Küreselleşmenin karşısında kaynaklarını ve insan gücünü milli menfaatleri için kullanan ve hiçbir konuda dışa bağımlı olmamayı ilke edinen Milli Devlet için, tarım konusu stratejik ve hayati değerdedir.
Tarım gibi hassas bir konuda dışa bağımlı olmak, bu bağımsızlığın kaybedilmesi demektir. Tarımın bitirilmesi neticesinde ülke topraklarının çiftçi eliyle yabancılara satılmasına, dolayısıyla ülkenin parçalanmasına zemin hazırlamaktadır.
Gıda sıkıntısı yaşanabilirDışa bağımlı bir tarım politikasında ve yetersiz iç arzda, en ufak global veya lokal bir kriz çıktığında besin sıkıntısının olması kaçınılmazdır. Milli Devlet tezinde, tarımda kendi kendine yeter bir üretim kapasitesine ulaşmak için gerekli olan her türlü tedbirler alınmaktadır. Böylece çiftçiye, tarım yapabilme imkânı sağlanarak; onun, toprağını "işe yaramıyor" diye satmasının da önüne geçilecektir. Milli Devletin tarımdaki projelerinin bazılarını şöylece ele alalım:
1- Tahditlerin kaldırılmasıTarım ürünlerine getirilen tahditler kaldırılacaktır. IMF ve Dünya Bankası kanalı ile başta ülkemiz olmak üzere gelişmekte olan ülkelere sınırlamalar getirilmekte; böylece azalan ürün arzı, hem global manada fiyatların yükselmesine sebep olmakta, hem de gelişmiş ülkelerin sahip olduğu pazarlar büyümektedir. Tarım ürünleri, bir taraftan fiyatlar düşmesin diye stok edilirken; diğer taraftan dünyada halen milyonlarca insan açlık tehlikesi ile karşı karşıyadır. Açlıktan ölen bu yüz binler kapitalist sistemin ayıbıdır. Kendi köylüsüne ürün ekmesin diye para veren ülkeler, stoklama maliyetine katlanmamak için doğrudan gelir desteği ile üretilen ürün miktarını kısmaktadırlar. Oysa hiçbiri, doğrudan gelir desteğine ve stoklamaya harcadığı para ile, tarım ürün miktarını arttırıp aç ülkelere hibe etmeyi akıllarına getirmemektedir.
Tarımda kısıtlama olmayacakSosyal Devlet karakterli Milli Devlet, sadece kendi insanına değil, bütün insanlığa hizmet etmek üzere geliştirilmiştir. Milli Devlet'te tarımla ilgili her türlü kısıtlama kaldırılacaktır. Ürün fazlası, gerekirse ihtiyaç sahibi ülkelere dağıtılacaktır. Elde edilecek ürün fazlası, ayrıca fiyatların düşmesine de sebep olacağı için, tüketici daha ucuza besin ihtiyacını karşılarken; üreticinin mağdur olmayacağı bir finansman modeli de devreye konacaktır.
SOSYAL DEVLET - MİLLİ DEVLET / Prof. Dr. Haydar Baş'ın kaleminden
SOSYAL DEVLET - MİLLİ DEVLET İÇİN NE DEDİLERProf. Dr. Cornelia Versteegh / Amsterdam Üniversitesi, HollandaBu modelde problemler doğmadan çözülüyorProf. Dr. Haydar Baş'ın Milli Devlet-Sosyal Devlet anlayışında her devletin ve halkların kendi Milli imkanlarıyla kalkınması öngörülmektedir. Aksi taktirde küresel faktörlerin bağımlısı olmaktan kurtulamazlar. Sayın Baş bu tezi ile her devletin ve ulusun bağımsızlığını esas almaktadır. Sosyal Devlet modelinde her devletin kalkınması mümkün olacağı için ülkeler arasında dengeleri bozacak sayıda yoğun işçi transferine ihtiyaç olmayacaktır. Ayrıca Millet Devlette Avrupa vatandaşlığı gibi bir takım zorlamalara da gerek yoktur. Haydar Baş bu yaklaşımı ile problemleri olduğu yerde çözerek zorlama çözümlere ve müdahalelere imkan vermemektedir. Avrupa sosyal eşitsizliklerini nasıl çözebilir? Sosyal sistemine akıttığı 'kıt' kaynakları nasıl yeniden dağıtabilir? Avrupa bu soruların cevabını arıyor, halen daha bulabilmiş değil... Sayın Haydar Baş, Avrupa birliği anlayışının topluma sosyal adalet getiremeyeceğini ayrıca bu birliğin Milli Devletlere meydan okumak olduğunu çok öncelerden görmüş olacak ki bütün projelerini insan üzerinden sistemleştiriyor. Böylece problemleri doğmadan çözüyor.
Tarım gibi hassas bir konuda dışa bağımlı olmak, bu bağımsızlığın kaybedilmesi demektir. Tarımın bitirilmesi neticesinde ülke topraklarının çiftçi eliyle yabancılara satılmasına, dolayısıyla ülkenin parçalanmasına zemin hazırlamaktadır.
Gıda sıkıntısı yaşanabilirDışa bağımlı bir tarım politikasında ve yetersiz iç arzda, en ufak global veya lokal bir kriz çıktığında besin sıkıntısının olması kaçınılmazdır. Milli Devlet tezinde, tarımda kendi kendine yeter bir üretim kapasitesine ulaşmak için gerekli olan her türlü tedbirler alınmaktadır. Böylece çiftçiye, tarım yapabilme imkânı sağlanarak; onun, toprağını "işe yaramıyor" diye satmasının da önüne geçilecektir. Milli Devletin tarımdaki projelerinin bazılarını şöylece ele alalım:
1- Tahditlerin kaldırılmasıTarım ürünlerine getirilen tahditler kaldırılacaktır. IMF ve Dünya Bankası kanalı ile başta ülkemiz olmak üzere gelişmekte olan ülkelere sınırlamalar getirilmekte; böylece azalan ürün arzı, hem global manada fiyatların yükselmesine sebep olmakta, hem de gelişmiş ülkelerin sahip olduğu pazarlar büyümektedir. Tarım ürünleri, bir taraftan fiyatlar düşmesin diye stok edilirken; diğer taraftan dünyada halen milyonlarca insan açlık tehlikesi ile karşı karşıyadır. Açlıktan ölen bu yüz binler kapitalist sistemin ayıbıdır. Kendi köylüsüne ürün ekmesin diye para veren ülkeler, stoklama maliyetine katlanmamak için doğrudan gelir desteği ile üretilen ürün miktarını kısmaktadırlar. Oysa hiçbiri, doğrudan gelir desteğine ve stoklamaya harcadığı para ile, tarım ürün miktarını arttırıp aç ülkelere hibe etmeyi akıllarına getirmemektedir.
Tarımda kısıtlama olmayacakSosyal Devlet karakterli Milli Devlet, sadece kendi insanına değil, bütün insanlığa hizmet etmek üzere geliştirilmiştir. Milli Devlet'te tarımla ilgili her türlü kısıtlama kaldırılacaktır. Ürün fazlası, gerekirse ihtiyaç sahibi ülkelere dağıtılacaktır. Elde edilecek ürün fazlası, ayrıca fiyatların düşmesine de sebep olacağı için, tüketici daha ucuza besin ihtiyacını karşılarken; üreticinin mağdur olmayacağı bir finansman modeli de devreye konacaktır.
SOSYAL DEVLET - MİLLİ DEVLET / Prof. Dr. Haydar Baş'ın kaleminden
SOSYAL DEVLET - MİLLİ DEVLET İÇİN NE DEDİLERProf. Dr. Cornelia Versteegh / Amsterdam Üniversitesi, HollandaBu modelde problemler doğmadan çözülüyorProf. Dr. Haydar Baş'ın Milli Devlet-Sosyal Devlet anlayışında her devletin ve halkların kendi Milli imkanlarıyla kalkınması öngörülmektedir. Aksi taktirde küresel faktörlerin bağımlısı olmaktan kurtulamazlar. Sayın Baş bu tezi ile her devletin ve ulusun bağımsızlığını esas almaktadır. Sosyal Devlet modelinde her devletin kalkınması mümkün olacağı için ülkeler arasında dengeleri bozacak sayıda yoğun işçi transferine ihtiyaç olmayacaktır. Ayrıca Millet Devlette Avrupa vatandaşlığı gibi bir takım zorlamalara da gerek yoktur. Haydar Baş bu yaklaşımı ile problemleri olduğu yerde çözerek zorlama çözümlere ve müdahalelere imkan vermemektedir. Avrupa sosyal eşitsizliklerini nasıl çözebilir? Sosyal sistemine akıttığı 'kıt' kaynakları nasıl yeniden dağıtabilir? Avrupa bu soruların cevabını arıyor, halen daha bulabilmiş değil... Sayın Haydar Baş, Avrupa birliği anlayışının topluma sosyal adalet getiremeyeceğini ayrıca bu birliğin Milli Devletlere meydan okumak olduğunu çok öncelerden görmüş olacak ki bütün projelerini insan üzerinden sistemleştiriyor. Böylece problemleri doğmadan çözüyor.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.