ABD'nin Irak'a saldırı için kafasında belirlediği kritik tarih yaklaştıkça hırçınlaşmaya başlıyor.
Washington'dan yayılan homurtular, Türkiye'deki maşaları tarafından anında yansıtılıyor.
ABD bir yandan Türkiye'deki ABD yanlısı medyaya en az 200 Milyon Dolar saçarken diğer yandan iktidar üzerinde IMF sopasını gezdiriyor.
ABD, göz diktiği Musul-Kerkük petrol kıyılarına ulaşabilmek için Türkiye'yi atlama taşı olarak kullanmak istemektedir.
Zaman zaman, "ABD, Kuzey'den cephe açmaktan vazgeçti" yolundaki haberler ise, Türkiye'ye blöften ibaret.
ABD, Türkiye'nin savaşa katılmasından çok, 100 bin ABD askerine G.Doğu'dan geçit vermesini istiyor.
Bunun için de Türkiye'nin bir an önce "okey" vermesini bekliyor.
ABD'nin son umudu, 31 Ocak MGK Zirvesi.
Zirvede, ABD lehine bir karar çıkması için Türk Silahlı Kuvvetleri'ni ikna misyonuyla Genel Kurmay Başkanını Türkiye'ye gönderiyor.
ABD, ısrarla, Türkiye'nin harekâta destek vermesini bekliyor.
Türkiye'den, her talebine 'olur' istiyor ama, harekâtla ilgili bilgileri Türkiye'den saklıyor.
Hele Türkiye'yi savaştan daha çok etkileyecek savaş sonrası ile ilgili hiç bir bilgi vermiyor.
Yardımla ilgili fatura konusunda, sadece bu kadar çok zararımızın olmayacağını ispata gayret ediyor.
Türkiye, savunma psikolojisinden diplomatik atağa geçmezse, ABD'nin şartları, ekonomiyi de Hükümeti de bitirebilir.
AKP, dış politikadan AB ve ABD'ye yalvarır pozisyondan kurtulup, milli bir duruşla ABD'yi sorgulamalıdır.
ABD'nin cevap vermesi gereken sorular vardır:
ABD, niçin Kuzey cephesinde ısrar ediyor?
Kürtleri silahlandırmak için mi?
Musul-Kerkük petrollerini denetimine almak için mi?
Savaştan sonra Irak'ta nasıl bir devlet yapısı düşünüyor?
Kuzey Irak'ta Kürt Devleti kurulacak mı?
Irak'ta kurulacak konfederasyonda Türkmenler olacak mı?
Madem, Türkiye stratejik müttefikiniz, niçin karar ve planlama sürecinde yokuz? Neden bu imtiyaz sadece İngiltere'ye tanınmış? Niçin harekât sonrası için Türkiye'ye güvence vermiyorsunuz?
Yoksa, Pakistan'a yaptığınız gibi, desteğimiz karşılığında Kuzey Irak'ta askerimizi mi vuracaksınız?
K.Irak'ta silahlandırdığınız Barzani güçleri, Türk askerine ateş açarsa, bölge Lübnanlaşırsa tedbiriniz ne?
Bu soruları seslendirmeye kalkınca neden IMF sopasını gösteriyorsunuz?
AKP, ABD'ye bu soruları hiç değilse sormalı.
Bu sorulara dürüstçe cevap veremeyen ülke, stratejik müttefik değil; olsa olsa güvenilmez müttefiktir.
Hükümet, tarihî bir sorumlulukla karşı karşıya.
Birinci Dünya Savaşı bittikten sonra anılarını yazan İngiliz Ajan Lawrence, şöyle hayıflanıyordu: "En büyük ukdem, bir Kürt Devleti kurdurmaktı. Eğer bunu başarsaydım Türkleri tarihe gömerdim."
Hicaz-ı Türk'ten koparan Lawrence'nin dahi muvaffak olamadığı Kürt Devleti'ni, sakın bu gün içimizdeki Lawrenceleri kullanarak kurdurmasınlar!..
ABD'nin, gazetecilere 200 Milyon Dolar saçtığını söyleyen Sayın Başbakan Gül'e bir soru:
Acaba, ABD, sadece gazetecilere mi saçıyor bu parayı; yoksa işadamı, bürokrat, politikacı hatta din adamlarına kadar tüm ihanet şebekesine mi?
Umarım, Başbakan bu gerçeğin farkındadır.
Washington'dan yayılan homurtular, Türkiye'deki maşaları tarafından anında yansıtılıyor.
ABD bir yandan Türkiye'deki ABD yanlısı medyaya en az 200 Milyon Dolar saçarken diğer yandan iktidar üzerinde IMF sopasını gezdiriyor.
ABD, göz diktiği Musul-Kerkük petrol kıyılarına ulaşabilmek için Türkiye'yi atlama taşı olarak kullanmak istemektedir.
Zaman zaman, "ABD, Kuzey'den cephe açmaktan vazgeçti" yolundaki haberler ise, Türkiye'ye blöften ibaret.
ABD, Türkiye'nin savaşa katılmasından çok, 100 bin ABD askerine G.Doğu'dan geçit vermesini istiyor.
Bunun için de Türkiye'nin bir an önce "okey" vermesini bekliyor.
ABD'nin son umudu, 31 Ocak MGK Zirvesi.
Zirvede, ABD lehine bir karar çıkması için Türk Silahlı Kuvvetleri'ni ikna misyonuyla Genel Kurmay Başkanını Türkiye'ye gönderiyor.
ABD, ısrarla, Türkiye'nin harekâta destek vermesini bekliyor.
Türkiye'den, her talebine 'olur' istiyor ama, harekâtla ilgili bilgileri Türkiye'den saklıyor.
Hele Türkiye'yi savaştan daha çok etkileyecek savaş sonrası ile ilgili hiç bir bilgi vermiyor.
Yardımla ilgili fatura konusunda, sadece bu kadar çok zararımızın olmayacağını ispata gayret ediyor.
Türkiye, savunma psikolojisinden diplomatik atağa geçmezse, ABD'nin şartları, ekonomiyi de Hükümeti de bitirebilir.
AKP, dış politikadan AB ve ABD'ye yalvarır pozisyondan kurtulup, milli bir duruşla ABD'yi sorgulamalıdır.
ABD'nin cevap vermesi gereken sorular vardır:
ABD, niçin Kuzey cephesinde ısrar ediyor?
Kürtleri silahlandırmak için mi?
Musul-Kerkük petrollerini denetimine almak için mi?
Savaştan sonra Irak'ta nasıl bir devlet yapısı düşünüyor?
Kuzey Irak'ta Kürt Devleti kurulacak mı?
Irak'ta kurulacak konfederasyonda Türkmenler olacak mı?
Madem, Türkiye stratejik müttefikiniz, niçin karar ve planlama sürecinde yokuz? Neden bu imtiyaz sadece İngiltere'ye tanınmış? Niçin harekât sonrası için Türkiye'ye güvence vermiyorsunuz?
Yoksa, Pakistan'a yaptığınız gibi, desteğimiz karşılığında Kuzey Irak'ta askerimizi mi vuracaksınız?
K.Irak'ta silahlandırdığınız Barzani güçleri, Türk askerine ateş açarsa, bölge Lübnanlaşırsa tedbiriniz ne?
Bu soruları seslendirmeye kalkınca neden IMF sopasını gösteriyorsunuz?
AKP, ABD'ye bu soruları hiç değilse sormalı.
Bu sorulara dürüstçe cevap veremeyen ülke, stratejik müttefik değil; olsa olsa güvenilmez müttefiktir.
Hükümet, tarihî bir sorumlulukla karşı karşıya.
Birinci Dünya Savaşı bittikten sonra anılarını yazan İngiliz Ajan Lawrence, şöyle hayıflanıyordu: "En büyük ukdem, bir Kürt Devleti kurdurmaktı. Eğer bunu başarsaydım Türkleri tarihe gömerdim."
Hicaz-ı Türk'ten koparan Lawrence'nin dahi muvaffak olamadığı Kürt Devleti'ni, sakın bu gün içimizdeki Lawrenceleri kullanarak kurdurmasınlar!..
ABD'nin, gazetecilere 200 Milyon Dolar saçtığını söyleyen Sayın Başbakan Gül'e bir soru:
Acaba, ABD, sadece gazetecilere mi saçıyor bu parayı; yoksa işadamı, bürokrat, politikacı hatta din adamlarına kadar tüm ihanet şebekesine mi?
Umarım, Başbakan bu gerçeğin farkındadır.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
İbrahim Berk / diğer yazıları
- Cübbe düştü haç göründü / 07.01.2020
- Darbe fragmanı / 22.07.2016
- Suriye bumerangı / 24.02.2016
- AKP'nin hali pürmelali / 17.02.2016
- Atlantik'in iki yakasından Türkiye'nin görünümü / 22.10.2015
- Stratejik derinlikte çırpınan Türkiye / 18.09.2015
- Ya felakete, ya felaha / 05.09.2015
- Teröristleri takviye Mehmetçiği tasfiye operasyonu / 25.02.2015
- AKP IŞİD'i niçin vuramaz? / 15.10.2014
- Kuklalar düşünemez / 09.10.2014
- Darbe fragmanı / 22.07.2016
- Suriye bumerangı / 24.02.2016
- AKP'nin hali pürmelali / 17.02.2016
- Atlantik'in iki yakasından Türkiye'nin görünümü / 22.10.2015
- Stratejik derinlikte çırpınan Türkiye / 18.09.2015
- Ya felakete, ya felaha / 05.09.2015
- Teröristleri takviye Mehmetçiği tasfiye operasyonu / 25.02.2015
- AKP IŞİD'i niçin vuramaz? / 15.10.2014
- Kuklalar düşünemez / 09.10.2014