Gidilen yol, yön manasına gelen istikamet insanoğlunun inanç çizgisini de göstermektedir. Doğru, hakiki manada istikamet ne güzeldir. İstikamet üzere olan kişinin de belirti ve alametleri vardır.
İstikamet üzere olan insanın en önemli ölçüsü, yanılmaz çizgisi Kur'an ve Ehl-i Beyt'tir. Nitekim Efendimiz (s.a.v) birçok hadis-i şeriflerinde, "Size iki emanet bırakıyorum, onlardan biri Kur'an diğeri Ehl-i Beyt'imdir. Eğer bu ikisine uyarsanız hiçbir zaman sapıtmazsınız" buyurmuştur. Kısacası bizlere, ukbada ve dünyada kazananlardan olabilmemiz için doğru olan yolu göstermiştir.
Ehl-i Beyt'e gönül vermiş insanlar ibadet ehlidir. Zikir ehlidir. Hiçbir kınamacının kınamasından çekinmezler. Onlar Allah'ı, Allah (c.c) da onları sever. Yüzlerindeki secde izlerinden tanınırlar.
Doğru yoldan, Allah Resulünün ve Ehl-i Beyt'inin çizdiği yoldan sapmayan insanları tanımak çok kolaydır. Onları tanımak isteyen ya da merak eden cennet mekân Haydar Hocanın talebelerine bakması yeterlidir. Her biri birbirinden donanımlı, secde izleri yüzlerinde parıldayan Ehl-i Beyt yolcularıdır. Her yerde, her platformda tanınmaları mümkündür.
Farklı anlayışta olan insanların hasedi, buğzu, kini de bu gerçeği kabullenmek istemeyişlerindendir. Belki kendileri de ibadet ediyor ancak itikatları bâtıl olduğu için yaptıkları ibadetin makbul olmadığı belli oluyor. Ve tabii olarak, yüzlerindeki karanlık aşikâr. Eee, yüz karanlık olunca, dolayısı ile gönül de kara, dilinde yalan, iftira, dedikodu.
Haydar Hocanın bıraktığı emanetleri sahiplenen, Bağımsız Türkiye Partisi'ne gönül vermiş insanların samimiyeti, batı sever haçlı hizmetçilerine şimdiden korku salmış. Nuh'un gemisinin dışında kalmış bu bedbaht insanlar, kendilerini kurtarmak istiyorlarsa öncelikle kılavuzlarını doğru seçmek durumundalar.
Dün doğru dediklerine bugün yanlış diyen kişiler hacı olsa ne olur, hoca olsa ne olur. Cübbeli olsa ne olur, sarıklı olsa ne olur. Hani derler ya büyükler "deve hacı olmaz gitme ile Mekke'ye, eşek derviş olmaz su taşımakla tekkeye…" İşte bunların ibadeti de o kabilden.
Adam yanmaz kefen satar, ertesi gün inkâr eder. Bir gün "sümük-ü şerif" der, ertesi gün "demedim" der. Yok diğeri "keşke Yunan galip gelseydi" der. Bir diğeri Peygambersiz İslam'dan bahseder. Daha da niceleri var böyle sapık güruhlardan…
Tek görevleri Müslümanların arasına fitne sokup birlik ve beraberliğin önünü kesmek. Dikkat ediyorum da söylemleri, mezhep farklılıklarını gündem edip, ayrılık çıkarmak. Haçlıların büyük Ortadoğu Projesini geçekleştirebilmeleri için Müslümanlar arasında Truva atı görevini icra etmek. Cenab-ı Hakk'ın "Müslüman Müslümanın kardeşidir" uyarısına rağmen…
Maalesef arkalarından giden güruh bunun farkına varamıyorlar. Kıyamet günü herkes lideri ile haşrolacağı gerçeğinden hareketle ayıkmaları, akıllarını başlarına almalarını isterim. Maalesef ve maatteessüf yakınlarımız bu insanlarla dolu. Kafa taş, anlat anlat nato kafa nato mermer. Cübbelerinin düğmeleri bile İngiliz kraliyet ailesinin simgesi olan hoca kılıklı kişiler, insanları hidayete erdiremez.
Hocamızın bizlere öğrettiği "en büyük keramet, istikamettir" gerçeğinden hareketle tek doğru yol olan Ehl-i Beyt gemisi kurtuluş yoludur. Ne mutlu o Ehl-i Beyt yolunun yolcularına.
- Asıl zavallı kim? / 22.05.2020
- İstikamet / 08.05.2020
- Sahte kahramanlar / 28.04.2020
- Şehr-i emin ve liyakat / 04.02.2019
- Suç, ceza ve adalet / 20.01.2019
- Çözümün adresi belli / 08.05.2018
- Tren gecikmez raydan çıkar / 05.05.2018
- Kul hakkı ve Milli Ekonomi Modeli / 28.04.2018
- Yağmur duası ve Milli Ekonomi Modeli / 27.02.2018