Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TUİK) rakamlarına göre bu yılın Ocak-Temmuz arasını kapsayan 7 aylık döneminde kapanan işyeri sayısı geçen yıla göre yüzde 83,3 oranında arttı ve 27 bin 264'e ulaştı.Bu rakama kapanan şirket ve kooperatifler de dahil edildiğinde 33 bin 205'e ulaşıyor. Kapanma oranı oldukça yükselirken, kurulan şirket, kooperatif ve ticari ünvanlı işyerlerinin sayısı yüzde 0,6 azaldı. Kapananlar artıyor, kurulanlar ise azalıyor. İşte size ekonominin reel durumu? Ne kadar ekonomide tozpembe tablolar çizilirse çizilsin, gerçekler sümenaltı edilerek gizlenmeye çalışılırsa çalışılsın manzara bu.Esasen ekonomi uzmanlarına göre kapanan işyeri ve şirketlerin sayısı çok daha fazla aratacak ama kapatmanın bürokratik işlemleri o kadar çok ki, vatandaş ona da cesaret edemiyor. İki arada bir derede kalıyor ve çaresizlik içinde bekliyor.İşin garip tarafı neyi beklediğini de bilmiyor. Çünkü 6 yıldan beri tek başına iktidar olan bir hükümet var. Ülkede şirketler patır patır dökülmesine rağmen sürekli istikrar tabloları gösteriliyor. Vatandaş da ha bugün ha yarın bekleyip duruyor. Aksini düşünmek bile istemiyor, ama maalesef yaşıyor. Yaşadığı olumsuz tablo gün geçtikçe iyileşmiyor, daha da kötüleşiyor. Yarın iyi olur diye bekliyor, iyi olmuyor.Tam isyanları oynayacak, karşısına medyanın da desteğiyle bir takım suni senaryolar çıkartılıyor, vatandaş o gürültünün hengâmesi içinde derdini bir nebze unutuyor. Ama toz duman biraz dağıldığında yeniden dertleriyle baş başa kalıyor, bu sefer dertleri biraz daha katmerleşmiş düzeyde oluyor.Peki, bu ne zamana kadar böyle devam eder?Öyle bir manzara var ki, alttakiler, yani ezilip ayağa kalkamayanlar zaten seslerini duyuramıyor, ortadakiler kendi durumlarını kurtarma telaşında alttakilerin halini anlayacak vaziyette değil. Üsttekiler ise zaten bu tablodan nemalanıyor.Üsttekiler ya para ile para kazanmanın yollarını bulmuş, ya da siyasete yakın olmanın nimetlerinden istifade ediyor.Toplumun hali körler sağırlar birbirini ağırlar misali?Böyle bir manzarada işyerleri kapanmayacak da ne olacak? Bu manzara millet çözümün kendisinde olduğunu fark edinceye kadar devam edecek. Nasrettin Hoca'ya sormuşlar, "Dünyanın merkezi neresi?" diye. "Benim bulunduğum yerdir" demiş. Hoca arif bir insandı ve boş konuşmazdı.Bizler de yaşadığımız bütün problemlerin asıl sebebinin kendimiz olduğunu fark edinceye kadar sürünmeye devam edeceğiz.Şunu demek istiyorum: Bugüne kadar proje sunduğu bütün ülkeleri batıran IMF'den akıl alan, bizi almayacakları kesin olan ve dün önümüze Sevr'i koyup ülkemizi işgal eden AB'ye hala girme hayali kuran, hiçbir milli çözümü olmayan siyasilerin peşinde gittiği müddetçe bu milletin kuruluşu asla mümkün değildir.Çözüm bizde. Gerçekten çözümü olanı fark etmekle mükellefiz.Bu ülkede çözümü olan tek lider de BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'tır. Çünkü onun Milli Ekonomi Modeli ve Sosyal Devlet Milli Devlet projeleri vardır ve bu projeler hakkında akademik düzeyde "uygulanabilir", "Tek çözüm", "uygulanması lazım" ifadeleri kullanılmıştır ve birçok ülkede de kısmen uygulanmaktadır, olumlu neticeler alınmaktadır.Çözüm var, bize yakın, ama biz problemlerin altında eziliyor. Asıl problemin kendimizi aşamamak olduğunu bilelim. Kurtuluş, millet olarak bizim kararımıza bağlı?
Murat Çabas / diğer yazıları
- Birliğimiz ve üniter yapımız tehlikede! / 14.01.2025
- ‘Kevser’, Hz. Fatıma’dır / 11.01.2025
- Suriye’de tuzak kokusu var, aman dikkat! / 10.01.2025
- Siyasetin gündemi ‘Öcalan’, milletin gündemi ‘geçim’ / 08.01.2025
- İktidarı ‘millet rotası’nda tutan muhalefettir / 07.01.2025
- ‘Biz anayasanın bize tanımladığı siyasetimizi yapıyoruz’ / 04.01.2025
- Atatürk: Camileri yenilemek görevimizdir / 03.01.2025
- 2024’e bakarak 2025’ten umutlanabiliyor muyuz? / 01.01.2025
- ‘Biz korkuyu Kerbela’da bıraktık’ / 31.12.2024
- Güçlü devlet, milletine hizmet edendir / 28.12.2024
- ‘Kevser’, Hz. Fatıma’dır / 11.01.2025
- Suriye’de tuzak kokusu var, aman dikkat! / 10.01.2025
- Siyasetin gündemi ‘Öcalan’, milletin gündemi ‘geçim’ / 08.01.2025
- İktidarı ‘millet rotası’nda tutan muhalefettir / 07.01.2025
- ‘Biz anayasanın bize tanımladığı siyasetimizi yapıyoruz’ / 04.01.2025
- Atatürk: Camileri yenilemek görevimizdir / 03.01.2025
- 2024’e bakarak 2025’ten umutlanabiliyor muyuz? / 01.01.2025
- ‘Biz korkuyu Kerbela’da bıraktık’ / 31.12.2024
- Güçlü devlet, milletine hizmet edendir / 28.12.2024