Anayasamıza baktığımızda bütün sosyal haklarımızı ve ödevlerimizin yer aldığı zengin ve hakları temin eden bir metin görüyoruz. Bunun kaynağı Atatürk'ün bizlere sunmuş olduğu devlet anlayışı elbette. Aynı çizgide yürüdüğümüz takdirde hareket kabiliyetimizin oldukça rahat olduğunu görebiliriz. Başlık başlık saymak istiyorum. Anayasamızın ikinci kısmı olan Temel Haklar ve Ödevler başlığı altında 4 bölümde haklar ve ödevler sayılmaktadır.
1. bölümde temel hakların niteliği, sınırlandırıldığı durumları, kötüye kullanılmaması, durdurulduğu durumları ve yabancıların bu haklara sahip olduğu ölçüyü anlatmaktadır.
2. bölüm Kişinin Hakları ve Ödevleri ve başlıkları ise şu şekilde; I. Kişinin dokunulmazlığı, maddi ve manevi varlığı. II. Zorla çalıştırma yasağı. III. Kişi hürriyeti ve güvenliği. IV. Özel hayatın gizliliği ve korunması. V. Yerleşme ve seyahat hürriyeti. VI. Din ve vicdan hürriyeti. VII. Düşünce ve kanaat hürriyeti. VIII. Düşünceyi açıklama ve yayma hürriyeti. IX. Bilim ve sanat hürriyeti. X. Basın ve yayımla ilgili hükümler. XI. Toplantı hak ve hürriyetleri. XII. Mülkiyet hakkı. XIII. Hakların korunması ile ilgili hükümler. XIV. İspat hakkı. XV. Temel hak ve hürriyetlerin korunması.
3. bölüm Sosyal ve Ekonomik Haklar ve Ödevler ve başlıkları ise şu şekilde; I. Ailenin korunması ve çocuk hakları. II. Eğitim ve öğrenim hakkı ve ödevi. III. Kamu yararı. IV. Çalışma ve sözleşme hürriyeti. V. Çalışma ile ilgili hükümler. VI. Toplu iş sözleşmesi, grev hakkı ve lokavt. VII. Ücrette adalet sağlanması. VIII. Sağlık, çevre ve konut. IX. Gençlik ve spor. X. Sosyal güvenlik hakları. XI. Tarih, kültür ve tabiat varlıklarının korunması. XII. Sanatın ve sanatçının korunması. XIII. Devletin iktisadi ve sosyal ödevlerinin sınırları.
4. bölümde Siyasi Haklar ve Ödevler başlığı altında Türk Vatandaşlığı, seçme seçilme hakkı, siyasi partilerle ilgili hükümler, kamu hizmetine girme hakkı, vatan hizmeti, vergi ödevi ve dilekçe, bilgi edinme ve kamu denetçisine başvurma hakkından bahsedilmektedir.
Aslında bakıldığında bütün haklara sahip olduğumuzu görebiliyoruz. Ancak biz yönlendirilmeyi seven bir milletiz. Bizim bir liderimiz olsa, çok karizmatik olsa, zeki ve öngörülü olsa, bizi yedirse, içirse, giydirse, bize para verse, imkân verse gibi beklentilere sahip şekilde yaşamayı seviyoruz. Ha geldiğinde ona da sahip çıkmıyoruz o da başka bir muamma ama bizim artık birilerinin yönlendirmesine değil kendi başımızın çaresine bakmamız lazım. Bugün kapandık iş güç yapamıyoruz. Ancak yetkililerimiz "turistlerin gördüğü herkes aşılanmış olacak" sözünü veriyor. Denize giren bir vatandaşa ceza kesilirken "sen turist misin?" diye soruluyor. Güzel ülkemiz ne duruma geldi inanılır gibi değil. Turiste tanınabilen haklar bize tanınmıyor. Turist benden daha kıymetli! Bunun tek bir sebebi var. Biz Haydar Hoca'yı dinlemedik. Meteliksiz kaldık. Şimdi nasıl çıkarız bu işten düşüncesine girdik oradan oraya vuruyoruz kendimizi.
Anayasamızın 2. kısmının 4. bölümünü siz değerli okuyucularımla paylaşmamdaki sebep haklarımızı bilelim, onlara sahip çıkalım, aslında ne kadar sosyal bir devlet olduğumuzu görelim dedim. Bugün bu haklardan bahseden kalmadı. Biz bahsedelim. Haklarımızı gasp edenlere karşı yazılı kuralların pratiğe dökülebildiği özgür, bağımsız bir Türkiye Cumhuriyeti'ni daima yukarı taşımak için mücadele edelim. Prof. Dr. Haydar Baş Bey'in bu konuda "yazılı kuralları uygulamaya geçirecek mükemmel insanı yetiştirmelisin" derdi. Biz o insanı yetiştiremeyenlerle cebelleşiyoruz. O insanı yetiştiren Haydar Hoca'nın bize bıraktıklarına yüzümüzü dönmeliyiz artık.
Sevgi ve saygılarımla…
- Kadir gecesi / 30.04.2022
- Haydar Hoca büyük nimet / 19.04.2022
- Ramazan ayı / 13.04.2022
- Tarım / 28.03.2022
- Yarının Türkiye’si, Türkiye’nin yarınları / 27.03.2022
- At bi format / 26.03.2022
- Türkiye’nin sağlam bir ekonomik temele ihtiyacı var / 28.02.2022
- Barış ne büyük nimet / 27.02.2022
- Milli Devlet nedir? / 26.02.2022