Evet, suçlu kim? Ülkemizde yaşanan kaosun, akan kanın, geleceğe ümitsiz bakışın, kan ve gözyaşının suçlusu kim?Yaşadığımız acı olayların sorumluluğunu üstlenen yok. Malum yıllarca ülkemizin başındakiler sürekli kandırıldıkları için; hep mağdurlar. Onlar terörle müzakere yaparken, teröristle elele pozlar verirken sorumluluklarının bilincinde değillerdi. Yanlışlarına yanlış eklemekten başka olumlu bir görev yapamayanlar elbette mağduriyetin ya da kandırılmışlığın edebiyatını yapacaklardır. Hiç kimse "yoğurdum ekşi" demiyor. Ne kadar garip, uçuruma gidiyoruz adeta, ancak suçlu yok. Muhalefet suçsuz, iktidar suçsuz. Peki kim suçlu?Evet, şoför uyudu bu bir gerçek. Ancak ne garip muavinler de uyuyor. Böyle bir aracın uçuruma yuvarlanması kaçınılmazdır. Fakat işin asıl garibi belki acı ama maalesef yolcular da uyku halinde. Tabiri caizse yaşadığımız durum aynen bu.Geçtiğimiz tehlikeli süreç aslında bizi yönetmeye talip olan siyasetçilerin değil, dış güçler dediğimiz batılıların projesidir. Bunu anlamak zor değil. En yakın komşularımızda yaşanan benzer olaylar filmin sonunu acı da olsa bizlere göstermektedir.Türk Milleti olarak geçirdiğimiz şu sıkıntılı günler daha da kötüye gidebileceği gibi, millet olarak uyanıp kendimize gelmemiz halinde kötü anı olarak kalacaktır ve zararın neresinden dönülse kârdır. Aslında kendimize gelmemiz için; dini ve milli değerlerimize sahip çıkmak ve bu değerleri düstur edinmiş siyasetçilerle birlikte olmak zorundayız. Evet, suçlu kim dedik. Suçlu, dinî değerlerine sahip çıkmayanlardır. Suçlu, milli değerlere sahip çıkmayanlardır. Suçlu, Yahudi Barzani'yle el ele olanlardır. Suçlu, siyasetini batılılar hesabına yapanlardır. Suçlu, Müslümanı Müslümana kırdıranlardır. Suçlu, bu kan ve gözyaşına destek veren sözde hoca kılıklılardır. Suçlu tüm bu yanlışlara göz kapayıp kulak tıkayanlardır. Suçlu, milletin seçtiği ve hükümet kuramayan milletvekilleridir.Evet, suçluları saydık. Suçların da bir kısmını zikrettik ancak, asıl suçlu tüm bu çorapları başımıza örenleri sevip seçen ve tekrar seçecek olanlardır. Elbette iş işten geçmemiştir. Yeter ki özümüze dönüp hakkımıza sahip çıkalım. Hak ve hakikatten yana olanlarla birlikte olmak tüm oyunları bozacaktır. Bu adres de zaten bellidir. O adres Prof. Dr. Haydar Baş'tır. Aklın yolu birdir.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
H. İbrahim TALAY / diğer yazıları
- Kısır politika ve milli siyaset / 31.05.2020
- Asıl zavallı kim? / 22.05.2020
- İstikamet / 08.05.2020
- Sahte kahramanlar / 28.04.2020
- Şehr-i emin ve liyakat / 04.02.2019
- Suç, ceza ve adalet / 20.01.2019
- Çözümün adresi belli / 08.05.2018
- Tren gecikmez raydan çıkar / 05.05.2018
- Kul hakkı ve Milli Ekonomi Modeli / 28.04.2018
- Yağmur duası ve Milli Ekonomi Modeli / 27.02.2018
- Asıl zavallı kim? / 22.05.2020
- İstikamet / 08.05.2020
- Sahte kahramanlar / 28.04.2020
- Şehr-i emin ve liyakat / 04.02.2019
- Suç, ceza ve adalet / 20.01.2019
- Çözümün adresi belli / 08.05.2018
- Tren gecikmez raydan çıkar / 05.05.2018
- Kul hakkı ve Milli Ekonomi Modeli / 28.04.2018
- Yağmur duası ve Milli Ekonomi Modeli / 27.02.2018