Sâlihler ve âlimler de şefaat ederler
“Resûlullah’ın (s.a.v) ümmetinden sâlihlerin ve âlimlerin her birinin de şefaat yetkisi vardır. Resûlullah (s.a.v) bu hususta şöyle buyurmuştur: “Ümmetimden bir adam vardır ki, onun şefaatiyle Rebîa ve Mudar kabilelerinin sayısından çok daha fazla kişi cennete girer”
10.06.2019 00:00:00
İmam Gazali Hazretleri, Mukaşefetü'l-Kulub adlı eserinde sâlihlerin şefaati hususunda şu bilgileri veriyor:
"Resûlullah'ın (s.a.v) ümmetinden sâlihlerin ve âlimlerin her birinin de şefaat yetkisi vardır. Resûlullah (s.a.v) bu hususta şöyle buyurmuştur: 'Ümmetimden bir adam vardır ki, onun şefaatiyle Rebîa ve Mudar kabilelerinin sayısından çok daha fazla kişi cennete girer.' (Tirmizî, Sıfatü'l-Kıyâme, 12; Taberânî, el-Mu'cemü'l-Kebîr, 8/330; Hatîb-i Tebrizî, Mişkât, nr. 5610; Beyhakî, Delâilü'n-Nübüvve, 6/378; Hâkim, el-Müstedrek, 3/405).
Bir diğer hadislerinde de şöyle buyurmuştur: 'Kıyamet günü sâlih ameli bulunan insanlara, ey falanca kişi, kalk ve şefaat et denilir. O da kalkar ve ameli nisbetince halkına, ailesine, bir ya da iki adama şefaat eder." (Tirmizî, Sıfatü'l-Kıyâme, 12; Ebû Nuaym, Hilyetü'l-Evliyâ, 7/116; Hatîb-i Tebrizî, Mişkât, nr. 5602; bk. Münzirî, et-Tergîb ve't-Terhib, nr. 5336; Bezzâr, el-Bahrü'z-Zehhâr, nr. 3473).
Enes'in (r.a) rivayet ettiği bir hadiste Resûlullah (s.a.v) şöyle buyurmuştur: 'Kıyamet günü cennet halkından bir adam, ceza çekenleri görmek için cehenneme doğru bakar. Bu sırada cehennemliklerden biri onu görür ve ey falanca kişi, beni tanıdın mı der.
Cennetlik, hayır, yeminle söylüyorum, kim olduğunu çıkaramadım der.
Cehennemdeki adam, hani dünyadayken çok susamış ve su istemek üzere yanıma gelmiştin ben de senin susuzluğunu giderecek kadar su vermiştim ya, işte o kişi benim der.
Cennetlik, tamam, şimdi tanıdım der.
Cehennemlik, o halde Rabbinden benim için şefaat dileğinde bulun diye ricada bulunur.
Adam durumu Rabbine zikrederek, ey Rabbim, cehennemliklere doğru bakmıştım. Oranın halkından biri, beni hatırlıyor musun diye sordu. Ben, hayır, hatırlayamadım dedim. O, hani dünyadayken benden biraz su istemiştin de ben de sana vermiştim ya, işte o benim. Rabbinden benim için şefaat dile dedi. Ey Rabbim, bana şefaat hakkı ver de ona şefaat edeyim, der.
Allah (c.c) bu adama şefaat hakkı verir ve ardından onun cehennemden çıkarılmasını emreder.' (Ebû Ya'lâ, el-Müsned, nr. 3490; Heysemî, Mecmau'z-Zevâid, 10/382; ibn Hacer, el-Metâlibü'l-Âliye, nr. 4660).
Enes b. Mâlik'in (r.a) rivayet ettiğine göre; Resûlullah (s.a.v) şöyle buyurmuştur: 'Övünmek için söylemiyorum; kıyamet günü insanlar diriltildiğinde topraktan ilk kalkacak olan benim. Bir araya toplandıklarında onların hatibi ben olurum. Ümitsizliğe düştüklerinde onları müjdelerim. O gün livâü'l-hamd sancağı benim elimde olacaktır. Ben Rabbimin katında âdemoğlunun en üstünüyüm.' (Tirmizî, Menâkıb, 1; Dârimî, Mukaddime, 8; Beyhakî, Delâilü'n-Nübüvve, 5/484; Kâ-dî iyâz, Şifâ, s. 163; Hatîb-i Tebrîzî, Mişkât, nr. 5765; İbnü'l-Esîr, Câmiu'l-Usûl, nr. 6326)."
OKAN EGESEL