'Milli yalanlarımız' diye sık sık duyduğumuz bazı ifadeleri listelemişler.
Mesela bu yalanlardan biri, 'ben de tam seni arayacaktım, sen aradın' imiş.
Bir diğeri, 'ayağını vurduğuna bakma ablacım, giydikçe açılır o.'
Su içsem yarıyor.
Kadınlar baş tacımızdır.
Telefon rehberim silindi ya.
Deneme sınavlarında çok iyi yapıyordum. Sınavda galiba şıklarda kaydırma yaptım.
Abicim, bana gelişi bu.
Tüneldeyim…
Milli yalanlarımız arasında bunlar gibi hepimiz için çok tanıdık ifadeler var.
Ancak bir de son dönem siyasilerinin dilimize kazandırdığı milli yalanlarımız var.
Bu siyasi yalanların son 19 yılda hayli arttığını bilmem hatırlatmama gerek var mı?
Bu siyasi Ak Partili yıllarda duyduğumuz milli yalanlardan en ünlü olanı şüphesiz, 'istersek 3 saatte Şam'dayız'dır.
Bu sözün patenti AKP'li Şamil Tayyar'a ait.
Şamil Tayyar bu sözü söylediğinde 2012 yılıydı.
3 saate Şam'a gidemedik elbette, ama 4 milyonda fazla Suriyeli bize yatıya geldi… İstanbul başta olmak üzere bütün büyükşehirlerimiz sığınmacı deposu haline geldi. Suriye sınırımıza yakın kentlerde Suriyeliler çoğunluk oldu.
Bu konuda bir başka örnek, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 'Emevi Camii'nde namazımızı da kılacağız" sözüdür.
O yıl Türkiye'yi yöneten siyasiler nasıl bir gaza geldilerse, bu söz de 2021'de söylenmiş.
Bizim siyasiler bu dediklerini yapamadılar, ancak Suriye lideri Beşar Esad, nispet yapar gibi bu yıl Ramazan Bayramı namazını başkent Şam'da bulunan Emevi Camisi'nde kıldı.
Şimdi bu milli yalanlarımıza bir yenisi daha eklendi.
AK Partili Metin Külünk, "5 saatte Atina'dayız. Eski Türkiye yok artık" demiş.
Daha önce söylenenlerden sonra ülkemize yaşattıklarını düşününce bu sözden sonra inşallah ülkemizin başına yeni yeni çoraplar örülmez diye dua etmeden yapamıyorum.
Türkiye'deki sorunlarla yüzleşme cesaretini kendinde bulamayan iktidardaki siyasiler, dikkatleri önce Şam'a çekiyorlar, orası olmayınca da şimdi Atina'ya…
Bütün bunlardan sonra gelin de Diriliş Ertuğrul, Kuruluş Osman, Yükseliş dizilerini örnek vererek, "izlediğimiz en sıkıntılı dizi 20 seneden beri 'Yıkılış Türkiye'dir" diyen Bağımsız Türkiye Partisi'nin (BTP) Genel Başkanı Hüseyin Baş'a hak vermeyin.
Ve şunları ekliyor Hüseyin Baş, "İşte bu yıkılışın önüne geçmek için, bu yıkımı durdurmak için, bu sisteme başkaldırmak için buradayız."
Evet, Türkiye'yi bugünkü bu sıkıntılara mahkûm eden siyaset hâlâ iktidarda bu umutlarımızı köreltiyor.
Ancak Prof. Dr. Haydar Baş hocamızın çizdiği rotada yürüyerek, bu yanlışlara başkaldıran Hüseyin Baş gibi genç bir lider ve Bağımsız Türkiye Partisi kadrolarının varlığı ümitlerimizi yeşertiyor.
- Ya Öcalan cumhurbaşkanı olursa... / 10.04.2025
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024