Tarım köylüsü hiçbir dönem AKP hükümetiyle yaşadığı kadar problemi aynı anda yaşamak zorunda kalmadı. Son gelişmeler bundan sonra çok daha kara bir tablonun yaklaşmakta olduğunu gösteriyor.Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar da son yaptığı açıklamalarla tarımda yaşanan olumsuzlukların altını çiziyor. Bayraktar'ın açıklamalarına göre son iki yılda tarımı terk etmek zorunda kalan insanların sayısı 1 milyon 312 bin kişiyi aşmış durumda. 1 milyon 312 bin işsiz demek bu. Aynı zamanda bir o kadar da büyük şehirlere göç demek.Tarım ve Köy İşleri Bakanlığından Şubat ayında yapılan bir açıklamada Türkiye'nin Rusya, Macaristan, Kazakistan, Kanada, ABD ve Slovakya'dan 22 ayda toplam 143 bin ton ekmeklik buğday ithal etmiş olduğu bildirildi. Açıklamaya göre, Türkiye 2005'te 111 bin 210 ton buğday, 123 bin 378 ton pirinç, 35 bin 975 ton fasulye-barbunya, 55 bin 712 ton mercimek ve 492 bin 334 ton da ayçiçeği ithal edildi. Dikkat ettiyseniz bu ürünlerin hepsi Türkiye'de yetişen ürünler oysa.Bu rakamlar tarımda geldiğimiz içler acısı durumu göstermeye yeter de artar bile ama hala rakam görmek isteyenler varsa onlar için biraz daha devam edelim.Özellikle AKP hükümeti tarımı tam bir yük olarak gördü ve her türlü desteği kesti. Veriliyormuş gibi söylenen destekler, destekten çok köstek oldu. Oysa bazı ülkelerde desteklenen tarım hem çiftçiye hem de ülkeye çok büyük kazanç sağlamakta. Doğru düzgün tarım toprağı olmayan Japonlar bile karpuz satıp ihracatından 2 milyar dolar gibi bir para kazanabiliyorlar. Daha birkaç yıl öncesine kadar yalnızca 2 ton elma ihracatı yapan Japonya, 2004 yılında Çin'e 20 ton lüks elma satmayı başardı. Toprağı olmayan Japonların bu başarısını yakalamaya gayret etmesi gereken AKP hükümeti, toprağı olan tarım köylümüze ekim yasakları getirmeyi tercih etti.Bunun neticesinde Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre, 2006 yılının ikinci çeyreğinde hububat üretiminde yüzde 3.6 oranında, tarla ürünleriyle meyve üretiminde yüzde 7.9 oranında, sebze üretiminde yüzde 1.8, ot ve saman üretiminde yüzde 0.8 ve çiftçilik üretiminde ise yüzde 3.3'lük gerileme yaşandı. AB'nin telkinlerine aldanan hükümet, Türkiye'nin fındık alanlarını daraltmak için adımlar atmaktan da geri durmadı. Türkiye'ye fındık konusunda telkin veren AB, 1 kök fındık diken Alman çiftçisine, AB kasasından 30 Euro teşvik veriyor. Fındık üretmek için değil, fındık fidanı dikmek için bu teşvikin verildiğine dikkatinizi çekerim. Ama Türk tarımı hükümetler eliyle bitirilmeye çalışılıyor.Oysa tarım artık etkili bir silah kadar stratejik değer ifade ediyor. AKP hükümet yetkilileri bunun farkında değiller ama ABD Dışişleri eski Bakanı Henry Kissinger, petrol ambargosunun söz konusu olduğu 1970'li yıllarda, Arap ülkelerini gıda ambargosuyla tehdit etmiş ve "Arapların petrolü varsa, bizim de tarım ürünlerimiz var. Bizim tarım ürünlerimiz, petrolden daha değerlidir. Zor da olsa petrolsüz yaşanır, ama aç yaşanmaz" demişti. Gelecekte aç yaşamamak için geç olmadan tarıma gereken hassasiyet gösterilmek zorundadır.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Orhan Dede / diğer yazıları
- Çağdaş Nemrutların ateşinden hiç korkmadı! / 13.04.2025
- Ya Öcalan cumhurbaşkanı olursa... / 10.04.2025
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024
- Ya Öcalan cumhurbaşkanı olursa... / 10.04.2025
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024