Türk siyaseti Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün ahirete göçünden itibaren ağır aksak yol olmaya devam etti. Sık sık şarampole yuvarlanan hükümetler askeri darbelerle alaşağı edilmiş, her geçen gün Cumhuriyetin kurucu ayarlarına tecavüz vakaları artmaya devam etmiştir.
Aradan geçen zamana bakınca 2000'li yıllardan itibaren sözüm ona özgürlükçü demokrasi adı altında, yenidünya düzeni adı altında çeşitli oyunlar sahnelenerek iktidar edilenler, milletimizi ve devletimizi bugünkü içinden çıkılmaz durumlara düşürdüler.
O gündür bu gündür küresel güçlerin piyonu konumunda siyaset yapan iktidar da muhalefet de aynı değirmene su taşıyorlar. Türk siyasetinde sahnelenen bu oyunların maksadının bazı mihraklara şirin görünmek olduğunu dile getiren BTP lideri Hüseyin Baş durumu şöyle izah ediyor:
"Erdoğan iktidarın elinden gittiğini görüyor ve zannetmeyin ki iktidarın elinden gittiğini gören Erdoğan vatandaşa şirin gözükmek için bunları yapıyor! Hayır, bir başka iradeye, dışarıdaki güçlere, dün faiz lobisi dediği lobilere güzel görünmek, şirin gözükmek için bu tip değişimleri yapıyor. Erdoğan'ın yaptığı bu! Muhalefette de 'Bu vazifeyi Erdoğan değil ben daha iyi yaparım ey işte kimsen sen -ben tanımıyorum o iradeleri yani dış güçler başka dış güçler vs.- ben daha iyi yaparım' diyor."
Hüseyin Baş, kişisel YouTube kanalında bu konudaki tespitlerine şöyle devam etti:
"Ben size söyleyeyim; ekonomide 2025'in ilk yarısından itibaren vatandaşın hissettiği bir iyileşme olacak. Niye olacak biliyor musunuz? Bir şeylerimizi satacaklar, sattıklarının karşılığında cepler 3-5 kuruş para görecek ama 5 sene sonra biz yine bunun bedelini bugünden daha ağır ödeyeceğiz, böyle iyi bir şey olacak. Bu patinaj döngüsü bizi 10 sene, bilemediğin 20 sene daha götürecek ama 20 sene sonra biz çocuklarımızın yüzüne bakamayacağız. Bunu herkes bir yere not etsin! Bu çocukların yüzüne bakılamayacak! Dedeler torunlarının, babalar çocuklarının yüzüne bakamayacaklar" diyen BTP lideri şöyle devam etti:
"Her şeyini satıp savurduğun bir ülke kalacak ortada. Dolayısıyla muhalefet de o dış güce, faiz lobisine artık adını ne koyuyorsan oraya mesaj veriyor; 'Ben Erdoğan'ın yaptığından eksik yapmam, ben de yaparım, ben de Mehmet Şimşek'i getiririm, ben de dışarıdakilerin politikasını uygularım, Avrupa Birliği'nin kapısında 50 sene de ben ülkemi heba ederim' diyor. Aynı mantık ve bu mantıkla ülkede bunların biri kurtarıcı, diğeri kurtarıcı… Böyle kurtarıcılık mı olur! Kimin kurtarıcısı? Ülkeye göz dikmiş, çöreklenmeye çalışan ak babaların adına kurtarıcılık yapan ve ülkeyi sömürüye teslim eden düzenin parçaları olmuş oluyorlar, ne yazık ki durum bu."
Şimdi elinizi vicdanınıza koyun. BTP lideri Hüseyin Baş'tan başka hangi siyasi lider bu gerçekleri dile getirebiliyor. Bu sebeple "Türk siyasetinin Hüseyin Baş'a ihtiyacı var diyoruz." Hava gibi su gibi aş gibi ekmek gibi. Bizden söylemesi, gerisi sizin tercihinize kalmış.
- Ehl-i Beyt’in tebliğ anlayışı / 22.11.2024
- Güzel ahlak ve tebliğ ilişkisi / 21.11.2024
- Tebliğin en etkili yolu lisanıhâldir / 20.11.2024
- Tebliğ metodu hakkında bilinmesi gerekenler / 19.11.2024
- Abese suresinden alınacak dersler / 18.11.2024
- Atatürk sevgisinin önünde kimse duramayacaktır / 16.11.2024
- Atatürk’ün mersiye yazdığını duydunuz mu? / 15.11.2024
- Demokratik Krallık hakkında / 14.11.2024
- Atatürk, Allah’a dua ederek yardım isterdi / 13.11.2024