ABD Dışişleri Bakanı Condoleeza Rice'ın İsrail'in Hizbullah'a karşı açtığı savaş sırasında müjdelemekte aceleci davrandığı 'yeni Ortadoğu' henüz doğmadı. Zira bu savaşın rüzgârı, henüz batmayan 'yeni Ortadoğu' gemisinin istediği yönde esmedi. Zira, ABD'nin siyasi olarak birinci elden komuta ettiği İsrail-Hizbullah savaşı, Yahudi devletine askeri yenilgi tattırdı; fakat sonuçta savaşın gerekçeleri muhafaza edildi. Çünkü savaş bu yenilgiyi hazmetmenin zor geldiği İsrail'in ateşkesi ihlâl etme hakkını muhafaza etmesi diye de adlandırılabilecek 1701 sayılı BM Güvenlik Konseyi kararıyla sona erdi. Diplomasi bahane İsrail'in Hizbullah'la savaşını destekleyen ABD'nin önündeki İran engeli de duruyor. Bush yönetimi, nükleer enerjiyi barışçıl yollarla kullanacağını vurgulamasına rağmen İran'ı ilelebet nükleer silaha sahip olmaktan alıkoymayı amaçlayan 'yeni Ortadoğu'nun doğumu için, savaşçı çabalarını ilerletmekte kararlı. Oysa İran'ın nükleer silah elde etme hakkı var. İsrail'in nükleer tersanesinin İran'ın nükleer askeri güç olma hakkını meşrulaştırdığı şüphesiz. İran nükleer silaha sahip olma çabasını asla bırakmayacak. ABD, İsrail, diğer uluslararası ve bölgesel güçler de İran'ın nükleer çabasını başarısız kılma gayretlerini bırakmayacak. Kanımca bu durum bizleri şu sonuca götürecek: İran'a yönelik askeri bir operasyon. Bu şüphesiz gerçekleşecek. Uluslararası ve bölgesel diplomasi de bu operasyona hazırlık bağlamında tüketilen çaba ve zamandan başka bir şey değil. Bush yönetiminin yeni Ortadoğu savaşının İran ayağına hazırlık bağlamında bazı sorulara iyi bir yanıt vermesi gerek: ABD, Körfez'deki petrol tesislerini ve petrol tankerlerinin geçtiği Hürmüz Boğazı'nı savaşın tehlikelerinden nasıl koruyacak? Zira İran füzeleri dünyada petrol felaketine yol açma gücüne sahip. Petrolü Arapların tutumu kurtarır Görüldüğü gibi, İran'ın nükleer silah elde etme emellerine siyasi yanıt vermek daha iyi olacak. Bu bağlamda, İran'ın tutumuna ve ABD'yle yaşadığı nükleer çekişmesine yönelik Arap siyasetindeki olumlu değişikliği ele alabiliriz. Zira İran'ın olumlu yöndeki yeni Arap tutumundan haberdar olması, Körfez'deki ve Hürmüz Boğazı'ndaki Arap petrol tesislerini Patriot füzelerinden veya başka askeri koruma araçlarından daha fazla koruyacak. Hatta durum Suriye'yi İran'ın vurulmasına karşı iyi bir tutum almaya da teşvik ediyor. İsrail Dışişleri Bakanı Tzippi Livni'nin İsrail'in Lübnan'daki askeri başarısızlığının Şam'la yeni ve ciddi siyasi görüşmelere kapı araladığını düşünmesinde bir sakınca yok. Ayrıca İsrail'in Filistinlilerle de yeni askeri ve siyasi bir sayfa açmaya hazır olduğunu göstermesi ve Filistin'de bir koalisyon hükümeti kurulmasına onay veren çözümü desteklemesinde de bir sakınca yok. Hizbullah da, ABD ve İsrail'in İran'la savaşı yaklaştırmak için yapacağı baskılara maruz kalacak. BM Güvenlik Konseyi kararıyla gelinen bu noktadan sonra olacaklar, ABD ve İsrail'in uygun gördüğü zamanda başlayacak.Cevad Elbeşiti/ Misak-Bahreyn gazetesi/ Radikal
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.