Milli ve manevi değerlerinden uzaklaştırılmaya çalışılan Türk milleti ne yazık ki bir şiddet ve suç toplumu olma yolunda hızla ilerliyor.Emniyet 2006 yılına ait suç istatistiklerini yayınladı. Geçmiş yıllara kıyaslandığında 2006 yılında suç oranlarında adeta bir patlama yaşanmış. Her yıl bir önceki yıldan daha fazla suç işlenen ülkemizde işin çığırından çıktığını göstermesi açısından önemli bir istatistik bu.Geçen yıl, polisin sorumluluk bölgesinde, 2 bin 66 kasten cinayet, 40 bin kasten yaralama suçu işlendi. Tecavüz sayısı 1300'e ulaştı. 142 bine yakın ev ve işyerine hırsız girdi. Emniyetin açıkladığı veriler, Türkiye'de son bir yıl içinde şahsa ve mala karşı işlenen suçlarda 2005'e göre yüzde 62'lik bir artış yaşandığını gösteriyor. 2006'da Türkiye genelinde sadece polis sorumluluk bölgesinde, şahsa karşı yaklaşık olarak 322 bin suç işlendi. 2005'te 7168 kapkaç olayı yaşanırken, bu rakam 2006'da 12154'e çıktı. Aynı yıl 27612 yankesicilik suçu işlendi.Emniyet genel müdürlüğü, 2005 yılında da kayıtlara geçen asayiş olaylarını inceleyerek Türkiye'nin suç haritasını çıkartmıştı. Buna göre asayiş suçlarının bir önceki yıla oranla yüzde 10, şahıslar üzerinden yapılan gasp ve yağmalama suçlarında yüzde 35 oranında artış olduğu dikkat çekmişti. Bankalardan yapılan hırsızlık 2003'te 78'ken, bu sayı 2004'te yüzde 50 artarak 117'ye yükselmişti. Hakaret ve sövme" suçlarının oranı ise yüzde 36 artmıştı. Görüldüğü üzere suç işleme olaylarında sürekli bir artış söz konusu. Bu veriler bize kötü giden çok şeylerin olduğunu göstermektedir. Suç oranlarının sürekli olarak artmasında bence üç temel sebep var. Birincisi adalet sistemindeki eksikliklerdir. Adalet sistemindeki eksiklikler ve tutarsızlıklar maalesef insanları suç işlemekten vazgeçirme konusunda başarılı olamamaktadır. İşlediği suçtan dolayı hapse atılan insanlar suç işleme konusunda çok daha profesyonelleşmiş olarak çıkmaktadırlar. Ceza, insanları suç hastalığından kurtarmak için öngörülen bir ilaç gibidir. Oysa yaşadığımız olumsuzluklar göstermektedir ki, ya yanlış ilaç kullanılmakta ya da verilen ceza yeterli olmamaktadır. Ülkemizde baklava çalan çocuklardan daha az hapis cezası alan katillerin var olması ve 30 bin insanımızın katili bir terörist cezaevinde yan gelip yatıyor olması yapılan yanlışlığın ölçüsünü gözler önüne sermektedir. İkincisi ekonomide yaşanan problemlerdir. Uzun yıllardır politikacıların milletine değil de icazet aldıkları yerlere hizmet etmeleri ülkemizin ekonomisinin dibe vurmasını sağlamıştır. Ekonomik bozuklukların insanımızı ahlaken düşürdüğü nokta, işte suç olaylarında sürekli bir artış olarak karşımıza çıkmaktadır. Üçüncüsü Türk aile yapısında yaşanan bozulmalardır.Aile yapımızdaki bozulmalara en büyük etken medyada gündeme getirilen olumsuz örneklerdir. Bu bozulmaların tek müsebbibi elbette medya değildir. Yabancı odaklar da uzun zamandır Türk aile yapısını bozmak için gizli ve aşikâr birçok çalışmalar yapmaktadırlar. Aile yapısındaki bozulmalar sonucu gençliğimiz ahlaken tam bir iflas yaşamaya başlamıştır. Suç oranlarındaki artış olarak bize yansıyan toplumsal bozulmanın asıl sorumluluğu ise politikacılardadır. Adli olsun ekonomik olsun yaşanan problemlere çözüm getirmek bir yana bu problemleri daha da büyüten hükümetler bu vahim tablonun sorumlularıdır.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Orhan Dede / diğer yazıları
- Çağdaş Nemrutların ateşinden hiç korkmadı! / 13.04.2025
- Ya Öcalan cumhurbaşkanı olursa... / 10.04.2025
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024
- Ya Öcalan cumhurbaşkanı olursa... / 10.04.2025
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024