Evet, terör ve Kürtler aynı cümlede kullanılamaz. Eğer kullanılıyorsa bilin ki onlar, Kürt değil emperyalistlerin uşağı, tetikçisidir.
Dünkü yazımızda, 'Kürt sorunu yoktur emperyalistlerin hedefleri vardır' dedik.
Emperyalistler, hedeflerine nasıl ulaşır?
1-Etnik kimlik ve siyaset ayrımcılığı ile
2-Mezhep çatışması ve din tetikçileri eliyle
3-Medya yolu ile
4-Ekonomik krizler ve geri kalmışlık ile
5-Terör örgütleri ile
6-Fiili işgal ile
Maalesef şuanda bu maddelerin ilk beşi fiili olarak ortaya konulmuş vaziyettedir. Ve yine maalesef meclisteki partiler bu sorunları çözmek yerine adeta yangına benzin dökmektedirler.
Bu tabloya sevinen Avrupa Birliğidir, ABD'dir, İsrail'dir ve bunların içimizdeki tetikçileridir.
Ülkemizdeki partiler ve liderler, 'haktan, hukuktan, eşitlikten' bahsederler, hepsi devlet-millet bütünlüğünü, kardeşliğini vurgularlar.
Peki, Siz hiç Erdoğan'dan; 'Bu ülkenin sağcısı da Müslüman'dır, solcusu da Müslüman'dır' dediğini duydunuz mu?
Sayın Bahçeli'den; 'Bir kolumu kesseniz Türk, diğer kolumu kesseniz Kürt kanı akar' dediğini duydunuz mu?
Veya Kılıçtaroğlu'ndan; 'Milli bütünlüğümüz dini bütünlüğümüzdür, dini bütünlüğümüz de milli bütünlüğümüzdür' dediğini duydunuz mu?
Yada HDP'den; 'Bu toprakların evliyası da bizimdir, eşkıyası da bizimdir' sözünü işittiniz mi?
Yok, işitmedik, duymadık, duyamazsınız da. Çünkü böyle bir davaları yok. Hepsinin gayreti birbirlerine üstünlük sağlayıp, milletin tamamına hükmetmek, devleti kendi ideolojilerine göre yönetmek.
Yukarıdaki söylemlerin tamamını Merhum Prof. Dr. Haydar Baş dile getiriyor ve 'terörün çözümü, kardeş kanını durması ekonomiden geçer. Ben herkese iş bulacağız, aş bulacağım, asgari ücreti fakirlik sınırı üzerinde tutacağım, vatandaşlık maaşı, ev hanımlarına maaş, çocuk maaşı vereceğim.
Sağlık ve eğitimi bedava vatandaşın ayağına getireceğim. Doğunun zenginliklerinin yabancılara peşkeş çekilmesine müsaade etmeyeceğim. Kardeşin, kardeşe düşmanlığını bitireceğim' diyerek Milli Ekonomi Modelini, sosyal devlet projelerini ve de İslam'dan gelen kardeşliğimizin değerini ortaya koyuyordu.
Yıllarca ekranlara çıkan siyasetçiler, akademisyenler, tarihçiler, gazeteciler, 'Kürt sorunu ve terör' başlığını yan yana koydular.
Prof. Dr. Haydar Baş, Kürtler ile terörü asla yan yana koymadı, aynı cümlede kullanmadı. Neden?
Çünkü dini bir hakikattir ki, Müslüman asla teröre başvurmaz, Müslüman öldürmek kafir işidir, Müslüman, Müslüman'a kılıç kaldırmaz (silah çekmez).
Ülkemizdeki terörü ise şöyle özetliyordu; Terör; bir düşüncenin, bir fikrin kanun dışı yollarla iktidar edilmesi sevdasıdır. Esasen terör, felsefi bir akımdır ve gayesi ele insanların can, mal, namus, vatan gibi emniyetlerini ellerinden almak, bütün bu değerleri bir kaos içerisine sokmaktır. İnsanları tedirgin etmek, maddi - manevi bir yıpratma içine sürüklemektir. Terörde amaç budur. Siz, bir insanı moralmen çökerteceksiniz ki, dediğinizi yaptırma imkanı elde edebilesiniz.
Bu hareketleri kontrol dışı bırakan, mesuliyet taşımayan, maceraperest insanın elbette gideceği yollardan biri veya birkaçı bu yollar olacaktır. Bu kaçınılmazdır. Esasen bizim toplumda yapmamız gereken işte bu, kaybettiğimiz insanı kazanmaktır.
Onun için asıl plan ve programların insanı kazanma esasına dayalı olması lazım. İlim adamlarımızın, siyasilerimizin, iktisatçılarımızın yapacağı iş bu projeyi hazırlamaktır. Yani hepsi, "bu milletin neslini nasıl kazanırız" hesabı ile yola çıkarak planlar, projeler hazırlamak durumundadır. (Prof. Dr. Haydar Baş, Niçin Türkiye eserinden)
Günümüz siyasetinde bu gerçekleri kendine rehber edinen tek parti Bağımsız Türkiye Partisidir. Tek lider de Avukat Hüseyin Baş'tır.
Sayın Baş ne diyordu?
"Güneydoğu'da yaşayan kardeşlerimize hep şunu söyledik. Haklarınızı savunuyorsunuz da petrolünüzü peşkeş çektiler, niye savunmuyorsunuz? Altınınızı peşkeş çektiler, niye savunmuyorsunuz?
Gelin Bağımsız Türkiye Partisi ile birlikte olun. Biz bunları geri alacağız. Batman'daki petrolü senin için işleteceğim, Gümüşhane'deki altını, senin için işleteceğim'.
Artık emperyalistlerin yüz yıllık oyunları başlarına yıkma zamanı. Artık, 'Muhakkak ki Müslümanlar kardeştir' ayetini hep bir ağızdan haykırma zamanı. Artık Tam Bağımsız Türkiye, için Milli Ekonomi Modeli, deme zamanı.
- ‘Erdoğan Amca adım Danya Ebu Muhsin’ / 20.04.2025
- 2 bin değil 2 bin 600 yıldır yapılanamayanı yaptılar? / 19.04.2025
- Gazze’den tehciri, ‘hicret’ olarak kabul ettirmeye çalışıyorlar / 18.04.2025
- Sahada yaşananlar Erdoğan’ı teyit etmiyor / 17.04.2025
- Erdoğan’ın ‘fakir fukara garip gureba’ çıkışı / 16.04.2025
- O zaman nedir bu Milli Ekonomi Modeli? / 15.04.2025
- O, benim bitmeyen rüyamdı -2- / 14.04.2025
- O, benim bitmeyen rüyamdı -1- / 13.04.2025
- İktidarın kutsal (!) haç ve Konstantinapol sessizliği / 11.04.2025