.12.2006
- Deniz bitti! / 30.11.2006
- Papa ne yaptı, biz ne yapıyoruz! / 29.11.2006