Öğrencilerimiz, gençlerimiz geçen Pazar günü son sınavlarına girdiler. Sınav odaklı eğitimimiz yüzünden içimiz dışımız sınav oldu. Yazık! Çocuklarımızı, gençlerimizi yarış atına çevirdik. Yalnız öğrenciler mi bu koşuda? Veliler de aynı heyecanı, aynı yorgunluğu ve aynı sınavı yaşıyorlar Yılda 10 milyon civarında aday ve onun iki katı veli sınavla yatıp sınavla kalkıyor.
Bizim dönemimizde İlkokul, ortaokul ve lise bitirme sınavları vardı. Bunun dışında yatılı okullara gideceklere sınav açılırdı.. Bunun haricinde öğrenci öğretmeniyle baş başaydı. Çünkü o dönemde eğitim ağırlıklı öğretim vardı. Bizlerin o yaşlarda ders dışında kendimize ayırdığımız o kadar çok zaman vardı ki enerjimizi spor yaparak harcardık. Bunun dışında kitap okumaya, eve gazete geliyorsa gazete okumaya, müzikle, resimle ilgilenmeye çok zamanımız olurdu. Ya şimdiki gençlerin, çocukların beyinlerine sınav kazanması için durmadan telkin yapılıyor.
Öğrencinin anlayacağı düzeyde verilen eğitim eğitimdir. Gerisi sınıfta zaman doldurmak öğrencinin zamanını çalmaktır. Sınavların sonuçlarına bakıyoruz en az puan alınan dersler, matematik, fizik, yabancı dil. Haftalık ders saatine bakıyoruz hiç de az bir zaman ayrılmıyor o derslere. Ama sistem yanlış olunca verilmesi gerekeni değil de daha fazlasını vermeye kalkışınca haklı olarak öğrenci anlamıyor anlamadığı için de dersi dinlemiyor. Sınavlarda da başarılı olamıyor.
Son zamanlarda okullaşma oranı, derslik sayısı, dersliklerin donanımında iyileşme olmuştur. Öğrencilerimiz zekidir ama sınıflar kalabalık ve öğretmenlerimiz yeteri gibi eğitilmiyor. Ders programlarımız çok yüklü bize gerçeği yansıtmıyor. Esas olan şu anda öğretim yöntemlerinin ve tekniklerinin yanlışlığıdır. Eğitimciler konuya sistem bütünlüğü içinde yaklaşmadığı sürece bu olumsuzluklar, başarısızlıklar sürüp gidiyor. Dershane ve dershaneler yerine oluşan yapay liseler, öğrenciye kültür vermiyor, kafası, geçici bilgilerle dolduruluyor o bilgiler öğrenciye yük olmaktan başka bir işe yaramıyor. Ezbere eğitim geçici eğitimdir. Sınava kadar geçerlidir sonra mı, yok olup gidiyor.
Elbette ki tüm öğrenciler aynı değildir. Yetenekleri, ilgi alanları farklı farlıdır. Her öğrenciyi akademisyen yapacak gibi eğitime tabi tutarsanız sonunda önünde binlerce işsiz genç yığılır. Onun için eğitim yapımızın değişmesi önemli koşuldur. Yeterliliğe dayalı, herkes tarafından kabul edilebilir adil ölçüler içinde eğitimde değişim yapılmalıdır.
Velinin, öğretmenin telkini ile akademik liselerde başarılı olamayacak öğrenciler, meslek liselerine yönlendirmek gereğini kabul ettirmek önemlidir. Böylece akademik liselerde okuyan öğrenciler, LYS ve YGS gibi sınavlardan kurtulmuş olacaklar ve akademik başarısı doğrultusunda ve yeteneği doğrultusunda bir okula gidecekler.
Bu yapılanma daha ilkokulun birinci kademesinde yapılmalıdır. Bu yapıldığı zaman hem öğretmen vereceği dersin ölçüsünü öğrencisine göre ayarlayacak hem de veli, öğrenci rahat edecektir.
Eğitim hem zor hem de pahalı yatırımdır.
Bizim dönemimizde İlkokul, ortaokul ve lise bitirme sınavları vardı. Bunun dışında yatılı okullara gideceklere sınav açılırdı.. Bunun haricinde öğrenci öğretmeniyle baş başaydı. Çünkü o dönemde eğitim ağırlıklı öğretim vardı. Bizlerin o yaşlarda ders dışında kendimize ayırdığımız o kadar çok zaman vardı ki enerjimizi spor yaparak harcardık. Bunun dışında kitap okumaya, eve gazete geliyorsa gazete okumaya, müzikle, resimle ilgilenmeye çok zamanımız olurdu. Ya şimdiki gençlerin, çocukların beyinlerine sınav kazanması için durmadan telkin yapılıyor.
Öğrencinin anlayacağı düzeyde verilen eğitim eğitimdir. Gerisi sınıfta zaman doldurmak öğrencinin zamanını çalmaktır. Sınavların sonuçlarına bakıyoruz en az puan alınan dersler, matematik, fizik, yabancı dil. Haftalık ders saatine bakıyoruz hiç de az bir zaman ayrılmıyor o derslere. Ama sistem yanlış olunca verilmesi gerekeni değil de daha fazlasını vermeye kalkışınca haklı olarak öğrenci anlamıyor anlamadığı için de dersi dinlemiyor. Sınavlarda da başarılı olamıyor.
Son zamanlarda okullaşma oranı, derslik sayısı, dersliklerin donanımında iyileşme olmuştur. Öğrencilerimiz zekidir ama sınıflar kalabalık ve öğretmenlerimiz yeteri gibi eğitilmiyor. Ders programlarımız çok yüklü bize gerçeği yansıtmıyor. Esas olan şu anda öğretim yöntemlerinin ve tekniklerinin yanlışlığıdır. Eğitimciler konuya sistem bütünlüğü içinde yaklaşmadığı sürece bu olumsuzluklar, başarısızlıklar sürüp gidiyor. Dershane ve dershaneler yerine oluşan yapay liseler, öğrenciye kültür vermiyor, kafası, geçici bilgilerle dolduruluyor o bilgiler öğrenciye yük olmaktan başka bir işe yaramıyor. Ezbere eğitim geçici eğitimdir. Sınava kadar geçerlidir sonra mı, yok olup gidiyor.
Elbette ki tüm öğrenciler aynı değildir. Yetenekleri, ilgi alanları farklı farlıdır. Her öğrenciyi akademisyen yapacak gibi eğitime tabi tutarsanız sonunda önünde binlerce işsiz genç yığılır. Onun için eğitim yapımızın değişmesi önemli koşuldur. Yeterliliğe dayalı, herkes tarafından kabul edilebilir adil ölçüler içinde eğitimde değişim yapılmalıdır.
Velinin, öğretmenin telkini ile akademik liselerde başarılı olamayacak öğrenciler, meslek liselerine yönlendirmek gereğini kabul ettirmek önemlidir. Böylece akademik liselerde okuyan öğrenciler, LYS ve YGS gibi sınavlardan kurtulmuş olacaklar ve akademik başarısı doğrultusunda ve yeteneği doğrultusunda bir okula gidecekler.
Bu yapılanma daha ilkokulun birinci kademesinde yapılmalıdır. Bu yapıldığı zaman hem öğretmen vereceği dersin ölçüsünü öğrencisine göre ayarlayacak hem de veli, öğrenci rahat edecektir.
Eğitim hem zor hem de pahalı yatırımdır.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Ekrem Yazar / diğer yazıları
- Atatürk Gençlik ve Spor Bayramı / 20.05.2023
- Ulusal günümüz ve çocuklarımız / 24.04.2023
- Neden köy enstitüleri? / 19.04.2023
- Lider olmak kolay mı? / 06.04.2023
- Doğru paylaşmak / 27.03.2023
- Bir ulusun direnişi (18 Mart) / 20.03.2023
- Okullarımız / 13.03.2023
- Önemli olan sistemdir / 01.03.2023
- İnsan olmak / 20.02.2023
- Dağ başını duman aldı / 12.02.2023
- Ulusal günümüz ve çocuklarımız / 24.04.2023
- Neden köy enstitüleri? / 19.04.2023
- Lider olmak kolay mı? / 06.04.2023
- Doğru paylaşmak / 27.03.2023
- Bir ulusun direnişi (18 Mart) / 20.03.2023
- Okullarımız / 13.03.2023
- Önemli olan sistemdir / 01.03.2023
- İnsan olmak / 20.02.2023
- Dağ başını duman aldı / 12.02.2023