Terörün kaynağı ABD ve İsrail
İran Cumhurbaşkanı Ruhani, Tahran Mehrabad Havalimanı'nda yaptığı açıklamada Orta Doğu'daki terörizmin köklerinin ABD ve İsrail'de olduğuna işaret ederek, "Bu iki devlet terörizmin asıl kaynağıdır. Bölgenin petrol zengini bazı ülkeleri de ne yazık ki teröristlere finansman görevini üstlenmiş durumda" dedi
14.02.2019 00:00:00
![Terörün kaynağı ABD ve İsrail](resimler/haberler/24/terorun-kaynagi-abd-ve-israil-H1312692-11.jpg)
![](temalar/resimler/bos.gif)
![Terörün kaynağı ABD ve İsrail](resimler/haberler/24/terorun-kaynagi-abd-ve-israil-H1312692-12.jpg)
![](temalar/resimler/bos.gif)
![](temalar/resimler/bos.gif)
İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, Türkiye-İran-Rusya arasında düzenlenen Suriye konulu zirve için Rusya'nın Soçi kentine hareketinden önce Tahran Mehrabad Havalimanı'nda gazetecilere yaptığı açıklamada, Çarşamba akşamı Sistan-Beluçistan eyaletinde 27 İran askerinin öldüğü intihar saldırısı, Suriye'deki durum ve Astana süreciyle ilgili değerlendirmelerde bulundu.
Bölgedeki terörizmin kaynağının herkes için açık olduğunu vurgulayan Ruhani, "Bölgemizdeki terörizmin kökleri ABD ve İsrail'dedir. Bu iki devlet terörizmin asıl kaynağıdır. Bölgenin petrol zengini bazı ülkeleri de ne yazık ki teröristlere finansman görevini üstlenmiş durumda" dedi.
Bu tür saldırıların halkın üzerinde etkisi olmayacağını ve büyük güçlere karşı boyun eğmeyeceklerini söyleyen Ruhani, "Şehitlerimizin dökülen kanının hesabını bu kiralık örgütlerden alacağız" dedi.
Astana Süreci çok iyi bir model
Rusya-Türkiye-İran görüşmelerinin Suriye'deki tüm teröristler temizlenene kadar sürmesi gerektiğini vurgulayan İran Cumhurbaşkanı, 3 ülkenin de asıl hedefinin terörle mücadele olduğunu ve bunu devam ettireceklerini ifade etti.
Suriye'yle ilgili önemli bir meselenin de ülkedeki yabancı askeri güçlerin mevcudiyeti olduğunu dile getiren Ruhani, "Suriye yasal hükümetinin daveti üzerine orada bulunmayan ve izin almayan güçler bu ülkeyi terk etmelidir, özellikle de ABD güçleri. ABD, ilk baştan uluslararası sözleşmelere aykırı olarak Suriye'ye geldi ve orada işgalci güç konumundadır. Son açıklamalarında çıkmak istediklerini söylüyorlar, eğer doğru söylüyorlarsa bu iyi bir haberdir. Ancak ABD'nin sözlerine ve vaatlerine hiçbir zaman güvenemeyiz. Dünya da onların sözlerine itimat etmiyor. Çünkü ABD yönetimi her hafta ve her gün bir şey söylüyor" değerlendirmesinde bulundu.
Yabancı güçlerin ülkeyi terk etmesinin gündemlerindeki hedeflerden biri olduğunu aktaran Ruhani, "Suriye'nin toprak bütünlüğü bizim için önemlidir, Suriye'nin tamamı Şam yönetiminin egemenliği altına girmelidir. Kendi vatandaşları olarak Kürtlerle konuşması gereken muhatap Şam hükümetidir. Suriye topraklarının bölünemeyeceği ve Suriye'nin hiçbir bölümünün başka bir ülkenin egemenliği altına giremeyeceği hususu sürekli vurgulanan bir husustur" ifadelerini kullandı.
HABER MERKEZİ
Bölgedeki terörizmin kaynağının herkes için açık olduğunu vurgulayan Ruhani, "Bölgemizdeki terörizmin kökleri ABD ve İsrail'dedir. Bu iki devlet terörizmin asıl kaynağıdır. Bölgenin petrol zengini bazı ülkeleri de ne yazık ki teröristlere finansman görevini üstlenmiş durumda" dedi.
Bu tür saldırıların halkın üzerinde etkisi olmayacağını ve büyük güçlere karşı boyun eğmeyeceklerini söyleyen Ruhani, "Şehitlerimizin dökülen kanının hesabını bu kiralık örgütlerden alacağız" dedi.
Astana Süreci çok iyi bir model
Rusya-Türkiye-İran görüşmelerinin Suriye'deki tüm teröristler temizlenene kadar sürmesi gerektiğini vurgulayan İran Cumhurbaşkanı, 3 ülkenin de asıl hedefinin terörle mücadele olduğunu ve bunu devam ettireceklerini ifade etti.
Suriye'yle ilgili önemli bir meselenin de ülkedeki yabancı askeri güçlerin mevcudiyeti olduğunu dile getiren Ruhani, "Suriye yasal hükümetinin daveti üzerine orada bulunmayan ve izin almayan güçler bu ülkeyi terk etmelidir, özellikle de ABD güçleri. ABD, ilk baştan uluslararası sözleşmelere aykırı olarak Suriye'ye geldi ve orada işgalci güç konumundadır. Son açıklamalarında çıkmak istediklerini söylüyorlar, eğer doğru söylüyorlarsa bu iyi bir haberdir. Ancak ABD'nin sözlerine ve vaatlerine hiçbir zaman güvenemeyiz. Dünya da onların sözlerine itimat etmiyor. Çünkü ABD yönetimi her hafta ve her gün bir şey söylüyor" değerlendirmesinde bulundu.
Yabancı güçlerin ülkeyi terk etmesinin gündemlerindeki hedeflerden biri olduğunu aktaran Ruhani, "Suriye'nin toprak bütünlüğü bizim için önemlidir, Suriye'nin tamamı Şam yönetiminin egemenliği altına girmelidir. Kendi vatandaşları olarak Kürtlerle konuşması gereken muhatap Şam hükümetidir. Suriye topraklarının bölünemeyeceği ve Suriye'nin hiçbir bölümünün başka bir ülkenin egemenliği altına giremeyeceği hususu sürekli vurgulanan bir husustur" ifadelerini kullandı.
HABER MERKEZİ
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.