Avrupa Parlamentosu'nda düzenlenen "AB, Türkiye ve Kürtler" konulu konferans zamanlama açısından oldukça manidardı. Türkiye'nin tam da sınırın ötesine adım atmaya hazırlandığı bir dönemde, Avrupalı diplomatların parlamentolarına kırmızı bültenle aranan PKK'lıları çağırıp Kürtler adına açıklama yaptırması, pek çok soru işaretini beraberinde getirdi. Aklıma ilk olarak, Bakan Cemil Çiçek'in "PKK'yı destekleyen 28 ülke var", ardından da, "Avrupa Birliği bizim devlet politikamızdır" açıklamaları geldi. Biraz beyin jimlastiği yaptığımızda, "Türkiye'nin PKK'yı destekleyen bir Avrupa Birliği'ne girmeyi devlet politikası haline getirdiği" gerçeği gün gibi ortaya çıkıyor. Avrupa Parlamentosu'nda düzenlenen sözünü ettiğimiz konferans da bunun kanıtlarından biri. Çünkü Avrupa Parlamentosu (AP) üyeleri, AB'ye üye ülkeler genelinde her beş yılda bir yapılan özgür seçimlerle seçiliyor ve AP üyeleri aynı zamanda, AB üyesi 27 ülkenin 450 milyon Avrupalı vatandaşını temsil ediyor. Yani Avrupa Parlamentosu'nun aldığı her karar, yaptığı her davet, bire bir Avrupalıların ve dolayısıyla Avrupa Birliği'nin görüşünü yansıtıyor. ***Konferansa DTP'li Ahmet Türk, Leyla Zana ve Nurettin Demiştaş'ın yanı sıra, Türkiye'nin kırmızı bültenle aradığı teröristler de katıldı; tabii ki resmi davet üzerine. Davet edilenler arasında Türkiye'nin iki hafta önce Belçika'dan iadesini istediği Ahmet Gülabi Dere de var. Avrupalı bürokratlar Dere'nin toplantıya katılabilmesi için akreditasyon kartı bile çıkarmış. Abdullah Öcalan'ı akredite edemeyen Avrupalı parlamenterler, onun formülünü de avukatı Mahmut Şakar'ı davet ederek bulmuş. Türkiye'den kaçarak Hollanda'ya iltica eden eski DEP milletvekili Nizamettin Toğuç'la Ali Yiğit de toplantıya davet edilenler arasında. Konferans, Türkiye'de skandal olarak nitelense de, Avrupalı açısından gayet normal?Öyle ki, canlı yayın aracıyla konferansı görüntülemeye gelen Roj TV bile -ki o Roj TV Avrupa'nın göbeğinden yayın yapıyor- Avrupa Parlamentosu'nun tüm imkanlarını kullanabilmış. AP işaretleri, yazıları, şeritleri ve bayrakları ile düzenlenmiş özel podyumlarına kadar.Yasadışı yayın yapan bir televizyonun canlı yayın aracının AP'nin önüne kadar nasıl geldiğini sormuyorum bile? ***Konferansta konuşulanlar bildik şeyler. Hatta zaman zaman başbakanımızın bile dile getirdiği talepler. Arada bazı nüans farkları var. Sayın Erdoğan "PKK silah bıraksın, meclise gelsin" diyor, DTP'li Demirtaş'sa, "Türkiye ile PKK masaya otursun". Temelde aynı? ***Sonuçta, her şeye rağmen Türkiye'nin AB'yi bir devlet politikası haline getirmesi, "PKK'yla masaya oturmayı da" bir devlet politikası haline getirmek istediği anlamına geliyor. Her ne kadar hükümet yetkilileri istemiyor gibi görünse de?ABD'nin geçtiğimiz hafta büyükelçilik kanalıyla resmi ağızlardan PKK'ya af istemesi ve TSK'ya kurşun sıkmış bir teröristin evini ziyaret etmesi, ardından Avrupa Parlamentosu'nda yaşanan bu skandal, Türkiye'nin dış politikada tamamen bir uydu devlet pozisyonuna geldiğinin kanıtlarıdır aslında. ABD ve Avrupa'nın bizim için kazdığı sayısız mezardan sonra hala Polyanacılık oynamak basiretsizliğin değil, ihanetin bir tezahürü olsa gerek.
Ender Karabulut / diğer yazıları
- Sistem yanlış / 08.12.2020
- "Ben PKK'yı bitireyim, sen Kürdistan'ı tanı" / 19.12.2007
- PKK'ya af devlet politikası mı? / 06.12.2007
- Kürt' sorunu mu, 'Terör' sorunu mu / 24.11.2007
- Erdoğan ABD'ye neden gitti? / 22.12.2006
- Tebrikler Paşam! / 09.12.2006
- 50 milyon "Ortaçağ" kafalı! / 07.12.2006
- Papa'ya tepkimiz(!) çok komik oldu / 01.12.2006
- Deniz bitti! / 30.11.2006
- Papa ne yaptı, biz ne yapıyoruz! / 29.11.2006
- "Ben PKK'yı bitireyim, sen Kürdistan'ı tanı" / 19.12.2007
- PKK'ya af devlet politikası mı? / 06.12.2007
- Kürt' sorunu mu, 'Terör' sorunu mu / 24.11.2007
- Erdoğan ABD'ye neden gitti? / 22.12.2006
- Tebrikler Paşam! / 09.12.2006
- 50 milyon "Ortaçağ" kafalı! / 07.12.2006
- Papa'ya tepkimiz(!) çok komik oldu / 01.12.2006
- Deniz bitti! / 30.11.2006
- Papa ne yaptı, biz ne yapıyoruz! / 29.11.2006