Hükümetin tasarruf önlemleri kapsamında uygulamaya koymayı planladığı "taneyle ilaç" satışına, birçok sorunu beraberinde getireceği gerekçesiyle sıcak bakılmıyor
Hükümetin tasarruf önlemleri kapsamında uygulamaya koymayı planladığı "taneyle ilaç" satışının birçok sornu da beraberinde getireceği, bunun yerine pazarlama, promosyon ve ambalajlama tekniğinde tasarruf uygulanması gerektiği bildirildi.
Pazarlama teknikleri hatalıİzmir Tabip Odası Genel Sekreteri Aşkın Demirci, mevcut yöntemle, ilaçların kar amaçlı ve pazarlama teknikleri kullanılarak satışa sunulduğunu, bunun da hem milli ekonomiye zarar verdiğini, hem de halk sağlığını olumsuz yönde etkilediğini ifade etti.
Ambalajlar küçültülmeliİlaç tedavilerinin genellikle 5, 7, 10 ve 14 günlük süreyle uygulandığına işaret eden Demirci, ambalajlı kutularda satılan ilaç sayısının bu tedavi sürelerinin çok üzerinde olmasının, ilaç savurganlığına yol açtığını söyledi.
Demirci, "Bu pazarlama tekniği, bir yandan ulusal ekonomiye zarar verirken, kutuda kalan ilaçları daha sonraki hastalıkları için hekime danışmadan kullanmaya kalkan hastanın da sağlığını tehdit ediyor. Bu da tedavi hizmetlerini aksatıyor" dedi.
Taneyle ilaç satışının birçok sorunu beraberinde getireceğini kaydeden Demirci, bu konuda yetkililere şu soruları yöneltti:
"İlaçlar tek tek ambalajlanacak mı? Ambalajlanacaksa, bu uygulama ülke ekonomisi için bir tasarruf mudur, yoksa ek kaynak yaratılması için yeni bir gider kalemi midir? Bu arada ilaçların tek tek kodlanması ve barkodlama sistemi nasıl yapılacak, hangi teknolojiyle yapılacaktır, bunun getireceği maliyet hesaplandı mı? Bu arada şuruplarda tane hesabı nasıl yapılacak merak ediyoruz?"
İlaç üreticileri, promosyonlarını daraltmalıİlaç ambalajlarının tedavi sürelerine göre çeşitlendirilmesi önerisinde bulunan Demirci, "Ambalajlar, kullanılacağı süreler göz önünde bulundurularak hazırlanabilir. Pazarlama tekniklerinde hekimlere ve eczanelere yönelik promosyonlar daraltılarak tasarruf sağlanabilir" dedi.
Hekim reçetesinin kutsal olduğunu da dile getiren Demirci, "Ticari kaygılarla reçete bilgilerinin şekillendirilmesi, eczaneler aracılığıyla bu bilgilerin öğrenilmesi ve bilgilerin ışığında sağlık ve pazarlama politikaları tespit edilmesi, ciddi etik problemlerdir" diye konuştu. Hekimlerin, ilaç seçiminde bulunurken, ticari kaygılarla değil, hastanın sağlığını kayda alarak reçete yazmasına özen göstermesinin de ilaç savurganlığını önleyeceğini dile getiren Demirci, "İlaç tasarrufunun, ulusal ahlak düzeyinin yukarı kaldırılarak çözümleneceğine inanıyorum" dedi.
Böyle bir teknik yokİzmir Eczacı Odası Genel Sekreteri Tuncay Sayılkan da Türkiye'nin içinde bulunduğu şartların tasarruf gerektirdiğini bildiklerini ifade ederek, bu kapsamda önerilen taneyle ilaç satışının, birçok karmaşayı da beraberinde getireceğini belirtti.
Sayılkan, eczanelerde bu yöntemle ilacın satılmasını sağlayan bir teknik bulunmadığını, konuyla ilgili hiçbir altyapı oluşturulmadığını ifade ederek, ilaç sanayiinin de bu satış yöntemine yönelik üretim yapabileceğine inanmadıklarını söyledi.
Yerli ilaçlara ağırlık verilmeliTaneyle ilaç satışından çare beklemek yerine, Türkiye'deki ilaçların pahalı benzerlerinin ithal edilmesine izin verilmemesini öneren Sayılkan, bu uygulamadan büyük tasarruf sağlanacağını dile getirdi.
Tuncay Sayılkan, Türkiye'de satılan ilaçlarının yüzde 80'inin alıcısının devlet olduğunu belirterek, hekimlerin de hasta reçetesine yerli ilaçları yazmaya özen göstermeleri durumunda, ilaç savurganlığının büyük ölçüde önleneceğini sözlerine ekledi.
Hükümetin tasarruf önlemleri kapsamında uygulamaya koymayı planladığı "taneyle ilaç" satışının birçok sornu da beraberinde getireceği, bunun yerine pazarlama, promosyon ve ambalajlama tekniğinde tasarruf uygulanması gerektiği bildirildi.
Pazarlama teknikleri hatalıİzmir Tabip Odası Genel Sekreteri Aşkın Demirci, mevcut yöntemle, ilaçların kar amaçlı ve pazarlama teknikleri kullanılarak satışa sunulduğunu, bunun da hem milli ekonomiye zarar verdiğini, hem de halk sağlığını olumsuz yönde etkilediğini ifade etti.
Ambalajlar küçültülmeliİlaç tedavilerinin genellikle 5, 7, 10 ve 14 günlük süreyle uygulandığına işaret eden Demirci, ambalajlı kutularda satılan ilaç sayısının bu tedavi sürelerinin çok üzerinde olmasının, ilaç savurganlığına yol açtığını söyledi.
Demirci, "Bu pazarlama tekniği, bir yandan ulusal ekonomiye zarar verirken, kutuda kalan ilaçları daha sonraki hastalıkları için hekime danışmadan kullanmaya kalkan hastanın da sağlığını tehdit ediyor. Bu da tedavi hizmetlerini aksatıyor" dedi.
Taneyle ilaç satışının birçok sorunu beraberinde getireceğini kaydeden Demirci, bu konuda yetkililere şu soruları yöneltti:
"İlaçlar tek tek ambalajlanacak mı? Ambalajlanacaksa, bu uygulama ülke ekonomisi için bir tasarruf mudur, yoksa ek kaynak yaratılması için yeni bir gider kalemi midir? Bu arada ilaçların tek tek kodlanması ve barkodlama sistemi nasıl yapılacak, hangi teknolojiyle yapılacaktır, bunun getireceği maliyet hesaplandı mı? Bu arada şuruplarda tane hesabı nasıl yapılacak merak ediyoruz?"
İlaç üreticileri, promosyonlarını daraltmalıİlaç ambalajlarının tedavi sürelerine göre çeşitlendirilmesi önerisinde bulunan Demirci, "Ambalajlar, kullanılacağı süreler göz önünde bulundurularak hazırlanabilir. Pazarlama tekniklerinde hekimlere ve eczanelere yönelik promosyonlar daraltılarak tasarruf sağlanabilir" dedi.
Hekim reçetesinin kutsal olduğunu da dile getiren Demirci, "Ticari kaygılarla reçete bilgilerinin şekillendirilmesi, eczaneler aracılığıyla bu bilgilerin öğrenilmesi ve bilgilerin ışığında sağlık ve pazarlama politikaları tespit edilmesi, ciddi etik problemlerdir" diye konuştu. Hekimlerin, ilaç seçiminde bulunurken, ticari kaygılarla değil, hastanın sağlığını kayda alarak reçete yazmasına özen göstermesinin de ilaç savurganlığını önleyeceğini dile getiren Demirci, "İlaç tasarrufunun, ulusal ahlak düzeyinin yukarı kaldırılarak çözümleneceğine inanıyorum" dedi.
Böyle bir teknik yokİzmir Eczacı Odası Genel Sekreteri Tuncay Sayılkan da Türkiye'nin içinde bulunduğu şartların tasarruf gerektirdiğini bildiklerini ifade ederek, bu kapsamda önerilen taneyle ilaç satışının, birçok karmaşayı da beraberinde getireceğini belirtti.
Sayılkan, eczanelerde bu yöntemle ilacın satılmasını sağlayan bir teknik bulunmadığını, konuyla ilgili hiçbir altyapı oluşturulmadığını ifade ederek, ilaç sanayiinin de bu satış yöntemine yönelik üretim yapabileceğine inanmadıklarını söyledi.
Yerli ilaçlara ağırlık verilmeliTaneyle ilaç satışından çare beklemek yerine, Türkiye'deki ilaçların pahalı benzerlerinin ithal edilmesine izin verilmemesini öneren Sayılkan, bu uygulamadan büyük tasarruf sağlanacağını dile getirdi.
Tuncay Sayılkan, Türkiye'de satılan ilaçlarının yüzde 80'inin alıcısının devlet olduğunu belirterek, hekimlerin de hasta reçetesine yerli ilaçları yazmaya özen göstermeleri durumunda, ilaç savurganlığının büyük ölçüde önleneceğini sözlerine ekledi.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.