22 Temmuz seçimlerine az bir zaman kaldı ve bu seçimlerde milletin kararını etkileyecek en önemli konulardan birisi de terör.Sıfır terörle iktidarı devralan AKP, terörün geldiği son noktadan elbetteki nasibini alacak.Her gün vatan evlatlarımızı bir bir kaybettiğimiz bu terör belası milletimizin canına tak etti. Hangi siyasi parti teröre gerçek bir çözüm getiriyor ve bu çözüm konusunda da milletini ikna edebiliyorsa o iktidar koltuğuna oturacak.Gerçi bir çözüme sahip olan, milletinin dertlerine gerçekten çözüm olmak için var olan bir lider ve kadrosu çalışmaktan koltukta oturmaya pek zaman bulamayacak, ama Atatürk'ün vefatından bu yana milletimiz böyle bir iktidara şahit olmadı, bu sebeple milletimiz gerçekten çözümü olana bile tereddütle bakıyor.Yalnız şu da bir gerçek ki, milletimiz gerçek liderine kavuştuğu zaman ve bu tercihinin cevabını da o liderde bulduğu zaman o lidere, kadrosuna ve projelerine öyle bir sevdayla sarılacak ki, işte kainat devletinin sırrı da burada.Fizikçi olmam hasebiyle fizikle ilgili bir misal vereyim. Sıkıştırılmış bir yayı düşünün. Üzerine bir kütle koyduğunuzda sıkıştırma oranında o kütleyi ileriye doğru fırlatacaktır. Bu sıkıştırma ne kadar fazlaysa kütlenin ilerleyişi o kadar fazla olacaktır. Milletimiz Atatürk'ün vefatından bu yana Batı taşeronu politikalarla sıkıştırıldıkça sıkıştırıldı. Gerçek bir liderle fırlamasının ne kadar etkili olacağını siz düşünün.Sürekli itilmiş, kakılmış, yalan söylenmiş, verilen sözlerin hiçbiri tutulmamış birinin beklemediği bir anda elinden tutsanız, beklemediği bir yardımı yapsanız, size bakışı nasıl olur?Biz yine terör konusuna dönelim. Terör konusunda iktidarımız yalpalamaya devam ediyor. Bir tarafta stratejik müttefik ABD, diğer tarafta ise askerimiz ve milletimiz var. Hükümet iki arada bir derede kalmış vaziyette. Ortada ilginç bir durum var. ABD, TSK'nın Kuzey Irak'a operasyon yapmasını istiyor, ama Barzani ve ABD denetiminde. Hesabı belli; bu bölgeyi paravan olarak kullanarak Türkiye-İran çatışmasını çıkarmak.Milletimiz ve askerimiz ise yine operasyon istiyor, ama ABD'nin taleplerine göre değil. PKK'yı bitirmek ve arkasındaki küresel destekçilerin önünü kesmek için.Hükümet, bundan birkaç hafta önce, "Asker dilerse operasyon kararı çıkartırız" diyordu, ABD'li yetkililer ise, "PKK konusunda artık askeri yöntemler son seçenektir diyemeyiz" diyerek operasyona yeşil ışık yakıyordu. Ama son zamanlar ne oldu ki, Başbakan'ın da ABD'nin de söylemleri bir anda değişiverdi.Burada askerin son söylemlerinin etkisi büyük.Büyükanıt Paşa, yaptığı son konuşmalarda ABD'nin operasyonun arkasında sakladığı İran kartını gördüğünü ifade etti. Hedefinin İran değil, PKK terörünün arkasındaki iradeler; söyleyenler değil, söyletenler olduğunu ortaya koydu.Askerin hedefi sadece dağlardaki üç beş çapulcu değildi, ona finans sağlayan, destek sağlayanlardı. Asker terörün kökünü kazımak için geniş bir yetki istiyordu. Asker bu yetkiyi meclis kararıyla istiyordu. Çünkü bu karar siyasete aitti.Askerin bu manevrasıyla ABD'nin ve yerli taşeronlarının hesabı çökmüştü.Yaptığı bu stratejik manevrayla askerimiz ciddi bir takdire layıktır. Askerimiz hem canını dişine takarak dağlarda terörist avlıyor, hem de siyasilerimizin acziyetinden kaynaklanan boşluğu dolduruyor. Yaklaşan seçimler öncesi siyasi partilerinin tamamına bakıyoruz, askerin bu usta manevralarıyla paralel çözümler üreten herhangi bir parti var mı diye. Sadece bir parti görülüyor: Bağımsız Türkiye Partisi (BTP)Nasıl mı? Dilerseniz lideri Prof. Dr. Haydar Baş'ın ifadeleriyle bu soruyu cevaplandıralım: "Her gün 7-8 vatan evladımızı şehit verdiğimiz terör belası, gerçekte Büyük Ortadoğu Projesi'nin uzun zamandan beri süregelen bir parçasıdır.""BOP'un bölgemizdeki hesaplarını okuyamayan ve eş başkanlık misyonunu yürüten AKP hükümeti veya diğer denenmiş AB'ci-ABD'ci partiler, terörü asla bitiremezler. Çünkü terörü besleyen güçlerle ortaklaşa teröre karşı mücadele planı hazırlanmaz, terörle mücadele edilemez. Terörü besleyen güçlerle ortaklaşa yapılacak bir plandan vatana ve millete hayır gelmez. Bu işi ABD, Irak ve Türkiye olarak ortaklaşa planlayalım diyenler, Türkiye'yi BOP ekseninde İran'la kapıştırma senaryosunu tezgâhlamaktadırlar. Türkiye'nin meselesi, İran ile değil, terör ve onları besleyenler iledir. TBMM, gelişmeleri bu eksende ele almalıdır""Her gün 7-8 vatan evladımızı teröre kurban verdiğimiz bu hassas süreçte siyasi istikrasızlık ve ekonomi dengelerinin bozulması endişelerine sığınmak yersizdir""Evlatlarımız can verirken, vatanın bütünlüğü tehdit altında iken sarımsak-soğan hesabı yapılamaz. Hiç kimsenin, Türk ekonomisinin çökmüş dengeleri ve siyasi istikrarsızlık bahanesine sığınma lüksü yoktur. Elbette siyasi bağlamda milli bir karar ve milli bir duruş için, kendi ayakları üstünde durabilen bağımsız bir ekonomi şarttır. Ancak ekonomi politikalarında IMF'ye ve globalizm akımına teslim olmuş partiler, asla milli bir siyasi karar alamazlar, milli irade ortaya koyamazlar. Maalesef bugün ne hükümetin, ne de muhalefet partilerinin böyle bir milli ekonomi modelleri yoktur. Lakin Türkiye çaresiz değildir. BTP'nin, bütün bu dengeleri yerine oturtacak, siyasi istikrarı millet menfaatine en uygun düzeyde sürdürecek Milli Ekonomi Modeli vardır, Sosyal Devlet projeleri vardır. Çözüm BTP'dedir. Başka arayışlar, devlet ve milletimiz için, can kaybıdır, kan kaybıdır, vakit kaybıdır"Sadece BTP var derken sizce de haklıyım değil mi?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Murat Çabas / diğer yazıları
- Ege politikamız da, Kıbrıs politikamız da fiyasko! / 19.04.2025
- Don felaketi tarımı vurdu, peki şimdi ne olacak? / 17.04.2025
- Prof. Dr. Haydar Baş’ı tanımak sorumluluk gerektirir / 16.04.2025
- 'O'nun yetiştirdikleri bu vatanın garantörleri, bu milletin yılmaz savunucularıdır' / 14.04.2025
- Birlik ve beraberliğe adanmış bir ömür / 12.04.2025
- Öcalan açılımı, terörsüz Türkiye’ye götürür mü? / 10.04.2025
- Siyasette 3. yol tek seçenek / 09.04.2025
- Milli Ekonomi Modeli’ne artık duyarsız kalabilir miyiz? / 08.04.2025
- Trump yeni gümrük tarifeleriyle neyi amaçlıyor? / 05.04.2025
- Kıbrıs sürecinde düşmanlık ve müzakere aynı anda! / 04.04.2025
- Don felaketi tarımı vurdu, peki şimdi ne olacak? / 17.04.2025
- Prof. Dr. Haydar Baş’ı tanımak sorumluluk gerektirir / 16.04.2025
- 'O'nun yetiştirdikleri bu vatanın garantörleri, bu milletin yılmaz savunucularıdır' / 14.04.2025
- Birlik ve beraberliğe adanmış bir ömür / 12.04.2025
- Öcalan açılımı, terörsüz Türkiye’ye götürür mü? / 10.04.2025
- Siyasette 3. yol tek seçenek / 09.04.2025
- Milli Ekonomi Modeli’ne artık duyarsız kalabilir miyiz? / 08.04.2025
- Trump yeni gümrük tarifeleriyle neyi amaçlıyor? / 05.04.2025
- Kıbrıs sürecinde düşmanlık ve müzakere aynı anda! / 04.04.2025