Dünya nüfusu arttıkça problemlerinde artması kaçınılmazdır. Hele sömürü düzeninin, faiz illetinin, dorukta olduğu ve ister istemez herkesi etkilediği bir durumda savaşlar kaçınılmaz, isyanlar tutulamaz, demokrasiler yerine göre silah, silahlar da inançlar elinde güç haline gelir. Bu karışıklıklarla mücadele ederek yaşamak kolay değildir. Böyle bir ortamda bir ülkenin karşısında iki yol vardır. Ya her şeyi kabul edip bağımlı yaşamak, ya da bağımsızlığa âşık liderlere, katılıp destek vermek? Hemen, hemen her toplulukta, bu gibi durumlarda tepki veren ve liderliğe soyunan fertler veya gurupların ortaya çıkması kaçınılmazdır. Bu nedenle pek çok ülke iç kargaşalarla ve savaşlarla, katliamlarla karşı karşıyadır. Hemen hemen her ülke kendisinin kurtuluşu için savaşmak mecburiyetindedir. Başka bir durum hiç olmamıştır. Her koyun kendi bacağından asılmak mecburiyetinde kalmıştır. Bunun nedeni Küresel vampirler bir ülke için planlarını çok önceden hazırlayıp, uygulamaya koymaktadır. Her ülkenin istihbaratının tehlikeleri önceden görme kabiliyeti bu mücadelede en önemli role haizdir. Alınan istihbaratı doğru tefsir ederek olacakları önceden kavramak şarttır. Milli istihbaratın raporları ilgililerce dikkate alınmaz ise sonuç malumdur. Ülkemiz, ne yazık ki, istihbaratını paylaştığı ABD ve İsrail'in elinde uşak, bu ülkelerin idarecilerinin elinde sıkıldığında ses veren oyuncak olmuştur. İlerisini göremeyen, görse bile tedbirini almayan veya alamayan, yol gösterenlere de kulak vermeyen, hatta halkını dahi kandırmayı başaran idarecilerin, daha doğrusu iktidarların elinde kalmıştır. Allah'ın(c.c) bir lütfu olarak öyle bir lider bizlere gönderilmiştir ki, yıllar öncesinde olacakları görmüş, uyarılarını cesaretle ilgililere iletmiş, duyurma zorluklarını tamamen ortadan kaldırma gayreti ile televizyonlar ve gazeteler çıkartmış, tüm elemanlarını yurt sathında görevlendirmiştir. Yetmemiş, Bağımsız Türkiye Partisini kurarak vatanı için daha da faal duruma gelmiştir, Dünyanın bu kargaşasının, düzelmesi, açlığın ortadan kalkması, ezilen insanlarının refaha kavuşması için uzun yıllar boyu düşünerek en uygun ekonomik kuralları içeren Milli Ekonomi Modelini kurmuş ve dünya liderliğine oturmuştur. Sömürgeleri, sömürücülere karşı uyandırarak büyük bir devrimi gerçekleştirmiş ve pek çok savaşa mani olacak, insanlık sisteminin esası olan, sosyal devletin oluşumunu sağlamıştır. Ehl-i Beyt İslam'ın temelidir. Bu nedenle İslam'ı bu merkezde birleştirerek en azından mezhep ayrılıklarından kaynaklanan savaşların önüne set çekmiştir. Tek başına haçlıyı, kılıçla değil, ilmiyle durdurmuştur. Tarih böylesi bir lideri Asr-ı Saadet'ten beri asla yazmamıştır. Allah(c.c) yardımcımız olsun.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Prof. Dr. Ata Selçuk / diğer yazıları
- Yanlıştan, yanlışla kurtuluş olmaz / 12.09.2021
- Bir hayal peşinde -2- / 18.02.2021
- Bir hayal peşinde -1- / 17.02.2021
- Aşının özü / 22.12.2020
- Temelsiz demokrasi / 22.10.2020
- Demokrasi çamuru / 25.09.2020
- Tecelli / 27.03.2020
- Kaynayan kazan / 06.01.2018
- Hedef yalanı / 31.12.2017
- Vatanım sen yaşa / 27.12.2017
- Bir hayal peşinde -2- / 18.02.2021
- Bir hayal peşinde -1- / 17.02.2021
- Aşının özü / 22.12.2020
- Temelsiz demokrasi / 22.10.2020
- Demokrasi çamuru / 25.09.2020
- Tecelli / 27.03.2020
- Kaynayan kazan / 06.01.2018
- Hedef yalanı / 31.12.2017
- Vatanım sen yaşa / 27.12.2017