Terörün Kökleri - 8

Sonuç olarak şunlar söylenebilir

A - Türkiye sanki muhasara altına alınmıştır:

a - Ekonomik olarak IMF tarafınan,

b - Askeri olarak NATO sınırlaması,

c - Siyasi olarak B.M.'nin ters kararları,

d - Sosyal olarak - Yozlaşma ve Batı Kültürünün adeta dayatılması,

e - Halkı bunalıma sürükleyen içimizdeki bazı batı hayranı medya kuruluşları ve yaptıkları beyin yıkama işlemi,

f - Bazı eski Ateistlerin Atatürkçü perdesi altında yaptıkları düşmanlık propagandaları ve aldatmacaları,

Bazı medya, filmleriyle, konferans ve panellerle beyin yıkamaları ve moral bozmaları da işin cabası olmaktadır.

İslam inancı ve terör

İSLAM'DA TERÖR LANETLENMİŞTİR. SÖZÜ BİLE EDİLEMEZ. Aslında terörün dinde yeri yoktur. İnsan eşrefi mahlukattır. Kısacası yaratılanların en yücesidir. Cenab-ı Hak insanlara dünyayı adeta emanet etmiş bulunmaktadır. İnsanlara akıl ve düşünme yeteneği vermiştir. İnsan başkasının canını değil almaya, kendi canına bile kıymaya yetkili değildir. Bunu yaparsa dinden çıkmış olur. Bu tür inanışta bir insan TERÖRİST NASIL OLABİLİR? Sağlıklı insan kesinlikle teröre yönlenmez, terör yapmaz. Terörün emrine girmez. Müslümanlar başkasını incitmeye bile gitmez - KUL HAKKINDAN KORKAR. Çünkü KUL HAKKINI KİMSE AFFETMEZ.

İslam'daki insan hakları

İnsanlara Cenab-ı Hak tarafından verilen BAZI HAKLARI VARDIR. Bu hakları kullanması gerekmektedir. Ama hiçbir zaman başkasının hakkına dinen tecavüz edemez ve etmemelidir. Çünkü bu tecavüz hakkını DİN DAHİL VERMEZ VE VEREMEZ. Ona rağmen şayet TECACÜZ EDERSE, ALLAH TARAFINDAN GÜNAHLA CEZALANDIRILMIŞ OLUR!

Şu anda DEMOKRASİDE DE zaten bu böyle değil mi? DEMOKRASİDE İNSANLAR KENDİ HAKKI OLANI KULLANIR, BAŞKASININ HAKKINA TECAVÜZ ETMEZ - EDEMEZ!

Demokrasinin ÖZÜ DE zaten BU DE?İL MİDİR?

Bazı insanlarımızın davranışlarında HALKIMIZIN İNANÇLARINA KARŞI SAYGISIZLIKLAR, YAŞAYIŞ TARZINA KARŞI GELMELER, BAKIŞ AÇILARINDA İSE DE?ERLENDİRME BOZUKLUKLARI İZLENMEKTEDİR! Bütün bunlar kendilerini de milleti de hem üzmekte, hem de bazı bunalımlara sebep olmaktadır. Mesela inançlı insanlarımızın başında inançsızlar bulunursa, aynı bunalımlar yaşanabilmektedir. İşte bu tür durumlarda halkla idareciler arasında uçurumlar oluşmaktadır. Ne halk idarecileri anlayabilmekte, ne de idareciler halkı. Ama idareciler bu durumda ZOR KULLANMAYA BAŞLAMAKTA VE HALKI RENCİDE ETMEKTEDİRLER. İKİLEMLER BÖYLE BAŞLAMAKTA VE DEVAM ETMEKTEDİR. Türkiye'mizde maalesef bu durumlar sıklıkla görülebilmektedir. Batılılaşma adı altında halka bazan neredeyse eziyet edilmektedir. İdareciler milletimizin inançlarına ve yaşayış tarzına saygılı olması gerekmektedir. Hatta idareciler dıştan getirilmediğine göre, bazı İDEOLOJİLERİN VE DO?MALARIN ESİRİ OLARAK MİLLETİMİZİN DIŞINDA AYRI BİR DAVRANIŞ BİÇİMİNDE OLMAMALIDIR. MİLLETİMİZLE BÜTÜNLEŞMESİ GEREKMEKTEDİR. Çünkü hepimiz bu toplumun ve bu miletin evlatları - fertleriyiz.