Hey gidi günler, Romanya'ya maç yönetmeye gittiğim zaman emrimize tahsis edilen mihmandara vereceğim bahşişi Türkiye'de 20 adet bir dolarlık yaparak verirdim. Zira beş bütün dolar bile bir Romen vatandaşı için bozdurulması çok zor büyük paraydı. Açlık sınırında yaşadıkları ülkelerinde Romen FIFA hakemi arkadaşım mühendisti ve maaşı sadece 16 dolardı. Ya Bulgaristan; insanların duvarlar yıkılmadan önce birbirlerine merhaba demeye çekindikleri bir yerdi. Hediye ettiğim bir şişe kola ile bir adet lüx sabunu için her Bulgar vatandaşını emrinize tahsis edebilirdiniz. Jimkov zamanı Bulgaristan'da yaşayan Türkler'e çingene derlerdi. Bulgaristan'da bize soydaşlarımız tarafından gizlice ulaştırılan 150 mektupla Türkiye'ye döner İstanbul'da üzeri yazılı adreslere bu mektupları postalardım. Türkiye ile Bulgaristan arasında haberleşme kesinlikle yasaktı.
Yöneteceğim Polonya-Macaristan milli maçı öncesi Varşevoda'yım. UEFA seminerinden tanıdığım Polonyalı FIFA hakemi arkadaşım Litskiewich'in evine İstanbul'dan getirdiğim bazı hediyeleri vermek ve sohbet etmek üzere gittim. Litskiewich Kimya mühendisi, eşi de spor yazarı. Oturdukları ev 50 metrekare idi, tuvalet ve banyo karşı daire ile birlikte müşterek olarak kullanılıyordu. Bunları ne için mi yazıyorum. Bu fakir ülkecikler AB konusunda bile bizden çok daha öncelik taşıyorlar da ondan. AB bizi sevmiyor, bünyesine 30 yıl sonra belki bize alabilir. Tabii bizim önce Kıbrıs'ı, daha sonra da Güney Doğu'yu vermemiz kaydıyla. Misyonerlerin Taksim meydanında bedava İncil dağıtmaları da cabası. Bu cennet vatanı bizlere kazandırmak uğruna hayatlarını seve seve feda eden şehitlerimizin kemikleri nasıl sızlıyordur, tahmin edebiliyor musunuz?
UEFA'nın ikinci adamı Emin Cankurtaran'ın memuru Şenes Erzik, Beşiktaş'ın Almanya'da yaptığı Şampiyonlar Ligi maçından sonra "büyük ceza" kapıda demiş. Yahu bir gün de güzel bir haber ver Şenes! sen UEFA'da ülkeni hiç korumayan bir saksı mısın sanki?
Ligin ilk yarısı bitti, takımlardan ziyade hakemler derin bir oh çekti. Her hafta yaptıkları hatalar artık yüz kızartıcı düzeylere ulaşmıştı. Şimdi herkes birbirine soruyor: Bu hakemlerle lig nasın biter? diye. Evlere şenlik bir federasyon ve onun emrindeki MHK ne de güzel yakıştılar birbirlerine. MHK başkanı Bülent Yavuz'un peruksuz kel başına Haluk Ulusoy'un şimşir tarağı futbolumuzdan ellerini çektikleri zaman futbol başarımız geri dönüş yapabilir.
Bugünlerde medyada asparagaz transfer haberlerinden geçilmiyor. Kulüplerince işe yaramayan pek çok hurda futbolcu piyasada. Bir düşünün bu hurda topçular iyi olsalardı acaba böyle sokaklara bir anda dökülürler miydi?
Hepinizin yeni yılı kutlu olsun.
Yöneteceğim Polonya-Macaristan milli maçı öncesi Varşevoda'yım. UEFA seminerinden tanıdığım Polonyalı FIFA hakemi arkadaşım Litskiewich'in evine İstanbul'dan getirdiğim bazı hediyeleri vermek ve sohbet etmek üzere gittim. Litskiewich Kimya mühendisi, eşi de spor yazarı. Oturdukları ev 50 metrekare idi, tuvalet ve banyo karşı daire ile birlikte müşterek olarak kullanılıyordu. Bunları ne için mi yazıyorum. Bu fakir ülkecikler AB konusunda bile bizden çok daha öncelik taşıyorlar da ondan. AB bizi sevmiyor, bünyesine 30 yıl sonra belki bize alabilir. Tabii bizim önce Kıbrıs'ı, daha sonra da Güney Doğu'yu vermemiz kaydıyla. Misyonerlerin Taksim meydanında bedava İncil dağıtmaları da cabası. Bu cennet vatanı bizlere kazandırmak uğruna hayatlarını seve seve feda eden şehitlerimizin kemikleri nasıl sızlıyordur, tahmin edebiliyor musunuz?
UEFA'nın ikinci adamı Emin Cankurtaran'ın memuru Şenes Erzik, Beşiktaş'ın Almanya'da yaptığı Şampiyonlar Ligi maçından sonra "büyük ceza" kapıda demiş. Yahu bir gün de güzel bir haber ver Şenes! sen UEFA'da ülkeni hiç korumayan bir saksı mısın sanki?
Ligin ilk yarısı bitti, takımlardan ziyade hakemler derin bir oh çekti. Her hafta yaptıkları hatalar artık yüz kızartıcı düzeylere ulaşmıştı. Şimdi herkes birbirine soruyor: Bu hakemlerle lig nasın biter? diye. Evlere şenlik bir federasyon ve onun emrindeki MHK ne de güzel yakıştılar birbirlerine. MHK başkanı Bülent Yavuz'un peruksuz kel başına Haluk Ulusoy'un şimşir tarağı futbolumuzdan ellerini çektikleri zaman futbol başarımız geri dönüş yapabilir.
Bugünlerde medyada asparagaz transfer haberlerinden geçilmiyor. Kulüplerince işe yaramayan pek çok hurda futbolcu piyasada. Bir düşünün bu hurda topçular iyi olsalardı acaba böyle sokaklara bir anda dökülürler miydi?
Hepinizin yeni yılı kutlu olsun.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
İhsan Türe / diğer yazıları
- Futbolumuz / 28.12.2004
- Fırsat teptik! / 15.10.2004
- Kazakistan'ı bırak Danimarka'ya bak / 12.10.2004
- Futbolumuzda kayıp yıllar / 09.10.2004
- Kartali Parçaladilar / 05.10.2004
- Yalan Rüzgârı / 28.09.2004
- Yukarıdakiler ve aşağıdakiler / 24.09.2004
- Kartal'ın gözyaşları / 31.08.2004
- Kaçan Balık!.. / 27.08.2004
- Süper Lig'in havası ısınıyor / 17.08.2004
- Fırsat teptik! / 15.10.2004
- Kazakistan'ı bırak Danimarka'ya bak / 12.10.2004
- Futbolumuzda kayıp yıllar / 09.10.2004
- Kartali Parçaladilar / 05.10.2004
- Yalan Rüzgârı / 28.09.2004
- Yukarıdakiler ve aşağıdakiler / 24.09.2004
- Kartal'ın gözyaşları / 31.08.2004
- Kaçan Balık!.. / 27.08.2004
- Süper Lig'in havası ısınıyor / 17.08.2004