Şii-Sünni ayrımcılığına kalkan
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, Müslümanlar arasında çıkabilecek çatışmaların önlenmesi için Şii ve Sünni âlimlerin birlikte imzaladıkları ‘Mekke Vesikası'nın uygulanmasının gerekliliğine işaret etti
23.02.2012 00:00:00
YENİ MESAJ - ORHAN DEDE
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, resmi ziyaret kapsamında gittiği Suudi Arabistan'da İslam İşbirliği Teşkilatı Genel Sekreteri Prof. Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu ile Cidde'de bir araya geldi. Öncelikle teşkilatı konferans olmaktan çıkararak bir işbirliği teşkilatına dönüştüren Prof. Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu'na teşekkür eden Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, yakın zamanda teşkilat bünyesinde kurulan İslam İnsan Hakları Komitesinin oluşmasından duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Başkan Görmez'in Diyanet İşleri Başkanlığını devralmasının ardından ilk kez bir araya gelen ikilinin görüşmesinde son günlerde basında yer alan İslam dünyasındaki mezhep çatışmaları gündeme geldi. İslam dünyasının muhtelif bölgelerinde son zamanlarda siyasi ihtilafların mezhep ayrımcılığı şeklinde ortaya çıkmasından duyduğu rahatsızlığı dile getiren Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, mezhepçilik, grupçuluk ve hizipçiliğin İslam kardeşliğini gölgeleyecek
çatışmacı bir kimliğe dönüşmesinin kendisini İslam dünyasının geleceği açısından endişelendirdiğini söyledi.
Mekke Vesikası canlandırılmalı
Diyanet İşleri Başkanı Görmez ayrıca, 2005 yılında Genel Sekreter İhsanoğlu'nun öncülüğünde Şii ve Sünni âlimlerin birlikte imzaladıkları Mekke Vesikasının taraflarca uygulanmamasının sebeplerinin irdelenerek yeni bir sürecin başlatılmasının gerekliliğine işaret etti. İslam dünyasında bilgi üreten kurumların ve mekanizmaların yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini belirten Diyanet İşleri Başkanı Görmez şunları söyledi; “İslam dünyasında, İslami alanda bilgi üreten ve İslam âlimi yetiştiren mekanizmaların, uluslararası İslam
üniversitelerinin program ve müfredatlarının yeniden gözden geçirilmesi gerekiyor. Bu konuda İslam İşbirliği Teşkilatı bünyesinde görev yapan İcesco'nun daha aktif görevler üstlenmesi gerektiğine inanıyorum.” Görüşmede İslam dünyasının temel sorunlarından biri olan rüyeti hilal konusunu da gündeme getiren Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, Ramazan başlangıcının ve bayram günlerinin farklı olmasının dünyanın çeşitli bölgelerinde doğurduğu ihtilaflara işaret etti ve bu ihtilafın ortadan kaldırılmasının İslam dünyasının menfaatine olacağını ifade etti.
Mezhep çatışmalarını ABD işgali körükledi
İslam İşbirliği Teşkilatı Genel Sekreteri Prof. Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu ise İslam dünyasında yaşanan Sünni Şii çatışmalarına da değinerek, “Bu konuda açıkçası ne yapabileceğimizi bilemiyoruz. Bu mesele dini bir mesele değil, dini bir kavga hiç değil, siyasi bir durum. Şunu bilmek gerekiyor ki Amerikan işgaline kadar bölgede böyle bir sorun yoktu. Sünniler ve Şiiler aynı evi birlikte paylaşıyordu. Ne zaman ki Amerikan işgali başladı ve bu sorun ayyuka çıkmış oldu” şeklinde konuştu. Mezhepler arasındaki çatışmaların son bulmasını esas alan Mekke Vesikasının yeniden canlandırılmasına ilişkin bir projeleri olduğuna değinen İhsanoğlu, İslam dünyasının yaşadığı iç karışıklıkların bu sorunların çözümünü geciktirdiğini kaydetti.
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, resmi ziyaret kapsamında gittiği Suudi Arabistan'da İslam İşbirliği Teşkilatı Genel Sekreteri Prof. Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu ile Cidde'de bir araya geldi. Öncelikle teşkilatı konferans olmaktan çıkararak bir işbirliği teşkilatına dönüştüren Prof. Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu'na teşekkür eden Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, yakın zamanda teşkilat bünyesinde kurulan İslam İnsan Hakları Komitesinin oluşmasından duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Başkan Görmez'in Diyanet İşleri Başkanlığını devralmasının ardından ilk kez bir araya gelen ikilinin görüşmesinde son günlerde basında yer alan İslam dünyasındaki mezhep çatışmaları gündeme geldi. İslam dünyasının muhtelif bölgelerinde son zamanlarda siyasi ihtilafların mezhep ayrımcılığı şeklinde ortaya çıkmasından duyduğu rahatsızlığı dile getiren Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, mezhepçilik, grupçuluk ve hizipçiliğin İslam kardeşliğini gölgeleyecek
çatışmacı bir kimliğe dönüşmesinin kendisini İslam dünyasının geleceği açısından endişelendirdiğini söyledi.
Mekke Vesikası canlandırılmalı
Diyanet İşleri Başkanı Görmez ayrıca, 2005 yılında Genel Sekreter İhsanoğlu'nun öncülüğünde Şii ve Sünni âlimlerin birlikte imzaladıkları Mekke Vesikasının taraflarca uygulanmamasının sebeplerinin irdelenerek yeni bir sürecin başlatılmasının gerekliliğine işaret etti. İslam dünyasında bilgi üreten kurumların ve mekanizmaların yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini belirten Diyanet İşleri Başkanı Görmez şunları söyledi; “İslam dünyasında, İslami alanda bilgi üreten ve İslam âlimi yetiştiren mekanizmaların, uluslararası İslam
üniversitelerinin program ve müfredatlarının yeniden gözden geçirilmesi gerekiyor. Bu konuda İslam İşbirliği Teşkilatı bünyesinde görev yapan İcesco'nun daha aktif görevler üstlenmesi gerektiğine inanıyorum.” Görüşmede İslam dünyasının temel sorunlarından biri olan rüyeti hilal konusunu da gündeme getiren Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, Ramazan başlangıcının ve bayram günlerinin farklı olmasının dünyanın çeşitli bölgelerinde doğurduğu ihtilaflara işaret etti ve bu ihtilafın ortadan kaldırılmasının İslam dünyasının menfaatine olacağını ifade etti.
Mezhep çatışmalarını ABD işgali körükledi
İslam İşbirliği Teşkilatı Genel Sekreteri Prof. Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu ise İslam dünyasında yaşanan Sünni Şii çatışmalarına da değinerek, “Bu konuda açıkçası ne yapabileceğimizi bilemiyoruz. Bu mesele dini bir mesele değil, dini bir kavga hiç değil, siyasi bir durum. Şunu bilmek gerekiyor ki Amerikan işgaline kadar bölgede böyle bir sorun yoktu. Sünniler ve Şiiler aynı evi birlikte paylaşıyordu. Ne zaman ki Amerikan işgali başladı ve bu sorun ayyuka çıkmış oldu” şeklinde konuştu. Mezhepler arasındaki çatışmaların son bulmasını esas alan Mekke Vesikasının yeniden canlandırılmasına ilişkin bir projeleri olduğuna değinen İhsanoğlu, İslam dünyasının yaşadığı iç karışıklıkların bu sorunların çözümünü geciktirdiğini kaydetti.