Tayyip Erdoğan'ın ABD ve Yahudi lobileriyle temasının bilinen 7 yıllık bir mazisi bulunuyor. Bilinen diyorum, çünkü bilinmeyen bölümü var mı yok mu ortaya çıkması için, Erdoğan'ın doğduğu günden bu güne Rize'deki köyünden Kasımpaşa'ya kadar kimlerle, ne zaman, nerede, niçin birlikte oldu, temas kurdu aydınlanması lazım.
Biz tekrar bilinen zaman dilimindeki ilişkilerine geri dönelim. Yıl 1994. ABD'nin o günkü büyükelçisi Morton Abromowitz, RP Beyoğlu İlçe Başkanı iken Erdoğan'la temasa geçiyor. 1994'te başlayan ilişki, Erdoğan'ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminde de devam ediyor.
1995'te başlayan ve hala devam eden Erdoğan'ın ABD seyahatlerinin temeli bu zemine oturmaktadır.
Abromowitz'in, ABD'nin Türkiye politikalarında etkin bir isim ve Ortadoğu uzmanı bir Yahudi olduğunu hatırlamamızda fayda var.
Peki, Erdoğan ABD'de kimlerle ve hangi kuruluşlarla görüştü?
JINSA (Yahudi Milli Güvenlik İlişkileri Enstitüsü) ve Amerikan Jewish Commite (Amerikan Yahudi Komitesi) yetkilileriyle neler konuşuldu? Nelerin pazarlığı yapıldı? Bilinmiyor.
Bu iki kuruluşun üzerinde ise yine NSA (Beyaz Saray'ın Ulusal Güvenlik Örgütü) ve USIP (Birleşik Devletler Barış Enstitüsü) var.
USIP, ABD gladyosunun beyin takımını bir arada toplayan örgüt. USIP'ın hakkında bilinenler şunlar: "CIA ve Pentagon'la diyalog içerisindedir. Bünyesinde generaller, diplomatlar ve bilim adamları bulunur. Bu kuruluşun her şeyden önce önem verdiği bir tek konu vardır. O da İsrail'in askeri, siyasi ve ekonomik güvenliğinin teminidir. Toplantıları da Türkiye'de iktidar olabilecek kişilerin İsrail ve Ortadoğu konusunda bazı taahhütlerin altına girip girmeyeceğinin anlaşılması için yapılır."
USIP 1998'de Londra'da bir toplantı düzenler. Bu toplantıya da yenilikçilerin önde gelen isimlerinden Devlet eski Bakanı Abdullah Gül katılır. Aynı günlerde Tayyip Erdoğan da bir Londra seyahati yapar. Aynı toplantıda ABD eski Türkiye Büyükelçisi Morton Abromowitz ve ABD Dışişleri Başkanlığı Dış Hizmetler Genel Direktörü Marc Grossman da bulunmaktadır.
Bu arada Recep Tayyip Erdoğan'ın 27 Eylül 1998'de hapis cezası onanır onanmaz bir gün sonra 28 Eylül'de Washington'un talimatıyla ABD'nin İstanbul Başkonsolosu Caroline Hagins'in destek ziyaretiyle muhatap olduğunu biliyoruz.
Hatırlayın, aynı günlerde ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü James Rubin de Türk demokrasisini metheden (!) inciler döktürmüştü.
Yine Erdoğan'ın geçtiğimiz günlerde (18 Temmuz'da) İsrail Büyükelçisi David Sultan'la görüştüğü biliniyor.
CIA ajanı Graham Fuller "Kemalizmin modasının geçtiğini" savunmuş ve "Faziletçilerin içindeki yenilikçilerin ağır basacağı" görüşünü seslendirerek Tayyip'e destek cephesindeki yerini almıştı.
ABD Türkiye Temsilcisi Karen Fogg Erdoğan'ın başını çektiği yenilikçi hareketi "Hıristiyan Demokratlar"a benzetiyordu.
Şimdi gelelim bütün bu fotoğraflardan sonraki cevaplanacak sorulara:
1) İsrail ve Ortadoğu konusunda ABD'ye hangi taahhütler verildi?
2) Abdullah Gül'ün Londra'da ifade ettiği "Avrupa'dan yanayız. Değerlerimiz aynıdır" söylemindeki Hıristiyan Batı dünyasıyla aynı olan değerleriniz nelerdir?
3) Beyoğlu İlçe Başkanı iken tanıştığınız ve sıkı fıkı olduğunuz Yahudi Abromowitz'in gerek RP İl Başkanlığı, gerek İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı ve gerekse şu anda yüklendiğiniz misyonla ilişkisini açık seçik ortaya koyabilir misiniz?
4) Güneydoğu, Doğu Anadolu ve Karadeniz'deki CIA görevlileri ile görüşüyor musunuz? İlişkinizin düzeyi nedir? Kenny Bob'u tanıyor musunuz?
5) Ve en önemlisi: Siz kimsiniz, misyonunuz ne?
Not: Cevap gelirse aynı köşede yer verilecektir.
Biz tekrar bilinen zaman dilimindeki ilişkilerine geri dönelim. Yıl 1994. ABD'nin o günkü büyükelçisi Morton Abromowitz, RP Beyoğlu İlçe Başkanı iken Erdoğan'la temasa geçiyor. 1994'te başlayan ilişki, Erdoğan'ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminde de devam ediyor.
1995'te başlayan ve hala devam eden Erdoğan'ın ABD seyahatlerinin temeli bu zemine oturmaktadır.
Abromowitz'in, ABD'nin Türkiye politikalarında etkin bir isim ve Ortadoğu uzmanı bir Yahudi olduğunu hatırlamamızda fayda var.
Peki, Erdoğan ABD'de kimlerle ve hangi kuruluşlarla görüştü?
JINSA (Yahudi Milli Güvenlik İlişkileri Enstitüsü) ve Amerikan Jewish Commite (Amerikan Yahudi Komitesi) yetkilileriyle neler konuşuldu? Nelerin pazarlığı yapıldı? Bilinmiyor.
Bu iki kuruluşun üzerinde ise yine NSA (Beyaz Saray'ın Ulusal Güvenlik Örgütü) ve USIP (Birleşik Devletler Barış Enstitüsü) var.
USIP, ABD gladyosunun beyin takımını bir arada toplayan örgüt. USIP'ın hakkında bilinenler şunlar: "CIA ve Pentagon'la diyalog içerisindedir. Bünyesinde generaller, diplomatlar ve bilim adamları bulunur. Bu kuruluşun her şeyden önce önem verdiği bir tek konu vardır. O da İsrail'in askeri, siyasi ve ekonomik güvenliğinin teminidir. Toplantıları da Türkiye'de iktidar olabilecek kişilerin İsrail ve Ortadoğu konusunda bazı taahhütlerin altına girip girmeyeceğinin anlaşılması için yapılır."
USIP 1998'de Londra'da bir toplantı düzenler. Bu toplantıya da yenilikçilerin önde gelen isimlerinden Devlet eski Bakanı Abdullah Gül katılır. Aynı günlerde Tayyip Erdoğan da bir Londra seyahati yapar. Aynı toplantıda ABD eski Türkiye Büyükelçisi Morton Abromowitz ve ABD Dışişleri Başkanlığı Dış Hizmetler Genel Direktörü Marc Grossman da bulunmaktadır.
Bu arada Recep Tayyip Erdoğan'ın 27 Eylül 1998'de hapis cezası onanır onanmaz bir gün sonra 28 Eylül'de Washington'un talimatıyla ABD'nin İstanbul Başkonsolosu Caroline Hagins'in destek ziyaretiyle muhatap olduğunu biliyoruz.
Hatırlayın, aynı günlerde ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü James Rubin de Türk demokrasisini metheden (!) inciler döktürmüştü.
Yine Erdoğan'ın geçtiğimiz günlerde (18 Temmuz'da) İsrail Büyükelçisi David Sultan'la görüştüğü biliniyor.
CIA ajanı Graham Fuller "Kemalizmin modasının geçtiğini" savunmuş ve "Faziletçilerin içindeki yenilikçilerin ağır basacağı" görüşünü seslendirerek Tayyip'e destek cephesindeki yerini almıştı.
ABD Türkiye Temsilcisi Karen Fogg Erdoğan'ın başını çektiği yenilikçi hareketi "Hıristiyan Demokratlar"a benzetiyordu.
Şimdi gelelim bütün bu fotoğraflardan sonraki cevaplanacak sorulara:
1) İsrail ve Ortadoğu konusunda ABD'ye hangi taahhütler verildi?
2) Abdullah Gül'ün Londra'da ifade ettiği "Avrupa'dan yanayız. Değerlerimiz aynıdır" söylemindeki Hıristiyan Batı dünyasıyla aynı olan değerleriniz nelerdir?
3) Beyoğlu İlçe Başkanı iken tanıştığınız ve sıkı fıkı olduğunuz Yahudi Abromowitz'in gerek RP İl Başkanlığı, gerek İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı ve gerekse şu anda yüklendiğiniz misyonla ilişkisini açık seçik ortaya koyabilir misiniz?
4) Güneydoğu, Doğu Anadolu ve Karadeniz'deki CIA görevlileri ile görüşüyor musunuz? İlişkinizin düzeyi nedir? Kenny Bob'u tanıyor musunuz?
5) Ve en önemlisi: Siz kimsiniz, misyonunuz ne?
Not: Cevap gelirse aynı köşede yer verilecektir.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Nuri Kaplan / diğer yazıları
- Çiller, Ecevit ve Erdoğan / 23.10.2021
- Erdoğan’ın adaylığı kesin mi? / 16.09.2021
- Yüzde 7’lik seçim barajının perde arkası / 09.09.2021
- 30 yaşında / 30.06.2021
- MHP hükümete girse ne olur? / 28.12.2006
- "Sol" CHP'yi sorguluyor - 2 / 22.12.2006
- CHP neden iktidar ol(a)maz? / 14.12.2006
- Tayyip -ABD- İsrail Üçgeni / 31.07.2001
- "BAŞ" pehlivan geliyor / 25.07.2001
- Pusula, maya ve figüran / 17.07.2001
- Erdoğan’ın adaylığı kesin mi? / 16.09.2021
- Yüzde 7’lik seçim barajının perde arkası / 09.09.2021
- 30 yaşında / 30.06.2021
- MHP hükümete girse ne olur? / 28.12.2006
- "Sol" CHP'yi sorguluyor - 2 / 22.12.2006
- CHP neden iktidar ol(a)maz? / 14.12.2006
- Tayyip -ABD- İsrail Üçgeni / 31.07.2001
- "BAŞ" pehlivan geliyor / 25.07.2001
- Pusula, maya ve figüran / 17.07.2001