Savaş tellalları

Suriye'nin Doğu Guta bölgesinde kim ya da kimler tarafından yapıldığı henüz belli olmayan kimyasal silah saldırısı sonucu bin 500'e yakın kişinin ölmesi üzerine Türk basınında yapılan haberlerde Türkiye, Suriye konusunda müdahale konusunda tahrik edilmeye çalışılıyor.İktidar yanlısı olduğu tescilli bir gazete "Kırmızı çizgiye Esad'dan nanik" başlığıyla Suriye'deki olayları özetledi.Bir başka gazete ise Suriye'deki olayları dün manşetinden şu kelimelerle servis etti:"Şam'ın Türkiye, İsrail ve S. Arabistan'ı vuracak füzeleri var. Sınırımıza 65 km uzakta bulunan Haseke deposundaki gazlar da Türkiye için hazırda bekletiliyor."Türk ordusu Haseke'yi kimyasal silah gerekçesiyle bombalasa ilk alkışlayanlar galiba bu medya kuruluşları olacak.Türk basınının haberleri insanı gerçekten şaşırtıyor.Şam'daki saldırıyı daha kimin yaptığını kimse bilmiyorken Türkiye'de iktidar yanlısı basın suçluyu Esad olarak hemen ilan ediverdi.Delil var mı?Yok."Yapmışsa Esad yapmıştır" saçma mantığıyla olayları işlerine geldiği gibi yorumlamayı tercih ettiler.Şimdi ise kilometrelerce öteden Esad'ın niyetini okumaya soyundular.Ne diyelim, helal olsun!Oysa Türkiye'nin onca yaptığı şeye rağmen Esad Türkiye'ye karşılık vermedi. Hükümetin attığı adımlarla tahrik edildiği halde ısrarla Türkiye'yle karşı karşıya gelmekten kaçınan Esad, neden Türkiye'ye karşı kimyasal silah kullansın?Herhalde bunlar Esad'ı kendileri gibi ahmak zannediyorlar.Savaş tellallığı yapan çevreler Esad'dan bekledikleri tavrı görebileceklerini hiç sanmıyorum. Bir taraftan Fransız Le Figaro gazetesi de ABD ve İsrail komandolarının eğittiği 300 kişi kadar militanların yine İsrailli komandoların liderliğinde Şam'a doğru ilerlediğini yazdı.Bana göre bu haber de uydurma.Suriye'ye müdahalenin başladığı yalanları arasında her türlü yöntem kullanılarak tahrik edilen Türkiye, inşallah bu tahriklere kapılarak hükümet olarak büyük bir yanlışa imza atmaz.Hükümetin bu tahriklere kapılması sonucu Suriye'nin Libyalaşması halinde Türkiye belki de bir daha asla güneydoğu sınırlarını güvenlik içerisinde göremeyecek.İstikrarsızlık ve kaos Türkiye'nin güneyinde uzun yıllar sürebilecek.Umarım millet korkusu, hükümeti böylesi tahrikleri kapılmaktan alıkoyar.