Türk Telekom ile ilgili sorulması ve cevaplanması gereken en mühim soru şu: Türk Telekom, AKP iktidarının arzu ettiği gibi özelleştirilirse, devlet bu işletmeden miktarını yukarıda aktardığımız kurumlar vergisini eskiden olduğu gibi tahsil edebilecek mi? Malum ülkemizde toplanan vergilerin yüzde 72'si dolaylı vergi... Bunlar KDV, ÖTV gibi her vatandaştan satın aldığı ürünler kanalıyla tahsil edilen vergiler. Şirketler ise fazla vergi ödemiyor ülkemizde. Neden mi? SSK giderleri başta olmak üzere işçilik, elektrik, su, akaryakıt gibi işletme maliyetleri yüksek... Uzakdoğu ile rekabet sonucunda şirketlerin kar marjları da azaldı. Pek çok ahım şahım şirket, işçi ücretlerini ödemekte zorluk çekiyor. Kar edenlere gelince... Bunlar da karlarının bir bölümünü yatırımlarını modernize etmede kullanıyor. Sonuçta vergi matrahı düştükçe düşüyor. Böyle bir ortamda Türk Telekom'un özelleştirildiğini farzedin. Üstelik bir yabancı şirkete satıldığını düşünün... Dahası Avea, Turkcell ve Telsim de olduğu gibi devlete verilecek kurumlar vergisi 'küt diye' aşağıya düşecektir. Bir kere Türk Telekom'u alacak şirketler, öncelikle karın büyük bir bölümünü şişirilmiş faturalarla teknolojik yatırıma tahsis edecek, muhasebe oyunlarıyla karını mümkün olduğu kadar az gösterecek. Sonuçta, şundan eminim ki, 1.15 katrilyon vergi ödeyen Türk Telekom, 100 trilyon lira vergi ödeyebilen bir kuruma indirgenecektir. Geri sayım başladıBu uzun girişten sonra, Sabah'tan Yavuz Semerci'nin dünkü yorumunu da aktaralım burada: "Şimdi Türk Telekom için geri sayım başladı. 24 Haziran'a kadar alıcılar tekliflerini verecek. Fiyat ne olacak? Kim bilir? Beklentiler yüzde 51 oranındaki hissenin 3-5 milyar dolar aralığında satılacağı yönünde. Satılınca ne olacak? Alınan para ile devletin birikmiş borçlarının faizleri ödenecek!!! İyi de, bu sonuçları elde etmek için 6 milyar dolar yıllık gelir elde eden Türk Telekom'un (kuvvetle muhtemel, yabancılara) satılmasına gerek var mı? Bir Türk vatandaşı olarak TT'nin blok olarak satılması fikrine hep soğuk baktım. İtalya, Fransa, Almanya'da bulunan çözümlerin daha akılcı olduğunu düşünüyorum. TT'nin temel proplemi Erdemir gibi özerk bir yapıya kavuşamamasından kaynaklanıyor. 19 milyon sabit hattı olan, Türk telekomünikasyonunun omurgasını oluşturan TT, siyasetçilerin elinde oyuncak oldu. Gerekli yatırımları ve modern işletme tekniklerini geliştiremedi. Nasıl geliştirsin? TT'nin yönetimi Ankara dışına çıkarken bile Başbakanlık'tan izin almak zorunda. Yatırım kararı alırken, neyle karşılaştıklarını varın, siz hesaplayın. Neden satıldığı anlaşılmakta zorluk çekilen Erdemir ise özel bir yasa ile kuruldu. A.Ş. gibi yönetiliyor. Şirketi, hükümetler değil, hükümet ve diğer ortakların seçtiği profesyoneller yönetiyor. Profesyonelleri, SPK ve daha da önemlisi yatırımcılar denetliyor. Attıkları her adımı, İMKB'ye bildirmek zorundalar. Erdemir'i, Tüpraş'ı, THY'yi küçümsemeyin. "Oraları arpalık, aman satalım" diye önyargılarınızı bir kenara bırakın. Eğer sizin dediğiniz gibi olsaydı, Erdemir'in yüzde 19 hissesi, Tüpraş'ın yüzde 39 hissesi, THY'nin yüzde 13 hissesi, yabancı fonların elinde olur muydu? TT'yi A.Ş. haline getirmek, her yıl kârından yüzde 50 temettü dağıtma zorunluluğu getirmek zor mu? Bunun için bir kanun yeter. Ardından şirketin yüzde 30 ile 50'sini halka arz edebilirsiniz. Dünyada, bu tip şirketlere, yönetmek değil, nemasından faydalanmak için yatırım yapmaya hazır pek çok fon var."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.