"Medeniyetlerin, kültürlerin, siyasetlerin varlıklarını koruyabilmek için tarih boyunca sahip olduğu tehdit algılamalarını devam ettirmeleri gerekir. Aksi takdirde bu yanlış, milletleri ve devletleri bitirir ve sonraki pişmanlıklar da asla fayda vermez."Bu sözler Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'a ait.Kimileri bu tür algılamaları kasıtlı olarak yapmıyorlarsa eğer çok büyük bir gafletle, 'Sevr Paranoyası' olarak değerlendiriyorlar. Oysa bugün dünya dengelerinde söz sahibi olan ülkelerin politikalarını incelediğinizde tehdit algılarının çok hassas olduğunu görürsünüz. Batı ülkelerinde özellikle de ABD gibi ülkelerde bu tür tehditleri dile getirenlere 'Sevr paranoyası' gibi şeyler söyleyen şarlatanlar yok gibidir. ABD'yi düşünelim. Afganistan dağlarında saklandığı söylenen, verdiği pozlarda elinde mutlaka bir kalaşnikof olan Bin Ladin, Amerika tarafından en büyük tehdit olarak algılanıyor. Buna göre politikalarına yön veriyor Amerikalılar. Milyarlarca dolar harcamaktan da çekinmiyorlar. Ama hatırı sayılır hiç kimse kalkıp da bizde olduğu gibi 'bu bir Sevr paranoyası' gibi sözler de söylemiyorlar. Aynı şeyi biz söylesek, 'falan adam Türkiye'ye çok büyük zarar verecek, parçalanma noktasına getirecek' desek, hemen ekranların hiç değişmeyen simaları boy gösterip, Sevr paranoyasından dem vurmaya başlarlar. Ladin, Amerika'ya binlerce kilometre uzakta olmasına rağmen tehdit olarak algılanırken Türkiye'yi açıkça tehdit eden Barzani, ülkemizi yönetenler için tehdit olarak algılanmıyor mesela. Bırakın tehdit olarak algılanıp buna göre tedbir alınmasını ticari ortaklıklar bile geliştirilmiş durumda.Özellikle AKP'li dönemlerde uğradığı değişimlerle Türkiye artık sanki yüz yıllık düşmanlarımız bir anda dost oluvermişler gibi bütün tehdit algılamalarını silip attı. Oysa Anadolu'yu yakın geçmişte işgal edenlerin düşmanlıklarında azalma değil, bilakis artma var. Yunanistan, Ermenistan, İsrail, ABD ve de Avrupa ülkeleri Türkiye üzerindeki emellerinden vazgeçmiş değiller. Üstelik bunlara Barzani gibi ve giderek güçlenen yeni düşmanlar da eklendi. Ülkemize yöneltilen tehditleri görmezden gelmek telafisi asla mümkün olmayan büyük zaaflar ortaya çıkarıyor ve çıkaracaktır. İşte bu zaaflara dikkat çeken Prof. Dr. Haydar Baş, tehdit algılamalarını güncellemeyen ve devam ettirmeyen devlet ve milletler tükenme noktasına gelecekleri konusunda çok önemli uyarılarda bulunuyor. Bu önemli uyarılar mutlaka dikkate alınmalı?Tehdit algılamalarının devam etmesi ve yeni tehditlerin zaman kaybetmeden fark edilmesi ülkelerin güçlenebilmesi için çok önemlidir. Bir hastalığın tedavisinde erken teşhisin hayati önemi olduğu gibi ifade ettiğimiz tehdit algısındaki duyarlılık da en az bu kadar önemlidir. Bundan dolayı Türkiye bir an önce bu konudaki zafiyetleri giderecek adımlar atmalıdır. Türkiye olarak güçlü olabilmek ve güçlü kalabilmek ancak ve ancak tehdit algılamalarının doğru olarak belirlenmesiyle mümkün olabilecektir. Yoksa pişman oluruz, ama bu pişmanlık girişteki uyarıda da ifade edildiği gibi asla fayda vermez.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Orhan Dede / diğer yazıları
- Çağdaş Nemrutların ateşinden hiç korkmadı! / 13.04.2025
- Ya Öcalan cumhurbaşkanı olursa... / 10.04.2025
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024
- Ya Öcalan cumhurbaşkanı olursa... / 10.04.2025
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024