Amerika'nın Afganistan'a barış ve huzur getirmesinden sonra Irak halkı da Başkan Bush'un ulusa sesleniş konuşmasında vurguladığı şekliyle demokrasiye yavaş yavaş geçmeye başladı.
Saddam döneminin zulümlerini biran olsun unutan Irak halkı Bush'a duacı.
Irak'a çekidüzen veren ve demokrasiyi bu ülkede oturtan Amerika şimdi İran ve Suriye'yi ıslah edecek.
Baskıcı Esad yönetimi ile dinci İran'a yakın zaman içerisinde diz çöktürülecek.
Devamında ise İsrail-Filistin sorunu var.
Şaron'un barış adına uzattığı eli her defasında geri çeviren Filistin'in masaya çekilmesiyle Ortadoğu'daki barış daha kısa sürede sağlanacak.
Sokaklardaki İsrailli sivilleri katleden Filistinliler Arafat sonrası barışa daha yakın görünüyorlar ama Abbas'ın İsrail'e karşı bazı çekinceleri de yok değil.
Filistin yönetimi frenlenmedikçe bölgesel barış zor.
Özellikle Hamas ve İslami Cihad gibi örgütlerin bulundukları alanda sindirilmeleri gerekiyor.
Gelişen islami akımlar bu bölgede boy attıkça barış ve huzur beklemek hayalden öteye geçemeyecektir.
Ortadoğu'da değil sadece, Kafkaslar ve Balkanlar'da da Amerika'nın daha katılımcı bir politika izleyerek bu alanlara da barış enjekte etmesi gerekiyor.
Rus askerlerini her gün beşer onar öldüren Çeçen militanların Amerikan-Rus ajanlarınca ortak operasyonlarla kıskaca alınması ile başlanabilir.
Gürcistan'daki iktidarın daha da Amerikancı bir çizgide yeralması için Türkiye gayret göstermelidir.
Ermenistan ile sınır kapımızı açarak tek taraflı yapacağımız iyiniyet jestleri bölge için ayrı bir kazanım olacaktır.
Güney Kıbrıs Rum yönetimi ile Ankara Protokolünü biran evvel yürürlüğe koyup birleşek Kıbrıs'ın temmellerini atmamız kaçınılmaz.
Eğer Amerika ve Avrupa Birliği ile ortak hareket ederek muasır medeniyet seviyesine çıkmak istiyor ve ekonomek ve siyasal açıdan müreffeh bir ülke olarak anılmak amacımız ise bu adımlar mutlak surette atılmak durumunda.
Dini ve milli söylemlerin bir dereceye kadar anlamı olabilir.
Ulusallıktan çıkıp uluslararasılaştıkça daha büyük kazanımlar elde edebiliriz.
Ne Ortadoğu'da hayal edilen İslam Birliği, ne Kafkas ve Balkanlar'daki Türk dünyası.
Amacımız ve ülkümüz AB ve ABD olmalıdır.
Ya bu düşünceye sahip olup büyük bir devlet ya da bu düşüncelere muhalif olup küçük bir devlet olacağız.
MI ..? ZANNEDİYORSUNUZ...
TERSİNE OKUYUN
Saddam döneminin zulümlerini biran olsun unutan Irak halkı Bush'a duacı.
Irak'a çekidüzen veren ve demokrasiyi bu ülkede oturtan Amerika şimdi İran ve Suriye'yi ıslah edecek.
Baskıcı Esad yönetimi ile dinci İran'a yakın zaman içerisinde diz çöktürülecek.
Devamında ise İsrail-Filistin sorunu var.
Şaron'un barış adına uzattığı eli her defasında geri çeviren Filistin'in masaya çekilmesiyle Ortadoğu'daki barış daha kısa sürede sağlanacak.
Sokaklardaki İsrailli sivilleri katleden Filistinliler Arafat sonrası barışa daha yakın görünüyorlar ama Abbas'ın İsrail'e karşı bazı çekinceleri de yok değil.
Filistin yönetimi frenlenmedikçe bölgesel barış zor.
Özellikle Hamas ve İslami Cihad gibi örgütlerin bulundukları alanda sindirilmeleri gerekiyor.
Gelişen islami akımlar bu bölgede boy attıkça barış ve huzur beklemek hayalden öteye geçemeyecektir.
Ortadoğu'da değil sadece, Kafkaslar ve Balkanlar'da da Amerika'nın daha katılımcı bir politika izleyerek bu alanlara da barış enjekte etmesi gerekiyor.
Rus askerlerini her gün beşer onar öldüren Çeçen militanların Amerikan-Rus ajanlarınca ortak operasyonlarla kıskaca alınması ile başlanabilir.
Gürcistan'daki iktidarın daha da Amerikancı bir çizgide yeralması için Türkiye gayret göstermelidir.
Ermenistan ile sınır kapımızı açarak tek taraflı yapacağımız iyiniyet jestleri bölge için ayrı bir kazanım olacaktır.
Güney Kıbrıs Rum yönetimi ile Ankara Protokolünü biran evvel yürürlüğe koyup birleşek Kıbrıs'ın temmellerini atmamız kaçınılmaz.
Eğer Amerika ve Avrupa Birliği ile ortak hareket ederek muasır medeniyet seviyesine çıkmak istiyor ve ekonomek ve siyasal açıdan müreffeh bir ülke olarak anılmak amacımız ise bu adımlar mutlak surette atılmak durumunda.
Dini ve milli söylemlerin bir dereceye kadar anlamı olabilir.
Ulusallıktan çıkıp uluslararasılaştıkça daha büyük kazanımlar elde edebiliriz.
Ne Ortadoğu'da hayal edilen İslam Birliği, ne Kafkas ve Balkanlar'daki Türk dünyası.
Amacımız ve ülkümüz AB ve ABD olmalıdır.
Ya bu düşünceye sahip olup büyük bir devlet ya da bu düşüncelere muhalif olup küçük bir devlet olacağız.
MI ..? ZANNEDİYORSUNUZ...
TERSİNE OKUYUN
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Cevat Kışlalı / diğer yazıları
- Suikastın geri planı / 09.05.2006
- Sessizliğin sesi / 28.03.2006
- 8 Mart Dünya Kadınlar Günü / 08.03.2006
- Hangi ittifak, hangi kadın? / 26.01.2006
- Varoluş mücadelesi / 24.01.2006
- Bu M.E.M'leket bizim / 01.12.2005
- Çözüm mü dediniz? / 27.11.2005
- Bağımsız Türkiye / 04.11.2005
- Bağımsız Türkiye / 21.10.2005
- Felaket kapıda / 19.10.2005
- Sessizliğin sesi / 28.03.2006
- 8 Mart Dünya Kadınlar Günü / 08.03.2006
- Hangi ittifak, hangi kadın? / 26.01.2006
- Varoluş mücadelesi / 24.01.2006
- Bu M.E.M'leket bizim / 01.12.2005
- Çözüm mü dediniz? / 27.11.2005
- Bağımsız Türkiye / 04.11.2005
- Bağımsız Türkiye / 21.10.2005
- Felaket kapıda / 19.10.2005