El emeği ve göz nuru ile yoğrularak kurulan 10 tesisimiz daha satıldı. Hükümet ABD'den ve AB'den alma akılla millete ait olan kurum ve kuruluşları babalar gibi satmaya devam ediyor.Son olarak Türkiye Şeker Fabrikaları AŞ'ye ait Kastamonu, Kırşehir, Turhal, Yozgat, Çorum ve Çarşamba şeker fabrikaları 656 milyon dolara, Elazığ, Malatya, Erzincan ve Elbistan şeker fabrikaları ise 266 milyon dolara elimizden çıktı.Dikkat ederseniz, satılan fabrikalar yurdumuzun hemen hemen her yerine yayılmış durumda?Şeker fabrikası deyip geçmeyin, bunlar o illerimizde önemli bir istihdam kaynağı? Hem fabrikada çalışanlar için hem de bu fabrikalara şeker pancarı yetiştiren milyonlarca çiftçi için?Siz tarım ürünlerini alıp işleyen fabrikaları sattığınız zaman, çiftçinizi sırtından hançerlemiş oluyorsunuz, en stratejik sektör olan tarımınızı da baltalamış oluyorsunuz.Bu tarz özelleştirmelerde hep böyle olmamış mıdır?Sümerbank bitti, pamuk üreticisi darbe aldı, pamuk bitti. Dünyanın en kaliteli pamuğunu üreten Türkiye bugün pamuğunu ithal eder noktaya geldi.Tekel gitti, Tekel'e ürününü satarak geçinen tütün üreticisi bitti. Tekel'i alanlar zaten Tekel'in üretimine değil, pazarına sahip olmak istiyordu. Onun Türk çiftçisinden tütün almak diye bir derdi yoktu. Onlar global şirketler, tütünü nerede ucuza temin ediyorsa oradan satın alır, onlar için önemli olan elde ettiği kardır. Yani kaybettiğimiz sadece Tekel'in fabrikaları olmadı.Seka bitti, potansiyeli olan ormancılık sektörünün önü tıkandı. Dün biraz kendi ormanlarımızdan istifade ediyorduk, biraz da ağaç ithal ediyorduk ama kendimiz işliyorduk, bugün ise birileri bize mamul hale getirdiği kağıdını satıyor. Maden sahalarımız satıldı, Türk milleti kendine ait olan madenlerin gelirinden mahrum kaldı. Mühendislerimiz işsiz kaldı. Bugün maden fakültelerinden mezun olan mühendislerimizin yüzde 60'ı işsiz dolaşıyor. Maden cenneti olan Türkiye'deki manzaraya bakın. Madenleri çıkartmak, işlemek ve büyük karlarla satarak Türkiye'yi abat etmek varken, katrilyonlarca dolar değerindeki servetimizi toprak fiyatına devrettik.Buğday, mısır gibi tarım ürünlerinin, canlı hayvan ve et ithalatının önü açılarak, bu noktalardaki pazarımız da yabancılara peşkeş çekilmiş oldu.Kendi enerji kaynaklarımızın büyük bir kısmını devre dışı bırakarak, bir kısmını da üç beş kuruşa yabancılara devrederek, ülkemizi enerjide yüzde 80-90 oranında dışarıya bağımlı hale getirdik. Elektrik, dünyanın en pahalı üretim unsuru olan doğalgazdan üretilmeye başlandı. Doğalgazda da dostlarımızı küstürerek dünyanın en pahalı alan ülkesi haline geldik. Daha da pahalı olsun diye özel şirketlerin üretiminin önünü açtık. Devlet en azından elektriğin dağıtımından faydalanıyordu şimdi onu da devretti.Sırada para basan otoyol ve köprüler, İgdaş, Botaş vs var. AKP'li Türkiye'nin öyle bir özelleştirme mantığı var ki, devlete zarar, millete zarar, hatta akla zarar.Sadece petrol satarak zengin olan ülkeler var. Sadece tarım ve hayvancılık yaparak zengin olan ülkeler var. Sadece enerji kaynaklarını devreye koyarak para basan ülkeler var. Sadece sanayisini geliştirerek zengin olan ülkeler var.Bizde bunların hepsi var ama babalar gibi satarak en büyük ihaneti kendimize yapıyoruz.Ne diyelim bu çarpık tabloya onay verenler utansın.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Murat Çabas / diğer yazıları
- 23 Nisan neden çocuklara armağan edildi? / 23.04.2025
- Türki cumhuriyetlerin 'Kıbrıs' kararı, dış politikadaki zafiyetimizdir / 22.04.2025
- Ege politikamız da, Kıbrıs politikamız da fiyasko! / 19.04.2025
- Don felaketi tarımı vurdu, peki şimdi ne olacak? / 17.04.2025
- Prof. Dr. Haydar Baş’ı tanımak sorumluluk gerektirir / 16.04.2025
- 'O'nun yetiştirdikleri bu vatanın garantörleri, bu milletin yılmaz savunucularıdır' / 14.04.2025
- Birlik ve beraberliğe adanmış bir ömür / 12.04.2025
- Öcalan açılımı, terörsüz Türkiye’ye götürür mü? / 10.04.2025
- Siyasette 3. yol tek seçenek / 09.04.2025
- Milli Ekonomi Modeli’ne artık duyarsız kalabilir miyiz? / 08.04.2025
- Türki cumhuriyetlerin 'Kıbrıs' kararı, dış politikadaki zafiyetimizdir / 22.04.2025
- Ege politikamız da, Kıbrıs politikamız da fiyasko! / 19.04.2025
- Don felaketi tarımı vurdu, peki şimdi ne olacak? / 17.04.2025
- Prof. Dr. Haydar Baş’ı tanımak sorumluluk gerektirir / 16.04.2025
- 'O'nun yetiştirdikleri bu vatanın garantörleri, bu milletin yılmaz savunucularıdır' / 14.04.2025
- Birlik ve beraberliğe adanmış bir ömür / 12.04.2025
- Öcalan açılımı, terörsüz Türkiye’ye götürür mü? / 10.04.2025
- Siyasette 3. yol tek seçenek / 09.04.2025
- Milli Ekonomi Modeli’ne artık duyarsız kalabilir miyiz? / 08.04.2025