Kazakistan grubumuzda en zayıf dahası tam bir averaj takımı. Bizim grupta hemen her takım Kazakistan karşında zorlanmadan galip gelir. Bakmayın skorun 4-0 olduğuna, ilk yarıda Gökdeniz'le golü vurup durduk.
Kazakistan haddini bilerek oynuyor. Olağanüstü top kayıpları nedeniyle maçın ilk yarısında Kazaklar gol pozisyonu bile buldular. Müsabakanın ikinci yarısında ise iyice kapanan Kazakistan karşısında millilerimiz bolca gol pozisyonlarına girdi, penaltıyı atamadı, bir iki topumuz da direklerden döndü. Maçın skoru da 4-0 gibi açık farklı bir galibiyet oldu. Kazakistan milli takımı bu gurupta henüz puanla tanışamadı. Maçı izlerken geçmiş senelere şöyle bir dalıp gittim. O zamanlar sahalar çamur deryası, milli takım her maçını 1-9 -, 1-9 taktiği ile Çanakkale geçilmezi oynuyor. 1-0 veya 2-0 yenilgilerin adı, şerefli mağlubiyet oluyor. Kazakistan milli takımına bakıyorum, gücü olmayan fazla gol yememek için kapanan sıradan bir takım. Böyle zayıf bir rakiple oynarken bile Kadıköy Şükrü Ssaracoğlu Stadı maçı izlemeye gelen 40 binin üzerinde seyircisiyle tek kelimeyle muhteşemdi. Şimdi gözler Çarşamba günü oynanacak Danimarka maçında. Vikinglerin sert oyun anlayışının yanında orta alan futbolunun mimarları yani yaratacıları.
40'ına merdiven dayamış Hakan Şükür'ü fazla dert etmeden haddini çok bilerek oynarsak acaba bir puanı deplasmandan çıkarabilir miyiz? Danimarka'nın fizik gücü, orta alandaki oyun ustalarının yanında şayet forvet elamanlarının becerisi iyi olursa hiç şansımız yok derim. Ersun Yanal'ın bütün hesapları tek puan için olacağından galibiyet şansımız yok denecek kadar az. Yine de ümitleri fazla yıpratmadan bir Türk spor adamı olarak milli puan ve puanları bekleyeceğiz. Neresinden bakarsak bakalım, Danimarka maçının bizim açımızdan çok zor geçeceği kesin.
20 yaşında FIFA kartını taktığım 1979 yılında ilk Avrupa maçım Polonya'da Katoviçe-Aarguz (Danimarka maçıydı). 1978 Dünya kupasının Polonyalı yıldızlarından Lato ve Şarma o tarihlerde Katoviçe'de oynuyorlardı. Damirka'nın Aarguz takımı o yıl ilk kez Avrupa kupalarına katılmasına rağmen maçı deplasmanda 1-0 kazanarak Polonya'da büyük bir sürpriz neticeyle turu geçmişti.
Bu neticeden sonra Polonya'da bayraklar neredeyse yarıya inmişti. Çok iyi hatırlıyorum maçın bitiminde yardımcı hakem arkadaşlarıma "Beyler Danimarka futbolu geliyor" dediğimi çok iyi hatırlıyorum. Danimarka geçtiğimiz yıllarda Avrupa şampiyonu oldu. Bugün de Avrupa futbol piyasasasında yine en ön saflarda.
Yarın oynanacak maçtan bir Türk olarak yine de ümitliyim.
İnşallah top hep bizden yana olur.
Kazakistan haddini bilerek oynuyor. Olağanüstü top kayıpları nedeniyle maçın ilk yarısında Kazaklar gol pozisyonu bile buldular. Müsabakanın ikinci yarısında ise iyice kapanan Kazakistan karşısında millilerimiz bolca gol pozisyonlarına girdi, penaltıyı atamadı, bir iki topumuz da direklerden döndü. Maçın skoru da 4-0 gibi açık farklı bir galibiyet oldu. Kazakistan milli takımı bu gurupta henüz puanla tanışamadı. Maçı izlerken geçmiş senelere şöyle bir dalıp gittim. O zamanlar sahalar çamur deryası, milli takım her maçını 1-9 -, 1-9 taktiği ile Çanakkale geçilmezi oynuyor. 1-0 veya 2-0 yenilgilerin adı, şerefli mağlubiyet oluyor. Kazakistan milli takımına bakıyorum, gücü olmayan fazla gol yememek için kapanan sıradan bir takım. Böyle zayıf bir rakiple oynarken bile Kadıköy Şükrü Ssaracoğlu Stadı maçı izlemeye gelen 40 binin üzerinde seyircisiyle tek kelimeyle muhteşemdi. Şimdi gözler Çarşamba günü oynanacak Danimarka maçında. Vikinglerin sert oyun anlayışının yanında orta alan futbolunun mimarları yani yaratacıları.
40'ına merdiven dayamış Hakan Şükür'ü fazla dert etmeden haddini çok bilerek oynarsak acaba bir puanı deplasmandan çıkarabilir miyiz? Danimarka'nın fizik gücü, orta alandaki oyun ustalarının yanında şayet forvet elamanlarının becerisi iyi olursa hiç şansımız yok derim. Ersun Yanal'ın bütün hesapları tek puan için olacağından galibiyet şansımız yok denecek kadar az. Yine de ümitleri fazla yıpratmadan bir Türk spor adamı olarak milli puan ve puanları bekleyeceğiz. Neresinden bakarsak bakalım, Danimarka maçının bizim açımızdan çok zor geçeceği kesin.
20 yaşında FIFA kartını taktığım 1979 yılında ilk Avrupa maçım Polonya'da Katoviçe-Aarguz (Danimarka maçıydı). 1978 Dünya kupasının Polonyalı yıldızlarından Lato ve Şarma o tarihlerde Katoviçe'de oynuyorlardı. Damirka'nın Aarguz takımı o yıl ilk kez Avrupa kupalarına katılmasına rağmen maçı deplasmanda 1-0 kazanarak Polonya'da büyük bir sürpriz neticeyle turu geçmişti.
Bu neticeden sonra Polonya'da bayraklar neredeyse yarıya inmişti. Çok iyi hatırlıyorum maçın bitiminde yardımcı hakem arkadaşlarıma "Beyler Danimarka futbolu geliyor" dediğimi çok iyi hatırlıyorum. Danimarka geçtiğimiz yıllarda Avrupa şampiyonu oldu. Bugün de Avrupa futbol piyasasasında yine en ön saflarda.
Yarın oynanacak maçtan bir Türk olarak yine de ümitliyim.
İnşallah top hep bizden yana olur.
İhsan Türe / diğer yazıları
- Futbolumuz / 28.12.2004
- Fırsat teptik! / 15.10.2004
- Kazakistan'ı bırak Danimarka'ya bak / 12.10.2004
- Futbolumuzda kayıp yıllar / 09.10.2004
- Kartali Parçaladilar / 05.10.2004
- Yalan Rüzgârı / 28.09.2004
- Yukarıdakiler ve aşağıdakiler / 24.09.2004
- Kartal'ın gözyaşları / 31.08.2004
- Kaçan Balık!.. / 27.08.2004
- Süper Lig'in havası ısınıyor / 17.08.2004
- Fırsat teptik! / 15.10.2004
- Kazakistan'ı bırak Danimarka'ya bak / 12.10.2004
- Futbolumuzda kayıp yıllar / 09.10.2004
- Kartali Parçaladilar / 05.10.2004
- Yalan Rüzgârı / 28.09.2004
- Yukarıdakiler ve aşağıdakiler / 24.09.2004
- Kartal'ın gözyaşları / 31.08.2004
- Kaçan Balık!.. / 27.08.2004
- Süper Lig'in havası ısınıyor / 17.08.2004