Şanlıurfa'yı termos üretiminde global üs yaptı
Türkiye'nin ve Avrupa'nın ilk ve en büyük çelik termos üreticisi olan Termosan Çelik, Çinliler ile ortak olarak Şanlıurfa'da yeni bir yatırıma başlıyor. Günde 40 bin adet termos üretim kapasitesi ile kurulacak olan Termomug Çelik, Şanlıurfa'yı termos üretiminde çok önemli bir merkez haline getirecek.
22.12.2024 21:43:00 / Güncelleme: 22.12.2024 21:50:50
AHMET TURAN YİĞİT
AHMET TURAN YİĞİT
Türkiye'nin ve Avrupa'nın ilk ve en büyük çelik termos üreticisi olan Termosan Çelik, Çinli yatırımcılarla işbirliği yaparak, 'küresel lider üretici' rolünü pekiştiriyor. Yeni yatırım da Şanlıurfa Organize Sanayi Bölgesi'nde gerçekleştirilecek. Termomug Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Nuri Yılmaz, Şanlıurfa'da düzenlediği basın sohbet toplantısında, 25 milyon dolara mal olacak böyle bir yatırımı Türkiye'ye kazandırdıkları için çok mutlu olduklarını belirterek, mevcut kapasiteyi dört katına çıkartarak Amerika, Avrupa ve Asya-Pasifik bölgelerinde Çin dışı alternatif arayışındaki mega müşterileri hedefleyeceklerini kaydetti. Şu anda 80'den fazla markaya 'private label - özel markalı' ürün yaptıklarını ve 45 ülkeye ihracat gerçekleştirdiklerini söyleyen Yılmaz, "Çin ile rekabet ederek değil, güç birliği yaparak daha başarılı olacağımızı gördük ve ortaklık tekliflerini kabul ettik. Bu ortaklıkla termos ürün gamında Türkiye'yi dünya pazarındaki en kuvvetli tedarikçilerden biri haline getireceğimize inanıyoruz" şeklinde konuştu.
İthalatçıydı, ithalatı bitiren oldu
Yılmaz, 1990'lı yıllardan 2013'e kadar Cooker Mutfak Gereçleri firması ile termoslar başta olmak üzere her türlü zücaciye ve mutfak eşyaları ürünlerinin ithalatını yaptıklarını, ithalatın zorlaşması üzerine daha sonra ise üretime geçme kararı aldıklarını söyledi. Yaklaşık 3 yıl süren fizibilite ve yatırım sürecinin sonunda 2016 yılında Türkiye, Avrupa ve Ortadoğu'nun ilk ve tek çelik termos üretim tesisi olan Termosan Çelik'i Şanlıurfa'da kurduklarını belirten Yılmaz, böylece hem Türkiye'ye yeni bir üretim ve ihracat kalemi kazandırdıklarını hem de çelik termos endüstrisini ilk defa Çin dışına çıkardıklarını kaydetti.
'Kendimizi kabul ettirmek vakit aldı'
Kısa bir sürede Türkiye'nin termos tüketiminin neredeyse tamamını karşılayacak kapasiteye gelmeyi başardıklarını, hemen ardından da 2019'da ihracata başladıklarını anlatan Yılmaz, "Fakat Türkiye'de daha önceden üretilmemiş bir ürün yaptığımız için ihracat pazarındaki müşteriler bizi çok kolay benimsemediler. Açıkçası, bizim bu ürünü ürettiğimize pek inanmadılar. 'Yurtdışından parça getirip Türkiye'de montaj mı yapıyorsunuz, serbest bölgede yer kurdunuz ithalat yapıp re-export mu (yeniden ihraç) yapmaya çalışıyorsunuz?' diyenler oldu. Termos ürün grubunda, tüm dünya ürünü Çin'den almaya alıştığı için ve Türkiye'de daha önceden örneği olmadığı için biz kendimizi ispat etme noktasında ciddi bir mesai harcadık. Sektördeki global fuarlara katılarak kendimizi ispat ettik. Çoğu zaman firmaları Şanlıurfa'daki üretim tesislerimize davet ettik" dedi.
Gelinen noktada yurt içinde yıllık yaklaşık 15 milyon dolarlık bir ithalatı ikame ettiklerini ve bunun yanında Hindistan'dan Güney Amerika'ya, Ortadoğu ve Körfez ülkelerinden Afrika ve Avrupa'ya toplam 45 ülkeye ihracat yaptıklarını anlatan Yılmaz, 80'den fazla markaya da 'private label-özel markalı' üretim yaptıklarını belirtti. Türkiye'de faaliyet gösteren tüm havayolu şirketlerinin uçaklarında ikram için kullanılan termosları kendilerinin ürettiği bilgisini veren Yılmaz, "Cooker Termos, Vestel, Karaca, Emsan, Schafer, English Home ve LCW gibi markalara üretim yapıyoruz. Bireysel kullanım termoslarından ev kullanım termoslarına, bebek termoslarından toplu organizasyonlar ve piknik termoslarına, kamp ve doğa sporlarında kullanılan üst düzey performanslı ve dayanıklı termoslara kadar 300 ml'den 5 litreye kadar çeşitli ebat ve modellerde geniş bir ürün yelpazemiz var" şeklinde konuştu.
Kapasite dörde katlanacak
Yurtiçinde ve yurtdışında gördükleri ilginin ardından pandemiyle birlikte yeni bir yatırım ihtiyacı doğduğunu kaydeden Mehmet Nuri Yılmaz, süreci şöyle anlattı: "Üretimi Türkiye'de yapmamız, günden güne yükselen 'Made in Türkiye' algısı ve alıcıların Çin harici alternatif üretici arayışı, bizi ön plana çıkardı. Ancak tesisimizin mevcut üretim kapasitesini göz önünde bulundurduğumuzda hem iç piyasaya ürün tedarikine güçlü bir şekilde devam etmek hem de ihracatta pazar payımızı artırmanın pek mümkün olmadığını anladık. Bu sebeple 2022 yılında yıllık üretim kapasitemizi tam 4 katına çıkaracak ve esas olarak ihracata çalışacak olan yeni tesisimiz Termomug Çelik'i kurmak için inşaat ve proje çalışmalarımıza başladık. Yeni kapasitemiz Türkiye'deki tüketimin çok üzerinde olacak ve bizim ihracatta yeni pazarlara ve müşterilere erişmemizi sağlayacak."
ABD ile gerilim Çinli firmaları yurtdışında yatırıma yönlendiriyor
Proje için makine siparişlerini vermeye hazırlanırken Çin'den ortaklık teklifi aldıklarını ifade eden Yılmaz, şöyle devam etti: "Mevcut tesisimizde birçok konuda danışmanlığımızı yapan ve makine tedarikçimiz olan ve Dai Bin ve Çin'de hali hazırda büyük bir kapasite ile termos üretimi yapan Zhejiyang Yongheng House Hold'un Yönetim Kurulu Başkanı Zhou Yichao (Cou Yiçao) yeni projemizde bizimle ortak olmak istediklerini söylediler. Özellikle Amerika pazarına hitap eden Çinli firmalar, Amerika-Çin arasında devam eden ticari çekişmelerden dolayı oradaki varlıklarını koruyabilmek için Çin dışında yatırım yapmaya yöneldiler. Kendilerinin bize ortaklık teklifi de bu sebeple oldu. Biz de yaptığımız uzun değerlendirmeler sonucunda Çin ile rekabet ederek değil, güç birliği yaparak daha başarılı olacağımızı gördük ve teklifi kabul ettik. Şu an Türkiye'de ve Çin'de termos üretimi yapan iki farklı firma olarak, Termomug Çelik adı altında 25 milyon dolar yatırımla 35 bin metrekare alan üzerinde günlük 40 bin adet termos üretimi yapacağımız tesisimizi kuruyoruz. Termomug yatırımının yüzde 60'ını Termosan Çelik, yüzde 40'ını Çimli ortaklarımız karşılayacak. 2025 yılı Mayıs ayında da üretime başlamayı planlıyoruz. Bu yatırım termos piyasasında Türkiye'yi ileri bir noktaya taşıyacak. Günlük 40 bin adet üretim, Türkiye'nin ihtiyacının çok üstünde. Bu nedenle ihracata daha fazla ağırlık vereceğiz. Bizim bölgesel gücümüz ve Made in Türkiye markamız ile Çin'in de teknoloji birikimini birleştirerek kısa sürede termos ürün gamında, Türkiye'yi dünya pazarındaki en kuvvetli tedarikçilerden biri haline getireceğimize inanıyoruz. Termomug fabrikasında Türk ve Çinli mühendisler birlikte çalışacak."
İhracatta zorlanıyoruz
Türkiye'de maliyetlerin sürekli değişkenlik gösterdiğine işaret eden Yılmaz, "Maliyetler nedeniyle ihracatta zorlanıyoruz. İhracatta pazar kaybetmek kolay, kazanmak zor. İç pazar ithal ürünlere getirilen vergilerle korunuyor. Bu biz üretime geçmeden öncede yürürlükte olan bir düzenlemeydi. Türkiye'de tüm termos çeşitlerinde yaklaşık 4.5 milyon adetlik bir pazar bulunuyor. Öte yandan asgari ücret konusunda süreci takip ediyoruz" şeklinde konuştu.
Türkiye'de yatırım avantajlı
Çin'de yaklaşık 20 yıldır termos üretimi yaptıklarını ve dünyadaki önemli kahve zincirleri ve markalarla çalıştıklarını söyleyen Zhejiyang Yongheng House Hold'un Yönetim Kurulu Başkanı Zhou Yichao da daha önce yatırım için Tayvan ve Vietnam'a da baktıklarını ancak Türkiye'yi tercih ettiklerini ve bu yeni yatırımdan dolayı büyük bir heyecan duyduklarını ifade etti. Termosan'ın Çin dışındaki bir numaralı üretici olduğunu ve Termomug'daki günlük 40 bin kapasite ile birlikte yeni pazarlara ulaşacaklarını kaydeden Yichao, Türkiye'nin konumu, lojistik, maliyet ve gümrük avantajlarının da yatırım kararlarında etkili olduğunu belirtti.
Hedefte ABD'deki mega müşteriler var
Mevcut durumda ihracat oranının toplam cironun yüzde 25'i seviyelerinde olduğunu ve yeni yatırımla bu oranı 2 yıl içinde yüzde 60'ın üzerine çıkarmayı hedeflediklerini kaydeden Termomug Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Nuri Yılmaz, "Dünya, Çin dışında üretici arıyor ve ihracat pazarından da güçlü ve yüksek talepler alıyoruz. Bu nedenle ihracat pazarına daha hızlı ve daha yüksek adetlerde hitap edebilmek için Termomug Çelik tesisimizi kuruyoruz. Amerika, Avrupa ve Asya-Pasifik bölgelerinde Çin dışı alternatif arayışındaki mega müşterileri hedefliyoruz. Özellikle Amerika, 1.5 milyar dolarlık termos pazarı ile dünyanın en büyük alıcısı. Dünya pazarının büyüklüğü 5 milyar dolar. Dünya çapında ünlü olan termos markaları da Amerika merkezli. Bununla birlikte dev kahve zincirleri ve perakende zincirleri var. Örneğin Stanley, Yeti gibi termos markaları ile şu an somut görüşmeler halindeyiz. Daha önceleri de bizden talepleri vardı fakat Termosan Çelik'teki mevcut kapasitemiz buna elverişli değildi. Bu nedenle Termomug projemiz ile yakından ilgileniyorlar ve yılbaşından sonra kendilerine üretim yapmak için Ar-Ge ve denetim ön süreçlerine başlamak hakkında görüşüyoruz" ifadelerini kullandı. Yılmaz, yeni tesisin endüstri 4.0 ilkeleriyle tasarlandığını ve robotik sistemler ile otonom üretim süreçleriyle donatılacağını belirtti. Yılmaz, gelecekte kendi termos markalarını oluşturmak istediklerini belirterek, "Zamanı belli değil ancak bunun için çalışmaya başlayacağız" dedi.