Tarım tek başına bir sektör olarak ele alınmayıp tarıma dayalı sanayi ile birlikte değerlendirilmelidir. Devlet tarım kesimini destekleyerek yeni teknolojilerin transfer edilmesini, yatırımların günümüz koşullarına göre yenilenmesini ve yeni yatırım olanaklarının geliştirilmesini sağlamalıdır.
Hepsinden önemlisi devlet çiftçiye gerekli finansal desteği daha ürününü ekmeden önce vererek, ürettiği ürüne pazar garantisi vermelidir. Adeta çiftçinin görevi üretmek olmalı, pazarlama ile ilgili bir problemi olmamalıdır. Yani bir fabrikada üretim bölümünde çalışan personel nasıl ki pazarlamayı düşünmez, görevi üretmektir, çiftçi de sadece üretmeye odaklanmalıdır.
Devlet çiftçiye kar sağlamalıdırDevlet tarım ürünlerinin alım fiyatlarını, üretim maliyetlerini hesaplayarak çiftçiye tatminkâr bir kâr bırakmalıdır. Böylece çiftçinin zarar etmesi gibi bir durum ortadan kalkacaktır.Tarım ürünlerinde uygulanacak devlet desteğinin kaynağı para konusunda anlattığımız üzere senyoraj geliridir. Tarım sektörü en az ithalatla en fazla ihracat yapılabilecek bir sektördür. Başka bir ifade ile devletlere en fazla senyoraj geliri elde etme hakkını veren sektörlerin başında tarım sektörü gelmektedir. Dolayısı ile tarım sektörü Milli Ekonomi Modeli'nde emisyon ile sübvanse edilecek ve çiftçinin Atatürk'ün ifadesi ile milletin efendisi olması sağlanacaktır.İthal ürünlere karşı yerli üreticinin korunması şarttır. Aksi takdirde ülkemizde halkın % 34'ünün geçim kaynağı olan tarımda yaşanacak daralma ülke ekonomisinin tamamını etkileyecektir.Türkiye'de tarım sektörü, gerek beslenme ve sanayi bakımından gerekse 23 milyon insanın geçimini sağladığı bir sektör olması bakımından ekonomide çok önemli bir yere sahiptir.
Tarıma verilen desteklerin kaldırılması hatadırYanlış politikalar neticesinde, tarım kesimine verilen desteklerin kaldırılması hatta tahditlerin getirilmesi, öte yandan ithal ürünlere uygulanan gümrük duvarlarının aşağıya çekilmesi sonucu ülkemizde tarım kesimi tamamıyla bitirilmiştir. Düne kadar tarım ürünlerinde kendi kendine yeterli birkaç ülkeden biri olan Türkiye, şimdi buğdayını bile çok büyük oranda dışarıdan ithal etmektedir.
Milli Ekonomi Modeli'nin sahibi /BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş
MİLLİ EKONOMİ MODELİ İÇİN NE DEDİLERDoç. Dr. Eric Shaydullin / ABD Harvard Üniversitesi:MEM kapsamlı bir ekonomik sistemdir Milli Eonomi Modeli'nin para bölümüne özel bir yer ayırması boş değil. Model, paraya, tahrik unsuru olmak, emeğin ve üretimin karşılığı olmak gibi yeni işlevler kazandırıyor.Gelişmekte olan ülkeler emeklerinin ve üretimlerinin karşılığı olarak milli paralarını devreye koymayarak kendi paralarından uzaklaşıyorlar ve borçlanarak gelişmiş ülkelerin oyuncağı haline geliyorlar.
Senyoraj hakkını kullanmayan gelişmekte olan ülkeler gelişmiş ülkeleri besliyor, onlara senyoraj yoluyla vergi veriyor.Sunduğu milli çözümlerle, Milli Ekonomi Modeli dünyadaki bütün ülkelere umut veriyor. Milli Ekonomi Modeli sunduğu devlet projeleriyle dünyanın karşı karşıya bulunduğu talep tıkanması problemini de çözüyor.Milli Ekonomi Modeli bütün konulara çözüm sunan bir ekonomik sistemdir, basit bir tez değildir.
Hepsinden önemlisi devlet çiftçiye gerekli finansal desteği daha ürününü ekmeden önce vererek, ürettiği ürüne pazar garantisi vermelidir. Adeta çiftçinin görevi üretmek olmalı, pazarlama ile ilgili bir problemi olmamalıdır. Yani bir fabrikada üretim bölümünde çalışan personel nasıl ki pazarlamayı düşünmez, görevi üretmektir, çiftçi de sadece üretmeye odaklanmalıdır.
Devlet çiftçiye kar sağlamalıdırDevlet tarım ürünlerinin alım fiyatlarını, üretim maliyetlerini hesaplayarak çiftçiye tatminkâr bir kâr bırakmalıdır. Böylece çiftçinin zarar etmesi gibi bir durum ortadan kalkacaktır.Tarım ürünlerinde uygulanacak devlet desteğinin kaynağı para konusunda anlattığımız üzere senyoraj geliridir. Tarım sektörü en az ithalatla en fazla ihracat yapılabilecek bir sektördür. Başka bir ifade ile devletlere en fazla senyoraj geliri elde etme hakkını veren sektörlerin başında tarım sektörü gelmektedir. Dolayısı ile tarım sektörü Milli Ekonomi Modeli'nde emisyon ile sübvanse edilecek ve çiftçinin Atatürk'ün ifadesi ile milletin efendisi olması sağlanacaktır.İthal ürünlere karşı yerli üreticinin korunması şarttır. Aksi takdirde ülkemizde halkın % 34'ünün geçim kaynağı olan tarımda yaşanacak daralma ülke ekonomisinin tamamını etkileyecektir.Türkiye'de tarım sektörü, gerek beslenme ve sanayi bakımından gerekse 23 milyon insanın geçimini sağladığı bir sektör olması bakımından ekonomide çok önemli bir yere sahiptir.
Tarıma verilen desteklerin kaldırılması hatadırYanlış politikalar neticesinde, tarım kesimine verilen desteklerin kaldırılması hatta tahditlerin getirilmesi, öte yandan ithal ürünlere uygulanan gümrük duvarlarının aşağıya çekilmesi sonucu ülkemizde tarım kesimi tamamıyla bitirilmiştir. Düne kadar tarım ürünlerinde kendi kendine yeterli birkaç ülkeden biri olan Türkiye, şimdi buğdayını bile çok büyük oranda dışarıdan ithal etmektedir.
Milli Ekonomi Modeli'nin sahibi /BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş
MİLLİ EKONOMİ MODELİ İÇİN NE DEDİLERDoç. Dr. Eric Shaydullin / ABD Harvard Üniversitesi:MEM kapsamlı bir ekonomik sistemdir Milli Eonomi Modeli'nin para bölümüne özel bir yer ayırması boş değil. Model, paraya, tahrik unsuru olmak, emeğin ve üretimin karşılığı olmak gibi yeni işlevler kazandırıyor.Gelişmekte olan ülkeler emeklerinin ve üretimlerinin karşılığı olarak milli paralarını devreye koymayarak kendi paralarından uzaklaşıyorlar ve borçlanarak gelişmiş ülkelerin oyuncağı haline geliyorlar.
Senyoraj hakkını kullanmayan gelişmekte olan ülkeler gelişmiş ülkeleri besliyor, onlara senyoraj yoluyla vergi veriyor.Sunduğu milli çözümlerle, Milli Ekonomi Modeli dünyadaki bütün ülkelere umut veriyor. Milli Ekonomi Modeli sunduğu devlet projeleriyle dünyanın karşı karşıya bulunduğu talep tıkanması problemini de çözüyor.Milli Ekonomi Modeli bütün konulara çözüm sunan bir ekonomik sistemdir, basit bir tez değildir.