Örnek ulema tablosu
Yıldırım Beyazıt, Bursa'da Ulu Camii yaptırmıştır. Camiin görünüşündeki ululuktan, sanatındaki hassasiyetten gururlanan Yıldırım, ilk Cuma namazını kıldıktan sonra, zamanın uleması Emir Sultan Hazretlerine camii gezdirirken, "Nasıl oldu, beğendin mi?" diye sordu. Emir Sultan, gayet sakin, gayet vakur ve o nispette de azametli bir ifade ile, "Güzel, güzel oldu, güzel olmaya oldu da, fakat bir eksiği var, Sultanım!" dedi. Yıldırım hayretle sordu: "Eksiği neymiş ya şeyh?" Emir Sultan, aynı tavırla şöyle dedi: "Şu köşesine bir meyhane koydurmalıydın, eksiği o Sultanım."
Bu cevaptan irkilen Yıldırım, kızdı, sinirlendi ve Emir Sultan'a, "Bu nasıl söz ya şeyh! Allah'ın binasına meyhane olur mu?" diye itiraz etti. Emir Sultan ise şu cevabı verdi: "Ya bu taştan binaya Allah'ın evidir deyu meyhaneyi yakıştıramazsın da, Allah'ın tecelligahı olan, nazargah-ı ilahi olan ve emr-i fermanında 'Onu en güzel biçimde yarattım' diye vasfedilen gönül mabedinin bulunduğu şu vücut binasına nasıl meyhaneyi yakıştırırsın da sabah akşam orada içersin?"
İşte bu hakkı haykırış, kararlı ifade tarzı Yıldırım'ı kendine getirdi ve içkiye tevbe etti.
MARİFET NEFSE UYMAMAKTIR
Abdullah bin Mürteiş'in dostlarından bir kısmı, bazı kimselerin hallerinden bahsederek:
- "Filan kimse su üzerinde yürüyor. Onun bu haline ne dersiniz?" diye sordular. Buyurdu ki;
- "Allahu Teala'nın yardımı ile nefsinin arzularına uymayan kimse, havada uçandan ve su üzerinde yürüyenden daha üstündür."
Yıldırım Beyazıt, Bursa'da Ulu Camii yaptırmıştır. Camiin görünüşündeki ululuktan, sanatındaki hassasiyetten gururlanan Yıldırım, ilk Cuma namazını kıldıktan sonra, zamanın uleması Emir Sultan Hazretlerine camii gezdirirken, "Nasıl oldu, beğendin mi?" diye sordu. Emir Sultan, gayet sakin, gayet vakur ve o nispette de azametli bir ifade ile, "Güzel, güzel oldu, güzel olmaya oldu da, fakat bir eksiği var, Sultanım!" dedi. Yıldırım hayretle sordu: "Eksiği neymiş ya şeyh?" Emir Sultan, aynı tavırla şöyle dedi: "Şu köşesine bir meyhane koydurmalıydın, eksiği o Sultanım."
Bu cevaptan irkilen Yıldırım, kızdı, sinirlendi ve Emir Sultan'a, "Bu nasıl söz ya şeyh! Allah'ın binasına meyhane olur mu?" diye itiraz etti. Emir Sultan ise şu cevabı verdi: "Ya bu taştan binaya Allah'ın evidir deyu meyhaneyi yakıştıramazsın da, Allah'ın tecelligahı olan, nazargah-ı ilahi olan ve emr-i fermanında 'Onu en güzel biçimde yarattım' diye vasfedilen gönül mabedinin bulunduğu şu vücut binasına nasıl meyhaneyi yakıştırırsın da sabah akşam orada içersin?"
İşte bu hakkı haykırış, kararlı ifade tarzı Yıldırım'ı kendine getirdi ve içkiye tevbe etti.
MARİFET NEFSE UYMAMAKTIR
Abdullah bin Mürteiş'in dostlarından bir kısmı, bazı kimselerin hallerinden bahsederek:
- "Filan kimse su üzerinde yürüyor. Onun bu haline ne dersiniz?" diye sordular. Buyurdu ki;
- "Allahu Teala'nın yardımı ile nefsinin arzularına uymayan kimse, havada uçandan ve su üzerinde yürüyenden daha üstündür."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.