Simena Kalesi
Simena Kalesi, Antalya’nın Demre ilçesine bağlı Kaleköy’de (antik adıyla Simena) yer alan ve Likya dönemine ait önemli bir yapıdır
12.10.2024 14:00:00
Hasan Parlak
Hasan Parlak
Simena Kalesi, Antalya'nın Demre ilçesine bağlı Kaleköy'de (antik adıyla Simena) yer alan ve Likya dönemine ait önemli bir yapıdır. İşte Simena Kalesi'nin yapımı, kullanılan malzemeler ve mimari özellikleri hakkında detaylı bilgiler:
Simena Kalesi, M.Ö. 4. yüzyılda Likya döneminde inşa edilmiştir. Kale, Likya Birliği'nin önemli bir üyesi olan Simena kentinin savunması için stratejik bir konumda yer almaktaydı.
Roma ve Bizans dönemlerinde de kullanılmış ve 13. yüzyılda terk edilmiştir. 1990'lı yıllarda yapılan arkeolojik kazılarla gün yüzüne çıkarılmış ve restore edilmiştir.
Kullanılan Malzemeler
Kalenin yapımında büyük taş bloklar kullanılmıştır. Doğal kayalıklar üzerine inşa edilen kale, çevresindeki surlarla korunmaktadır1. Surların inşasında kullanılan taşlar, bölgedeki taş ocaklarından temin edilmiştir. Ayrıca, kale içinde yer alan yapılar ve sarnıçlar da taş ve tuğla malzemelerle inşa edilmiştir.
Mimari Özellikleri
Surlar ve Kuleler: Kalenin etrafını çevreleyen surlar, büyük taş bloklardan yapılmıştır ve bazı bölümleri günümüze kadar sağlam bir şekilde ulaşmıştır. Surların üzerinde, savunma amaçlı kullanılan burçlar bulunmaktadır.
Su Sarnıçları: Kale içinde, yağmur suyunun toplandığı ve depolandığı su sarnıçları bulunmaktadır. Bu sarnıçlar, kalenin su ihtiyacını karşılamak için önemli bir rol oynamıştır.
Tiyatro: Kale içinde, doğal kayaya oyulmuş 7 oturma sırasına sahip küçük bir tiyatro kalıntısı bulunmaktadır. Bu tiyatro, Likya şehirleri içinde en küçük yapıya sahip olmasıyla dikkat çeker ve 300 kişilik kapasiteye sahiptir.
Nekropol: Kalenin eteklerinde, Likya dönemine ait kaya mezarları bulunmaktadır.
Kilise: Kale içinde, Bizans dönemine ait bir kilise kalıntısı bulunmaktadır.
Öne Çıkan Özellikler
Simena Kalesi, Likya dönemine ait en iyi korunmuş kalelerden biri olarak kabul edilmektedir ve önemli bir turistik cazibe merkezi haline gelmiştir.
Kalenin doğal kayalıklar üzerine inşa edilmesi ve çevresindeki surlarla korunması, yapının stratejik önemini ve mimari güzelliğini ortaya koymaktadır.
Ayrıca, kaleden Akdeniz'in turkuaz suları ve Kekova Adası'nın muhteşem manzarası görülebilir.
Simena Kalesi, M.Ö. 4. yüzyılda Likya döneminde inşa edilmiştir. Kale, Likya Birliği'nin önemli bir üyesi olan Simena kentinin savunması için stratejik bir konumda yer almaktaydı.
Roma ve Bizans dönemlerinde de kullanılmış ve 13. yüzyılda terk edilmiştir. 1990'lı yıllarda yapılan arkeolojik kazılarla gün yüzüne çıkarılmış ve restore edilmiştir.
Kullanılan Malzemeler
Kalenin yapımında büyük taş bloklar kullanılmıştır. Doğal kayalıklar üzerine inşa edilen kale, çevresindeki surlarla korunmaktadır1. Surların inşasında kullanılan taşlar, bölgedeki taş ocaklarından temin edilmiştir. Ayrıca, kale içinde yer alan yapılar ve sarnıçlar da taş ve tuğla malzemelerle inşa edilmiştir.
Mimari Özellikleri
Surlar ve Kuleler: Kalenin etrafını çevreleyen surlar, büyük taş bloklardan yapılmıştır ve bazı bölümleri günümüze kadar sağlam bir şekilde ulaşmıştır. Surların üzerinde, savunma amaçlı kullanılan burçlar bulunmaktadır.
Su Sarnıçları: Kale içinde, yağmur suyunun toplandığı ve depolandığı su sarnıçları bulunmaktadır. Bu sarnıçlar, kalenin su ihtiyacını karşılamak için önemli bir rol oynamıştır.
Tiyatro: Kale içinde, doğal kayaya oyulmuş 7 oturma sırasına sahip küçük bir tiyatro kalıntısı bulunmaktadır. Bu tiyatro, Likya şehirleri içinde en küçük yapıya sahip olmasıyla dikkat çeker ve 300 kişilik kapasiteye sahiptir.
Nekropol: Kalenin eteklerinde, Likya dönemine ait kaya mezarları bulunmaktadır.
Kilise: Kale içinde, Bizans dönemine ait bir kilise kalıntısı bulunmaktadır.
Öne Çıkan Özellikler
Simena Kalesi, Likya dönemine ait en iyi korunmuş kalelerden biri olarak kabul edilmektedir ve önemli bir turistik cazibe merkezi haline gelmiştir.
Kalenin doğal kayalıklar üzerine inşa edilmesi ve çevresindeki surlarla korunması, yapının stratejik önemini ve mimari güzelliğini ortaya koymaktadır.
Ayrıca, kaleden Akdeniz'in turkuaz suları ve Kekova Adası'nın muhteşem manzarası görülebilir.